Michael Jackson la ilgili yazımı düzeltiyorum, teşekkürler Nilay Subaşı

Güncelleme:

Michael Jackson" la ilgili yazdığım yazıyı düzeltiyorum. Ve tüm Michael Jackson hayranlarından özür diliyorum. Amacım, Michael Jackson" la alay etmek olmadığı gibi, hiçbir insanla, renginden, şeklinden dolayı dalga geçmek değil. Ben inançlı bir insanım, dolayısıyla, gönül kırmaktan, incitmekten çok büyük rahatsızlık duyarım. Bu yazımla ilgili pek çok eleştiri aldım ama en çok bu genç okurumun gönderdiği yazıyı çok anlamlı buldum, onun için aynen yayınlıyorum. Yalnız , ödülleri ve başarılarının tamamını köşeme sığdıramayacağım için, ancak bir bölümüne yer verebiliyorum.

 

    

        Sevgili Ebru ablacığım/ hanım,

             14 yaşındayım ve yıllardır (doğduğumdan beri) çok büyük bir Michael Joseph JACKSON hayranı olarak yaşıyorum… Sanatla çok yakından ilgilenen bir aileye mensubum. Annem ressam ve babam edebiyatla çok ilgili. Müzik ailemizin vazgeçilmez bir parçası. Dolayısıyla "gerçek sanat" ile "sanat adı verilen şeyler" 

in ayırımını çok iyi yapabiliyorum...

 

   "Michael Jackson ve Mükemmellik Takıntısı"  başlıklı haberinizi okudum. Ama bununla ilgili görüşlerimi aktarmadan önce bir dipnot geçmek istiyorum:

     Nedense bizim halkımız sanatçıyı hangi yönüyle değerlendirmesi gerektiğini bilmiyor (lafım meclisten dışarı tabi).Ama umarım bunu kısa sürede kavrarlar. Aslında onlarda haklılar. Ülkemizde gerçekten sanat yapan kişilerin sayısı bana göre yetersiz. Gerçek sanat yapanlarda ön planda değiller zaten. Milliyetçilik duygularının kabarık olduğunu düşünen ırkçıların sayısı ise almış başını gidiyor... Sanatta ırk olmaz bu bir olgudur. Yine ülkemizde ve dünya insanlarının bir kısmında M.J.J. dan nefret edenler var. Sebebini anlamıyorum, tamam bir insandan hoşlanılmayabilir, o kişi sevilmeyebilir ama nefret etmek de neren çıkıyor? Tanımadığın herhangi bir ilişkinin, iletişimin olunmadığı bir insan ne yapabilir ki kendinden nefret ettirmek için? Yani Michael J. JACKSON bu insanlara ne yaptı ki ondan nefret etmelerinin yanında (ister istemez yaşadığı) bazı kişisel sorunlarını dalga konusu haline getiriyorlar? Ya da bu insanlar çok mu kusursuzda M.J. J. ve hayranları olarak biz mi göremiyoruz? O da Tanrı'nın bir kulu sonuç itibariyle... Ha, ama sizi bir konuda çok takdir ediyorum. Ediyorum, çünkü haberinizde (düşünce yazınızda) M.J. J. ı eleştirirken doğallığa değinmişiniz ve üstünlük sağlayacak bir şey yazmamışsınız. Tabi ki doğallık, kendin olma insanın en büyük üstünlüğüdür. Ama şimdi Michael Joseph ile ne alakası var anlamış değilim. Yani orada illa ki “…Ya olduğumuz gibi olacağız,  ya da bir gün, biz de  Michael Jackson" a benzeyeceğiz  "!ona göre..!” sözünüzde neyi kastetmek istediniz? M.J. J. ın doğal olup olmaması sizi niçin bu kadar çok ilgilendiriyor demeyeceğim ama dalga geçmeniz büyük bir saygısızlık. Dilin kemiği yok, bugün siz bunu söylüyorsunuz, e dün bir başkası da söyledi, bunların ardı arkası gelmeyecek yarında başka bir kusursuz(!) çıkıp buna benzer bir şeyler söyleyecek. Bu adamın psikolojisini düşünür müsünüz? Ne hale geldi… ? Size ve diğerlerine sesleniyorum. Lütfen duygudaşlık kurun! Biri çıkar sizlere de bir şeyler söyler. O zaman insan hakları diye bağırırsınız!!! Bu adam insan değil mi? Ona bir çizgi kahraman muamelesi yapmaktan vazgeçin. O da bir insan hem de o hakaretleri yaparak kendini basitleştirenlerden daha üstün bir insan. Bunu sadece M. J.J. adına değil tüm insanlar adına söylüyorum. Bu saygısızlıkları ortaya çıkarma işini M.J. J. ı kıskananlar yapıyor ve de maalesef sizin gibi birkaç kültürlü, aklı başında insanlarımız da buna kurban gidiyorlar. Şunlar birer olgudur:

 

      Tüm Dünyaca Kabul Edilen Başarılar

1- Bir kişinin kırdığı en fazla küresel ve yerel rekor. Michael Jackson, Dünya çapında 80"i aşkın ve yerel olarak da yüzlerce rekor kırmış bir sanatçıdır. 2000

2- Günümüz insanları içerisinde resmi olarak en çok onurlandırılan kişi. ( 28 Etkinlik içerisinden 24"ünde) 1998

3- En çok fotoğrafı çekilen insan, 1958-2009 arasında çekilmiş milyonlarca kare ve bu sayı giderek artmakta.

4- Guinnes Rekorlar kitabına ismi en çok yazılan insan.

5- En çok ödüllendirilen sanatçı/grup/şovmen/kişi. İçerisinde Altın ve Platinyum sertifikalarının da bulunduğu 300"ü aşkın ödül. 2000

6- Tüm zamanların en çok satan sanatçısı (2007 itibari ile 750 milyon )

7- En uluslararası sanatçı, Amerika haricinde albüm satış rakamları 100 milyonu aşan ilk ve tek sanatçı. 1997

8- En popüler sanatçı. Michael Jackson konserlerine toplamda yaklaşık 20 milyon kişi akın etmiştir. 2000

9- Sanatçı/şovmen/sporcu/grup "lar içerisinde yapmış olduğu 300 Milyon $"ı aşkın bağış miktarı ile en hayırsever kişi. 2006

10- Dünya çapında en tanınan insan.

Bağışlar

1- Şov dünyasındaki en büyük çaplı organizasyon; “We are the World”. 1985 yılında gerçekleştirilen bu proje kapsamında çıkarılan single “En fazla satan single” olmuş ve 60 Milyon $ gelir elde edilen miktarın enflosyan karşısında bugünkü değeri 90 milyon $"ı aşmaktadır. Single"ın söz yazarları M Jackson ve L Richie"dir.

2- Şov dünyasındaki ikinci en büyük proje; “Diana Tribute”. İki diskten oluşan bu box set"den elde edilen gelir, 84 milyon $. Michael bu projeye “Gone to Soon” single"i ile katılmıştır. 1997

3- Şov dünyasındaki üçüncü en büyük hareket.”Dangerous Dünya Turnesinin” gelirini çeşitli hayır kurumlarına bağışlayan Michael"ın aktardığı para"nın miktarı 1993 yılındaki değeri ile 70 milyon $"dır.


4 - Bir sanatçı tarafından desteklenen en fazla hayır projesi sayısı MJ"a aittir. Michael 2000 yılına kadar gerek bağışları olsun gerekse bireysel etkinlikleri ve katılımı ile toplam 39 farklı projeyi desteklemiştir. Bunlardan bazıları: “AIDS Project L.A., American Cancer Society, BMI Foundation, Inc.,Childhelp USA, United Negro College Fund (UNCF), YMCA - 28th Street/Crenshaw, The Sickle Cell Research Foundation ve Volunteers of America…vs.

5 - Sanatçı/şovmen/sporcu/grup "lar içerisinde yapmış olduğu 300 Milyon $"ı aşkın bağış ile en hayırsever kişi. 2006

 

  

 

Nilay" cım çok teşekkür ederim, senin gibi akıllı, sorumluluk sahibi ve hümanist gençleri çok seviyorum, her zaman da sen ve senin gibi gençlerin , bizim geleceğimiz olduğunu söylüyorum.

Bazen biz eski televizyonculuğumuza, haberciliğimize, genel kültürümüze güvenip sözlerimizi çok ince eleyip dokumadan yazabiliyoruz. Amacımız da, aslında başkalarıyla değil de, kendimizle dalga geçmek olduğundan, yaptığımız hiciv bazen yanlış anlaşılabiliyor. Duyarlılığın için teşekkür ederim, dersimi aldım…