Merkez Bankası kârlıyken döviz sattı, şimdi zararda yine döviz satıyor
‘’Oğul Aktuna : eski sağlık bakanı Yıldırım Aktuna ve tiyatro sanatçısı Zeliha Berksoy’un oğlu, Amerika’ da işletme okumuş, özel sektörde uzun yıllar çalışmış, şimdi de aile dostumuz dediği Meral Akşener’in kurduğu İyi Parti’ de siyaset yapıyor ve öncelikli hedeflerinin 2023 seçimlerini kazanmak olduğunu vurguluyor, artık ekonomik anlamda Türkiye’nin yokuş aşağı gittiğini ve bir an önce bu durumdan çıkması gerektiğine inanıyor. Kendisi ile iç siyaseti, dış siyaseti ve ekonomiyi İyi Parti hakkındaki iddiaları, ailesini konuştuk, bakın haber3 okurları için Oğul Aktuna neler söyledi……’’
Oğul bey sizi İyi Parti’ den önce Yıldırım Aktuna ve Zeliha Berksoy’un oğlu olarak biliyoruz bir de ekonomi ile ilgili yaptığınız tv programlarından. İyi Parti’ den önce neler yapıyordunuz?
Şimdi şöyle ben Amerika’ da işletme alanında eğitim aldım, pazarlama ve yöneticilik okudum. Üniversite bittikten sonra Türkiye’ ye döndüm, özel sektör de Pepsi Cola da pazarlamada çalıştım, sonra Toprak Holding de 6-7 sene finans müdürlüğü yaptım.
Halis Toprak’ın iyi zamanlarında mı ?
Evet. Sonra Amerika’ ya dönüp İş geliştirme master yaptım. 96 ile 2001 arasında çalıştım Toprak Holding te. Ereğli Demir Çelik fabrikalarında 7 sene genel müdür danışmanlığı yaptım. Siyaset benim çocukluğumdan beri yapmak istediğim şeydi, özel sektör tecrübem benim için Türkiye’nin ekonomik dinamiklerini öğrenmek ve siyasi kariyerime alt yapı oluşturmak için oldu. İlk önce Chp ye girdim 6 senelik bir deneyim kazandım. Siyaseti sokakta yapmak ayrıdır, üst kademede yapmak ayrıdır.
İyi Parti’ de şu anda üst kademede misiniz?
Evet üst kademedeyim.
İyi Parti de olmaya nasıl karar verdiniz ?
Genel başkanımız Meral hanımın bir çıkışından sonra, parti kurma düşüncesi hasıl olunca, onunla Taksim toplantılarında karşılaşmıştık. Meral hanım babamın bakanlık yaptığı 90 lı yıllarda aynı kabinede yer alan Rumeli kökenli bizim çok beğendiğimiz ve takdir ettiğimiz isimlerden biridir. Böyle bir partide yer almayı gönülden istedim.
Ekonomi ile ilgili parti içinde görev aldınız yoksa kültür sanat ile mi ilgili?
Benim ekonomi ile ilgili çok sağlam bir altyapım var ama siyasete kendimi hazırlarken belli bir konuda profesyonel olayım diye düşünmedim, ülkeye nasıl faydam dokunacaksa o şekilde hareket edeyim diye düşündüm. Babam sağlık alanı, annem kültür-sanat ben ekonomi okudum çok değişik alanlara hitap edecek hem çevrem hem bilgi birikimim var. Parti beni nerede değerlendirmek isterse orada görev yapmak isterim, yerel yöneticilik tabii ki yapmak isterim, bürokrat da olabilirim. Millet ittifakının kazanmasına odaklandım 1. Hedefim bu. Buğra Kavuncu beni kültür-sanat alanında il başkan yardımcısı olarak değerlendirmek istedi ben de kabul ettim.
Buğra Kavuncu deyince aklıma hemen Ümit Özdağ ve kendisi arasındaki tartışma geldi. Fetö bağlantısı iddiasını öne sürmüştü Özdağ. Meral hanım için de zaman zaman Fetö bağlantısı iddiası gündeme geliyor, siz ne düşünüyorsunuz bu iddialar hakkında ?
Ben üzülüyorum buna siyaset son zamanda çok kalitesizleşti, çamur at izi kalsın dönemindeyiz. Genel başkanımız için 6 lı masa da yer aldığı içn Pkk cı diyorlar, Güney doğuya gittiği zaman, faili meçhulcü diyorlar. Hangisi doğru demedikleri şey kalmadı.
Peki genel başkan ne düşünüyor, bunlarla ilgili açıklama yapmayı düşün müyor mu ?
Genel başkanımız esnaf gezilerinde bunların cevabını halka, alay ederek açıklıyor. Ben kendini 95-96 yıllarından beri tanıyorum nasıl vatanperver olduğunu, nasıl kendini paraladığını yakından biliyorum. Şu anki iktidara karşı asıl dengeleri bozan Meral Akşener oldu. İyi parti olmasaydı Chp yerel seçimleri kazanamazdı. Bu gün genel seçimleri kazanma umudu belirdiyse bu İyi Parti desteğinden ve bu çabanın halkta karşılık bulmasından dolayı olmuştur.
İyi Parti iktidar olursa Türkiye’ de neler değişecek ?
Bunun iki türlü cevabı var. 1. Si Türkiye’nin içine düştüğü kasvetli hava. Bu yılların birikimi 20 yıldır yanlış yönetilen ülkenin eski ayarlarına gelmesi lazım. Ortadoğu ve yakın coğrafyaların çöplüğü haline geldik Türkiye de şu anda 14-15 milyon yabancı mülteci yaşıyor. İpini koparan burada artık.
Neden bu dönemde bu kadar mülteci girdi ülkemize ?
Çünkü adam akıllı vize uygulamıyoruz, Suriye politikasında büyük hatalar yapıldığı için oradan çok mülteci geldi.
Hukumet bu gelen yabancılar üzerinden yurtdışı kaynaklardan para alıyor mu ?
Bunu net olarak bilemiyorum öyle olduysa da çok büyük hata. Bu insanların maliyetini oradan aldıkları paralar karşılamaz. Geçen gün bir devlet hastanesine acile gittim, 120 kişilik kuyruğun en az 80 kişisi yabancıydı. Kendi insanına hizmet edemez durumda kaldı Türkiye. Biz vergi ödüyoruz onlar bizim haklarımızın tamamından faydalanıyor.
2023 te bu mültecilerin oy hakkı olacak mı ?
Konuşulana göre 150 – 200 bin Türk vatandaşı olmuş insandan bahsediliyor. Referandum da bir an da 1 buçuk 2 milyon mühürsüz oy bir anda devreye girdi hatırlarsanız Ysk kabul etti ve burun farkıyla seçim kaybedildi. Dolayısı ile mültecilerle ilgili de benim çok şüphelerim var.
Seçimlerin adil olduğuna inanıyor muyuz hala eski Türkiye de olduğu gibi ?
2015 seçimlerine kadar benim bir kuşkum yoktu. 2015 ten sonra erken seçim kararı alınıp her yerde bombalar patlamaya başlayınca ben güvenimi kaybettim. Bizim bu seçimde 1-2 puan farkla değil de 8-10 puan farkla kazanmaya odaklanmamız lazım.
Millet ittifakı ülkeyi eski ayarlarına getirecek diyoruz ama bir taraftan akp öyle bir sistem kurmuş ki, yandaşların yandaşlarının da yandaşları var akp nin sempatizanlarına kadar bir çok kişinin devlet kurumlarından, çeşitli yerlere kadar iş bulduğunu görüyoruz, bu vatandaş niye başka partiye oy versin ki ?
Bu yandaşlık sistemi Türkiye’' ye akp iktidarı ile geldi, geçmiş hukumetlerde böyle şeyler görmedik. Devlet kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarına kadar bu şekilde kendi yandaşlarını yerleştirdiler. O nedenle işimizin zor olmasının en büyük sebeplerinden biri de bu. 20 yıl içinde böyle bir kitle oluştu, kendi menfaatlerinin devamı adına destek verip çalışmak zorundalar. %25 oyun bu ekonomik krize rağmen aşağı düşmemesinin temel sebeplerinden biri de budur.
Millet ittifakında Cumhurbaşkanı adayı konuşuldu mu, belirlendi mi ?
Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı bu ittifakın en büyük sınavı. Çünkü ekonomi iflas etti. Bakan Nebati komik komik saçma sapan açıklamalar yapıyor. Şu anda ki birincil hedefimiz seçimi kazanmak, sonra ekonomi, eğitim, sağlık her alanda ülke temizlenme sürecine gitmek durumunda. Sonra aday konusu önemli çünkü ülke partiye değil adaya bakıyor. O yüzden şu anda aday değil seçim kazanmaya odaklı millet ittifakı.
Peki son dakika aday belirlenirse ne olur?
O çok büyük hata olur. En azından Ocak ayına kadar adayın belirleneceğini ben şahsen düşünüyorum sonra ki 6 ay da çok sıkı bir seçim programı izlenecek. Geçen seçimde bu hatalar yapıldı Muharrem İnce çok az bir zaman kala aday oldu doğru düzgün etki gösteremedi doğru bir hareket olmadı.
Muharrem İnce adam kazandı dedi hemen üstü çizildi, Cumhurbaşkanı sürtükten başlayarak neler söylüyor, millet hiç umursamıyor?
Cumhurbaşkanı uzun yıllardır iktidar da, ilk başlarda onun da böyle hataları olsaydı, o da büyük sıkıntı yaşardı ama üst üste seçim kazanınca, halkın güveni ona karşı arttı.
Döviz hukumet tarafından tutuluyor mu ?
Merkez Bankasının döviz rezervi – 55 milyar dolar. Buraya nasıl geldik. 125 milyar dolarlık rezervimizi son 4 yılda sattık. Neden sattık dövizi 6 lirada tutabilmek için. Tutabildik mi tutamadık şimdi -55 milyarda da bu politikaya devam ediliyor demek bu seviyede de tutamayacağız. Çünkü dolarda ani sıçrama olursa seçimi kaybedeceklerini düşünüyorlar. Evet bu doğru bir tespit ama önemli olan ülkenin ekonomik durumunun düzgün olması mı yoksa akp nin seçim kazanması mı. Sonuç belli.
Nasıl düzelecek bu düzen?
1.Hemen parlamenter sisteme dönülmeli tek adam sisteminden çıkıp
2.Miletvekilleri gensoru verebilmeli
3.Bakanlar liyakat ile göreve gelmeli
En son Amerika ziyaretinde; bir muhabir Cumhurbaşkanına ; Biden ile görüştünüz mü, görüşmeyi diler miydiniz diye sordu. Cumhurbaşkanı görüşsek ne olacak, o Biden ise biz de Erdoğan’ ız diye cevap verdi, doğru bir hareket miydi bu tavır sizce?
Ya ben büyük bir Mustafa Kemal Atatürk hayranıyım, ben bunları bir türlü anlayamıyorum, yani Amerika’ ya gitmek, görüşmek için kapıda beklemek falan. Atatürk bu ülkeyi kurduğunda Türkiye ekonomik olarak çok kötü durumdaydı, o durumda bile Atatürk kimsenin ayağına gidip, yardım istemedi, kim geldiyse kendisini makamında ziyaret etti. Gerçek duruş budur. Ben buna tamamen karşıyım, böyle prestij kazanılmaz.
Röportajın sonuna yaklaşırken ailenizden bahsetmemek olmaz. Büyükanneniz Türkiye nin ilk opera sanatçılarından ve ressam ama biz onu hep iddialı, yüzünü rengarenk boyamasından da hatırlıyoruz, neden böyle yapardı?
O şöyle derdi , çok önemli bir ressamdı ve resimleri dünyanın en önemli müzelerine girmiş durumda, bütün bienallerde sergileniyor hatta 2023 de resimleriyle Berlin Müzesi nde yer alması teklifini aldı. O kendi bedenini de bir tuval olarak kabul ediyordu, o yüzden öyle renkli makyajlar yapıyordu, bir sebebi daha vardı İnsanlar doğal olarak 75-80 yaşını geçince bir çöküş yaşıyorlar ve eskisi gibi dikkat çekemiyorlar, ilgi alanı olmaktan çıkıyorlar ama nenem gibi olunca, yine ilgi alanı oluyorsunuz ve hatta gençlerin de ilgisini çekiyorsunuz bir sebebi de oydu.
Neler öğrendiniz nenenizden hayata dair?
Çok şey öğrendim. Annem, babam boşanınca ben annemin yanında kaldım ama annem çok yoğun çalışan bir sanatçı olduğu için ben nenemle büyüdüm, onun hayata bakışı, rengi, vizyonerliği ben de hayat buldu diyebilirim. Ben daha çok anneme, babama değil neneme benzerim.
Babanızla ilgili unutamadığınız bir anınız var mı, böyle hatırladıkça hoşunuza giden?
Olmaz mı, çok var ama bir tane siyasetle ilgili olan var. Biz babamla iki arkadaş gibiydik, babam bana hayat tecrübelerini aktarmak isterdi. Ben lise döneminde, annemin yanından ayrılıp, babamın yanına taşındım. Belediye başkanlığı dönemiydi, onun gölgesi gibi hep yanındaydım, babam çok sevilen bir siyasetçiydi. Bir gün oturuyoruz gece saat 1 buçuk 2 gibi olmuş babam geç uyurdu, sürekli siyaset konuşuyoruz daha yaşım 16 babamı dinliyorum o gün cemaatleri anlatıyor bana, nerede ne var falan. Dedi ki gel çıkalım dedi saat sabahın 3 ü . Nereye gidiyoruz dedim, gel dedi seni bir yere götüreceğim. Peki dedim gidelim. Bakırköy de Özgürlük Meydanı’ na gittik saat 3 buçuk falan. Orada bir tane Halk Ekmek Büfesi var Bakırköy Belediyesi’ ne ait, önünde de 400-500 kişi bekliyor. Sabahın 4 ü olmuş saat. Bu adamlar dedi neyi bekliyorlar. Ne bileyim dedim maç bileti bekliyorlar herhalde. Bak oğlum dedi ben bu büfeleri ihale ile verdim ama ihalede şart koştum dedi. Her büfe günde 200 tane kumanya hazırlayacak, içinde zeytin, peynir, ekmek olacak ilk gelen 200 kişiye bedava dağıtılacak diye şart koştum öyle ihale açtım dedi. Burası sabah 8 de açılacak, bunlar gece 12 den o bedava kumanyayı almak için sıraya girenler dedi . Türkiye böyle bir ülke bunu böyle öğren, ileride siyasete girersen, hayallere kapılma senin hizmet edeceğin kitle bunlar, sen bu halkı yukarı çekmek için emek vereceksin. Böyle bir adamdı.