Madalyalar Sportif Ruha
Türk atlet Merve Aydın, Olimpiyat ruhuna madalya verilse, alırdı, almalıydı, hani…
800 metre elemelerinde coğrafyamıza özgü vuruluyor: Aşil tendonundan!
Acı bir yanda, onca emek ve Türkiye’den kendisi için atan milyonca yüreği düşünerek…
Sürüklenerek, varış çizgisini hedefliyor; tribün kürsüsü ayakta alkışta!
Merve, şampiyon!
Merve, sportif ruhun bir simgesi, tıpkı diğer nicesi gibi…
Londra 2012’de henüz kayda-değer bir başarımız yok.
Belki de geriye, Merve’nin düşerken yükselişi kalacak.
Profesyonel dallarda yaşanılan sıkıntılı günleri, amatörlerin devam eden çilesini;
Merve, bir ölçüde, unutturacak!
Hayat denilen arenada dağılan rolleri oynuyoruz, aslında…
Kimimiz direnerek, bilenerek yürüyor; düşüyor, kalkıyor, yeniden başlıyoruz.
Takılan çelmelerin, kurulan tuzakların hesabını sormadan…
Bir diğerleri, köşeyi dönüyor; ahlaken her değeri çiğneyerek, arkadan gelene merdiveni iterek.
Kazandıklarını hak görüp, kaybettiklerinden dolayı başkalarını suçlayarak…
Merve, doğru yolu gösteriyor. Dramatik kaybına, sağduyu ve vicdanı ortak eyliyor.
Sabır, kararlılık, inanç isteyen zor ve zahmetli bir yol. “Kaybetse de kazanıyor”
Kimilerinin umurunda bile olmaz Merve’ler…
Ya diğerleri; “işte bu sanki bendim” demiştir;
Düşe kalka, ezile büzüle, ama onurla yürüdüğüm,
Ve varış noktasına erişmek için gece ile gündüzü devirdiğim, bir hayatı koştu, bu kız!