Kuyuda Kim Var ?
Irak konusunda herkesin kafası karışık. Amerikan Hükümeti kuyuya düşmüş durumda. Hem de kendi kazdığı kuyuya. Başkan Bush’u ele alalım. Bush, Irak’a karşı o kadar sert çıkış yaptı ki, şimdi açmaza girmiş durumda. Müthiş büyüklükte askeri gücü seferber ettikten sonra, şimdi geri dönüş yapsa, artık kimse ABD’yi ciddiye almaz. Bush’u adam yerine koymaz. Eğer Bush Irak’a tek başına saldırırsa , batılı müttefiklerden herhangi bir destek gelmediği ya da isteksiz sağlandığı için Amerika dünya kamuoyunun gözünde saldırgan durumuna düşecek. Irak savaşını tek başına kazanan Amerika, 21.yüzyılda belki de terörün tek hedefi olacak. Radikal İslamın söyleminde ABD’ye yönelik eleştiri yapanların ekmeğine yağ sürecek. İslam adına saldıganlığın sancağını taşıyanların eline malzeme verecek. Başkan kendi kazdığı kuyuda tek başına çaresiz.
Başkaları da Var :
Gelelim Dış İşleri Bakanı Powell’e. Bush’un geçen Ağustos hızını kesip, BM’e gönderen Powell şimdi kendi kazdığı başka bir kuyuya düşmüş durumda. İlk başta diplomasinin zaferi gibi gözüken BM manevrası Powell’ı zor duruma sokmuş durumda. Hükümetteki şahinlere karşı tek başına mücadele veren Powell, BM’den Irak’a müdahale kararı çıkmazsa, tek ve yanlız başına kalacak. İstifa etse, hükümet çatlak ses vermiş olacak. İstifa etmese, önümüzdeki 2 seneyi kanatları kırpılmış kartal olarak geçirecek. Powell da kuyuya düşmüş durumda.
ABD hükümeti yanlız değil. Almanya Şansölyesi Schröder de kuyuya düşenler arasında. Schröder savaş karşıtı olarak genel seçimleri az farkla da olsa kazandı. Şimdi aynı söylemine devam ediyor. Schröder yüzünden, 2. Dünya savaşı sonrası zorlukla kurulan Alman-Amerikan dostluğu krizde. Almanya ABD’den sıkı baskı görüyor. Eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi savaşa evet derse, Almanya Avrupa’lı üç büyükler arasında yanlız kalacak. ( Meraklısına not : Almanya 2, Dünya savaşı mağlubu olduğu için, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi değil, İngiltere ve Fransa üye ) Söyleminde savaş karşıtı olsa da, Schröder ister istemez ABD’nin dediğini yapmak zorunda kalacak. Almanya’nın ve Schröder’in prestij yitirmesi kaçınılmaz olacak. Avrupa’nın devi Almanya aciz kalacak. İşte size kuyuya düşmüş bir Alman.
Alman kuyuda olur da İngiliz onu yanlız bırakır mı? Amerika’nın en büyük yabancı sermaye yatırımcısı İngiltere ve onun Başbakanı Mr. Blair de kuyuya düşenler arasında.
Eski sömürgesi, yeni efendisi Bush’un yanında olmak için Blair tam dağıttı ve İngilizlerin gözünde komik duruma düştü. Blair’in en son ‘Halka Sesleniş’ konuşmasında kullandığı kaynak ortaya çıktı. 11 sene önce Kaliforniya’da lisansüstü öğrenim gören bir öğrencinin hazırladığı ödev! Blair muhalefet nezdinde ve İngiliz İstibarat Teşkilatı gözünde ‘evdeki gümüşleri çalan’ adi hırsız konumunda.
Yerli Kuyular
Kuyuya düşmüş başkaları da var. AK Parti hükümeti kuyudakilere yerli örnek. T.C.’nin çiçeği burnunda hükümeti en derin kuyuda. Önce ABD’nin taleplerine net cevap vermeyen hükümet şimdi kuzu kuzu ABD’ye evet diyor. Buna karşılık yüklü bir para vaadi alıyor. Savaşın maliyetinin ne olduğu tam ölçülmeden, Irak’ın bölünmesi sonucu ne gibi sonuçların doğacağını kestiremeyen hükümet, ABD’nin savaş arzusuna boyun eğiyor. Şimdi savaşa karşı çıksa zaten hastalıklı bünyeye sahip ekonominin taze para bulamayacağından korkan hükümet, mecburen savaşa evet diyor. Buna karşılık, Ortadoğu’da bozulan dengelerin getireceği belirsizliği tahayyül bile edemiyor. Türk Hükümeti de kuyuya düşmüş vaziyette.
ABD, bütün Ortadoğu’yu ve bugüne kadar alışılmış dengeleri bozuyor. Burada detayına girmek istemediğim bazı ‘denge ve kaos’ teorilerine göre, siyasi sistemlerin içine düştükleri kaostan denge durumuna dönüşmeleri sonsuza dek sürebiliyor. Değerli okurlarım açık anlatımı ile ABD Irak’a saldırırsa, Ortadoğu’da barışı görmeye ömrümüz vefa etmeyebilir.
İşin komiği kimine göre petrol için çıkartılan savaşın sonu yine kuyularda son bulabilir.
Uzun süredir kuyuya düşmüş bulunan Saddam, son bir çılgınlıkla ‘bana yar olmayan kimseye yar olmasın’ mantığı ile petrol kuyularını ateşe verebilir.
Yaşayıp göreceğiz.
9 Subat 2003, Washington D.C.