Küreselleşme Kabuk Değiştiriyor

Güncelleme:

Pasifik Okyanusu'nda bir kelebek kanat çırpar, Amerika kıtasını kasırga çarpar; milyonlarca insan etkilenir.

Bunun daha ufak çaplısı Akdeniz’de olur. Mısır’da esen çöl rüzgarı Antalya'yı hortum olarak vurur.

1990'da ivme kazanan ve 2010’da zirve yapan küreselleşme de dünya ekonomisini 

işte bu hale evirdi.  

Domates, biber, patlıcan muhabbetine yönelen toplumun, küreselleşmede yaşanan ve adım adım hayatını etkileyecek değişimden haberdar olması düşünülemez.

Halbuki büyük masraflarla okuttuğu çocukları çalışma yaşına gelince bambaşka bir dünyayla karşılaşacaklar bugünün yetişkinleri...

 BİLDİĞİMİZ KÜRESELLEŞME BİTTİ

Özellikle Türkiye ayarındaki ülkelere ihracat ve ucuz sermaye yoluyla gelen refah kapıları kapanıyor.

 İnsanoğlu duygusal bir fani olduğundan, küresel sermaye ve yarattığı sisteme sıcak bakmıyor.

Tüm dünyada küresel yapılanmaya karşı bir reaksiyon var. 

 Küreselleşmenin aracı ‘ileri kapitalizm’ çalışanları insanlıktan çıkardı.

 Ücretler sabit, sosyal güvenlik sistemleri sallantıda; ufukta bir emek rönesansı da görünmüyor.

 BÖLGESEL YAPILANMALAR ÇIKIŞTA  

Küreselleşme, karşısında üzerinden atlayamayacağı bir hendek bulunca frene bastı.

Ekonomi durmaz; hayat devam eder misali, ülkeler başka arayışlara yöneldi.

Yer yüzünün değişik bölgelerinde kümeleşmeler  başladı.

 Güneydoğu Asya'da bu değişim başladı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi de hız kesmeden tam gaz gidiyor. Yakında Afrika ve Akdeniz havzasında bu tür oluşumlara da hazır olmak gerekiyor.

Kore ABD ile serbest ticaret anlaşması yapınca, Japonya, Avrupa Birliği (AB) ile serbest  ticarete yöneldi. 

Biliyor muydunuz?  

Türkiye de Pakistan’la serbest  ticaret müzakerelerinde son aşamaya geldi.

Son yazımda söz etmiştim; belki de ABD’de İngiltere'yle serbest ticarete yönelecek. 

Kısacası bölgesel ekonomik topluluklar yükselişte!..

Küreselleşme dünyanın kimyasını bozdu.

 Bir dip dalga söz konusu.

 Bu dalganın öncüleri Fransa’da Sarı Yelekliler hareketi olarak sahile vurmaya başladı bile.

 PEKİ NELER OLUR?

Bol ve ucuz sermayenin orta gelir düzeyindeki ülkelere akışında azalma bekleyeceğiz.

 Bunun Türkçesi büyüme oranlarında yüksek seviyeler önümüzdeki yıllarda gerçekleşmez.

 Türkiye ve benzeri ülkelerin Orta Gelir tuzağından çıkması zorlaşır. 

Bugüne kadar dünya finansman ve bankacılık sisteminin gözeticisi ve oyun kurucusu olan Amerikan FED’i zora giren ülkelerin merkez bankalarına daha az destek olur. 

 Dünya parasal sisteminde daha sık arıza ve aksamalara hazır olmak gerekir.

 ABD'nin korunmacı politikalarının sonucu olarak nüfuzunun küresel olarak azalması ve bölgesel güç olarak Çin’in yükselmesi kaçınılmaz olur.

İki süper güç Çin ve ABD’nin nüfuz fay hattı olarak bilinen Güney Çin Denizi'nde sıcak çatışmaya girmesi de olası olur.

 Değerli okurlar; Türkiye bambaşka konulara odaklanmışken...

Dünyada günlük yaşamınızı büyük çapta etkileyecek başka mega trendler gelişiyor.

Kelebeğin kanadını çırpmasından doğan kasırga misali, hiç ummadığınız gelişmeler, tıpkı doğal afetler gibi, hiç beklemediğiniz bir anda hayatınıza sirayet edip kapınızı çalabilir.

 Ve yine 'doğal aft' metaforu üzerinden dürüstçe söylemem gerekirse, O afet, sadece bugünü ve yarını değil, orta ve uzun vadede geleceğinizi de etkileyebilir.
 

Diğer Yazıları
Ne Seçimdi Ama…
Paris Olimpiyatları ve Tarihi Anılar