KPSS’de değişiklik ve olası sonuçları

Güncelleme:

AKP hükümetinin bugünlerde KPSS’ye yönelik bir çalışmasının olduğu medyaya yansımaktadır.  Kamu Personel Seçme Sınavı ( KPSS) için, 2014’de yaklaşık 4,5 milyon adayın başvuracağı tahmin edilmektedir. Gelecek yıllarda da bu oranın artacağı beklenmektedir. Niceliği ,niteliği ve etkisi göz önünde bulundurulduğunda gündemin önemli konuları arasında olacağı görülecektir.

      Bugünlerde AKP hükümetinin üzerinde çalıştığı konu,  KPSS’nin ilgili bakanlıklara ve kurumlara devredilmesi yönündedir. Buna ilaveten, hükümetçe sözlü sınavının da getirilebileceği ifade edilmektedir. Pekâlâ, KPSS hangi koşullarda, hangi hükümet tarafından niçin uygulandı?

      Diğer taraftan, hükümetçe kurumlara devredilmesi ve sözlü sınavının getirilmesi ne anlama geliyor? Sonuçları ülke açısından ne olabilir? Bu sorunların yanıtlanması, ele alınan konuyu daha da açıklığa kavuşturacaktır. 

       KPSS ilk kez halkçılığı kendine rehber edinen Bülent Ecevit hükümeti  döneminde uygulanmaya konuldu.  Ecevit’in bu uygulamayla temel amacı, kamuda görev alacak yurttaşlara,  eşit  iş olanakları sunmak ve dayıcılığı (nepotizm)  önlemekti. Böyle bir bakış açısı da demokrasinin temel ilkeleriyle bire bir örtüşmektedir.

       KPSS uzun süre uygulamaya konuluş nedeni bakımından başarıyla yürütüldü. Ancak, AKP hükümeti döneminde sekteye uğratıldı. Daha geçen yıllar, özellikle öğretmenlik alanında sınava giren bazı öğretmen adaylarına, sınavdan önce bazı soruların cevaplarının verildiği iddia edildi ve günlerce o zamanın gündemini meşgul etti.

       Erdoğan hükümeti tarafından,  sözlü sınavının getirilmesi de gündemde. Kuşkusuz böyle bir anlayışın temelinde,  şimdiye kadar ki uygulamaları  temel alındığında ,   kendi yandaşlarına devlet kurumlarına kolay istihdam olanaklarını sağlamak  olduğu anlaşılmaktadır. AKP’nin böyle bir tutumu hoşgörü, eşitlik ve insan hakları zemininde anlam bulan demokrasinin içinin daha da boşaltılacağı anlamına gelmektedir.

      Yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi,  bir ölçüde eşit  olanakların yaratılmasında geçmektedir. Ancak, AKP hükümeti KPSS ‘deki değişikle bazı kesimlere olanak sağlayarak, bağımlı kitle oranını artırarak iktidarını uzun süre devam ettirmek istemektedir.

     Eğer; KPSS’deki değişiklik gerçekleşirse, zaten cılız olan eşitlik adalet ve hoşgörü ilkeleri anlamını  daha da yitirecektir. Böyle bir durumda,  yurttaşlar arasında kutuplaşmayı beraberinde getirecektir. Kuşkusuz, bu kutuplaşma toplumumuzu toplumsal çözülmeye bir adım daha yaklaştıracaktır. Ancak, uygar ve demokratik yaşamı,  yurttaşlar arasında olanak eşitliği ve adaletin herkes için uygulanmasını gerektirmektedir.   

Diğer Yazıları
Özsaygı düşüklüğü ve yalnızlaşma
Analitik beceri ve yöneticiler
Öğrencide akademik özgüven
Adalet sever insan yetiştirme üzerine
Kendini gerçekleştirme