Kıskaç

Bizimkisi bir devrim mi idi?
Hem de nasıl da safça; bütün insanlığa seslenen Türk Devrimi!

Öyleyse 11 Kasım '38' den bu yana başlayan nedlr: Karşı devrim süreci...

İki aksı vardır; bölücü Kürtçülük ve siyasal İslamcılık...

Bu aksları Atlantik emperyalizmi organize eder, fonlar ve yönlendirir.

Bu iki kol, iki yoldan gitse de zaman zaman kesişir. Bir akrebin kıskacını oluşturur, topluma zehrini akıtır. 

Bölücü terörün son valsi bizi nerelere getirdi; ibretle izliyoruz; Kurtuluşun Meclisindeler: "al başkanlığı ver federasyonu" adera bu denklemin aktörleridirler.

İşimiz zordur..
Kuşatıldık sınırlarımızdan, ihanetlere uğramaktayız 'içimizden'...

Gelelim siyaseti kullanan "dinciliğe"...

Hilafet ve siyasal şeriat istemek, doğrudan dünyevi iktidarı istemektir.

Batı emperyalizmi, işte bu yoldan Osmanlı'yı yağmalamıştır.

Tertemiz ve asil dinimiz kimsenin çıkarı uğruna kullanılamaz.

Cumhuriyet toprağında demokrasinin yaşaması yalnız Anadolunun değil, tüm Türk Dünyasının ve Dünyanın ezilen halklarının özlemi, yaşam sevinci, inancı ve umududur.

"Dinci gericiler", "etnik bölücüler" umarım hakettikleri yanıtı Halkımızdan alırlar;
Emperyalizmi bir kez daha yeneriz...

Ulus-devletimizle çağdaş uygarlık yoluna yöneliriz...

İnsanca yaşamak için Cumhuriyet toprağında demokrasimizi yüceltmek durumundayız...