Kimin ekmeğine yağ sürdüğümüze dikkat edelim
Ülkemiz, ötekileştirmelerden meydana gelen kutuplaşmalarda sarılması zor çok büyük yaralar almış, kolonları ile aralıksız oynanan bina ayakta duramaz hale gelmiştir.
Bizi ayakta tutan ortak paydalarımız Atatürk, Türklük, Andımız, Türkiye Cumhuriyeti… Gibi olmazsa olmaz değerlerimiz, temel taşlarımız yok edilmeye çalışılarak toplumumuz ne taraftan estiği belli olmayan, devamlı değişkenlik gösteren rüzgârların akımına kaptırılmaya çalışılmıştır.
Lakin unutulmamalıdır ki bu değerlerimiz ülkemizin çimentosudur. Bu olmazsa olmaz değerlerimiz insanımıza manevi bir birliktelik sağlayarak, aidiyet duygusu yüklemektedir. Bu da Millet olmamızın adını ortaya koymaktadır. Bu kavramlar Türk toplumuna cesaret, güç, kuvvet ve güven verirken, ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlara korku ve gözdağı vermektedir.
Biz bu değerlerin içini boşaltmaya çalıştıkça güç erkleri tersine dönmektedir. Toplumumuz güç kaybederken, ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlarda güç kazanmaktadır.
Bundan dolayı Atatürk'ün "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." Sözünden hareketle şahsi hırsa ve yeise kapılmadan Milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü için topyekûn akıllı ve mantıklı hareket etmemiz gerektiğinin altını çizerim.
Gelişen ve değişen Dünya arenasında büyük oyuncu olmak istiyorsak ta geçmişimizi unutmadan, dini ve milli değerlerimize bağlı adaletli bir şekilde, hiç kimseyi ötekileştirmeden akıllı adımları hep beraber atmalıyız.
Unutmayalım ki! Bir insan en zayıf olduğu zaman kendisini en güçlü hissettiği andır.
Bu hareketle, küçük olsun benim olsun mantığından, büyük olsun ülkemiz kazansın mantalitesin de hareket etmemiz şarttır. İnsanımızı köreltmeden, projelere değer vererek, teknoloji, bilim, sağlık vs. alanlarda en önde koşacak projelere damga vurmalıyız. Ekonomik alanda Dünya İnsanlığını birbirine düşüren, savaşlar çıkaran, biri yerken diğeri bakan politikalardan vazgeçip, eşit gelir dağılımını sağlayarak insanlığı kardeşçe, beraber huzur içinde yaşatacak "Milli Ekonomi Modeli" ni devreye koymalıyız.
Diğer taraftan şahsi çıkarlar için batılı hak gibi göstererek, dini ve milli duyguları kullanmaya çalışmak, toplumumuzu aynı çizgiye taşıyarak gerçeklerden ve bazı değerlerden uzaklaşmasına vesile olmak ülkemiz üzerinde emelleri olan dış güçlerin ve sinsi işbirlikçileri fetö , pkk gibi terör örgütlerinin emellerini gerçekleştirmeleri için ön ayak olmak manasına gelir. O'da ülkemizi ucu bucağı olmayan bir uçuruma sürükler.
Ondan dolayı dini ve milli değerlerimizden taviz vermeden, Atatürk çizgisinden çıkmadan kendimizi her daim yenileyerek hareket etmemiz gerekmektedir.
Bu çizgide ileriye bakan, yenilikçi hareketlere, heybesi plan ve projelerle dolu, ayağı yere basan, taze kana ihtiyacımız vardır.
Ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkaracak, kardeşçe huzur içinde yaşatacak taze kanda Bağımsız Türkiye Partisinin lideri Hüseyin Baş ve kadrosudur.