Karanlık ve Aydınlık
Yaklaşık 8 yıl kadar önce idi herhalde, değerli sanatçı Yıldız Kenter ile röportaj yapmıştım. Yanında o kadar heyecanlanmıştım ki, çok fazla hissettiğim bir duygu olmamasına rağmen, o görmüş geçirmiş, yaşamı özümsemiş enerjisini görmesem bile hissetmiştim sanıyorum.
Sormuştum neden insanlar ciddi oyunlara çok fazla gitmiyor ama bir stand_up gösterisi 40 kere izlense de biletleri, dvd leri yok satıyor. Neden böyle demiştim.
Çok doğal diye cevapladı; Herkes gülmek, eğlenmek ister, hafif ve kolay olanı seçer. Ama hep hafif, hep komik nereye kadar?
Maalesef benim gözlemim, bizim insanımızın çoğunun, böyle hafif ve kolaya kaçıyor olması.
Korku ve bedenin temel ihtiyaçları üzerinden, yüksek bir ego ile yaşayan insan toplulukları haline geldik.
Panik Atak Atölyesi’ ni kurduğum için bu negatif enerjili, yani karanlık enerji ile beslenen insanlara çok fazla rastlıyor, bir iki cümle ile, onların ne kadar negatif enerjili olduğunu hissediyorum.
Mesela amacı iyileşmek değil, sürekli konuyu başka yerlere getirmeye çalışıyor, yapılan güzel şeyleri engellemeye, bilerek ya da bilmeyerek korku enerjisi yaymaya çalışıyor.
Biraz içine girdiğin zaman, çok çaresiz ve aslında korkmuş olduğunu görüyorum, hayattan, insanlardan…
Ve en kötüsü ümidini yitirmiş, iyi olacağını bir taraftan istiyor ama ona uygun davranmıyor, onun yerine saldırmayı seçiyor.
Bu günün insanının temel problemi bu…..
Korktuğu için negatif enerjili yani kötü sözler ve davranışlar sergiliyor, kimseye güvenmiyor, her şeyden önce kendini eksik buluyor ve kendine güvenmiyor.
Kendisine bir eleştiri geldiği zaman olumlu bile olsa, onu kabul etmeyip, egosu ile cevap veriyor.
Okumuyor, araştırmıyor, sorgulamıyor, kendi vicdan süzgecinden geçirmiyor.
Babadan, dededen ne öğrenmişse, aynen onu devam ettiriyor, kendine bir yatırımı yok.
Ve bu haliyle toplum içinde mikrop gibi dolaşıyor.
Hep söylediğim bir şey var. Bu insanları yaşamınızda tutmayın, kim olduğunun, ne olduğunun hiçbir önemi yok. Kendi içsel bütünlüğünüzü, pozitif enerjinizi, neşenizi sömürmelerine izin vermeyin.
Bu tip insanlar bir de olumsuz enerjilerle beslendikleri için, sizi kızdırmaktan, sinirlerinizi bozmaktan keyif alır ve ben neymişim ya! Derler.
Onlara hiç muhatap bile olmayın, ciddiye almayın, etrafınızdan ve hayatınızdan uzaklaştırın.
Olumlu düşünce ve pozitif bakış; her zaman karşısındaki insana zarar verip vermediğini düşünür, en ufak bir lafta bile, karşımdaki insana bir faydası var mı? Ona faydası yoksa hiç söylemeyim der. Hep yapıcıdır, hep herkesin iyiliğini ister, kendi tokken, başkasının aç yatmasından rahatsız olur ve paylaşımcıdır. Bunu da bir şeyden korktuğu için ya da öğretildiği için yapmaz, doğru bu olduğu için ve kendi vicdanı için yaşar…
Karanlık ve aydınlık, gece ve gündüz gibi, dünyanın sonuna kadar var olmaya devam edecek, denge böyle kurulmuş. Mesele sizin hangi tarafta olduğunuz, ve kendinizi nasıl geliştiridiğiniz….