Kapitalizm’in sonu mu?
Sovyetler çöktü, Batılı tarihçiler ( Fukiyama vs ) tarihin sonu dediler. Şimdilerde kazın ayağı başka gözükmekte. Kapitalizm’in şahikası ABD’de ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketi ülke çapında ivme kazanmış bulunuyor. New York kentinde başlayan hareket dalga dalga diğer kentlere dağılıyor.
Konuyu önemsemek istemeyenler ‘kış gelince dağılırlar’, ‘ bunlar romantik sosyalist’ gibisinden klişelerle durumu geçiştirmeye çalışıyor.
Neden Önemli :
Türkiye’nin gündemi genelde birkaç kısır başlığa sıkışmış ve ısrarla değişmiyor. Terör, futbol, paparazziler ve kaşalot medya mensupları muhabbetleri. Durum böyle olunca ‘önüme koyulanı yerim’ misali, küresel değişimlerin rüzgârından bihaber toplum, ancak sağanak yağınca farkında oluyor.
ABD’de iki önemli toplumsal gelişme var. Birincisi geçen yıl başlayan ‘ Tea Party = Çay Daveti’ ikincisi yukarıda sözünü ettiğim ‘Finans Kapital’ e başkaldırı. Piyasa ekonomisinin en gelişmiş aşamasını yaşayan ABD’de doğan bu toplumsal hareketlerin yeryüzüne ve Türkiye’ye yayılması kaçınılmaz.
Çay Partisi hareketine genelde sağcı ideoloji hâkim. İsmini Amerikan bağımsızlık hareketinin başlangıç noktası sayılan Boston’da İngiliz Çayının denize dökülmesinden alıyor. Ayrıca siyasi parti ve çay davetinin aynı kelime olmasından hoş bir seda oyunu yaratılmış. Ama sizleri yanıltmasın. Hareketin söylemi, aşırı dinci, ırkçı ve içine dönük bir Amerikan toplumunun özlemi içinde.
İşgal Hareketi daha enteresan boyutlar taşımakta. Avatar filmini hatırlarsanız. ,İnsanoğlu değerli bir madeni elde etmek için başka bir gezegenin doğasını yok etmekteydiler. Film, vahşi kapitalizm örneğini beyaz perdeye taşımakta. Filmde Hollywood ruhuna sadık kalınarak sonunda iyiler kötüleri yeniyor ama gerçek hayat bambaşka. İşte, İşgal Hareketine bu açıdan ele almak gerekmekte. Girişim vahşi kapitalizme bir başkaldırıdır. Kapitalizm’in sembolü finans kapital olduğu için hareket New York’un borsa semtinden başladı.
İşgal Hareketi’nin çarpıcı sloganı ‘Biz Yüzde 99’uz’. Bu slogan hem bazı duyguları hem de bazı gerçekleri yansıtmakta. Amerikan’ın yüzde 1’i varlıkların büyük çoğunluğunu elinde tutmakta. Aynı yüzde 1, politikacıları, lobiciler üzerinden satın alarak, Senato’dan kendilerini zengin edecek kanunları çıkartmakta.
Dijital Demokrasi:
Demokrasinin beşiği kabul edilen ‘Grek Kent Devleti’ çağından bu yana ilk defa doğrudan ve direkt katılımlı demokrasiye dijital sosyal paylaşımla geçildi. ‘İşgal Hareketi’nin’ başlangıçta yerleşik medya tarafından göz ardı edilmesi rastlantı değildi. Hareket doğumundan sonra dijital medya sayesinde hayatta kabildi.
Türkiye’ de bazı bilge hocalar bu harekete şans tanımıyor. Bir görüştür. Benim tanıdığım ve görüştüğüm ‘Smart Money = Uyanık Yatırımcılar ‘ aynı görüşte değil. Hatta oyun planlarını değiştiriyorlar.
Farklı Baharlar
Arap Baharı sosyal medya patlamasıyla hayata geçti. Bir özgürlük ve demokrasi mücadelesidir. ABD’de yaşanan farklı bir deneyim. Arap Baharında kitlelerin istediği demokrasi Amerika’da yıllardır var. Amerikan toplumunun hareketi mevcut kapitalist, serbest piyasa ekonomisine başkaldırıdır. Çevreye saygılı, insana duyarlı, adaletle yönetmeliği birbirinden ayıran bir sistem özlemidir.
Komünizm’in şekillendiği yıllarda en derin entelektüellerden birisi olan Leon Trocky 1900’larda ‘Ruslar’dan bişey olmaz, devrim önce Amerika’ da gerçekleşecek’ mealinden yorumlar yapmıştı.
Ne dersiniz?