İstihbaratta yeni alanlar

Dünya değişiyor, üretim ilişkileri yenileniyor.

Yeni meslekler gelişiyor. 

 Özellikle büyük salgın sonrası uzay bilimleri, genetik, seracılık, iklim bilim, lojistik ve tabii tıbbın derinleşen  alanlarına gereksinim artıyor. 

 Öte yandan, otomasyon, robot asker ve işçilik ile bizim de epey yol aldığımız insansız hava savunma araçları sanayiden dış satımı, güvenlikten diplomasiyi etkiliyor.

 Bununla da kalmıyor, iletişim açısından küçülen Dünya, rekabet bakımından alabildiğine çatallaşıyor, sertleşiyor.

 Koca bir seçim geçti her şeyi duydunuz ancak bizim miyop siyasetimiz bunları konuşmaz. 

 Öte yanda, toryumun önemini dile getiren değerli akademisyenleri kuşkulu bir 'kazada' yitirişimiz veya ASELSAN'da dikkat çekecek kadar 'mühendis ölümleri' basında bile yeterli yer bulmaz.

 Acımasız rekabetin dünyasında bağımsızlık ve özgürlük sancağı işte bu koordinatlarda açılır. 

 Devlet refleksi, toprağını da korur, beyin emeğini de esirger...

 Bu refleks özelleştirilecek veya dışarıdan parayla alınacak bir sosyal kurumsal yeti değildir. 

 Milli olmayı, ulusalcı olmayı gerektirir. 

 Yazımın başlığına bakıp da benden tv dizisi senaryosu veya "ergen anonsu" çıkacağını beklememişsinizdir, umarım...

 Konu ciddidir. Günümüzde meslekler gibi istihbarat alanı da derinleşme ve genişlemeye konudur.

 Bu bağlamda,

 Tarım, Gıda ve Sanayi İstihbaratı önemsenmelidir:

 Türkiye, güvenlik, adli/ kriminal istihbaratın yanı sıra, sanayi istihbaratına, tarım ve ekoloji istihbaratına, biyolojik saldırı ve gıda güvenliği istihbaratına önem vermelidir.

 Bu alanda ve konuda başarılı olacağımıza inancım tamdır. 

Yeter ki bilim, liyakat ve kurumsallık önemsensin.

 O arada, kurumsallık ve uzmanlık göz önüne alınarak ve iş bölümünün önemi kavranarak, GATA eski statüsüne kavuşturulmalıdır.