İnsan avcıları ve sönen hayatlar
İnsan kaçakçıları sadece mültecilerin canını hiçe saymıyor, Türklerin de hayatını söndürüyor.
Ege adalarında yaşanan dramlara bir de perde arkasından bakın
İnsan avcıları ve sönen hayatlar
Hemen her gün Yunan adalarına kaçmaya çalışan mültecilerin trajik haberleri ile karşılaşıyoruz.
İnsan kaçakçılarının acımasızlığı diyoruz.
Mültecilerin hayatını hiçe sayan bu insan tacirleri aynı zamanda birer insan avcısı.
Yunanistan adalarına kaçırmak vaadi ile önce mültecileri buluyor bu insan avcıları.
Sonra sıra isin en önemli kısmına geliyor
Bu mültecileri Yunan adalarına götürecek saf, temiz gencecik, denizden anlayan birini bulmak ve kandırmak için insan avına çıkıyorlar sahil köylerinde.
Bu gençleri büyük bir hayır isi yaptıklarına inandırıp üstüne de sözde büyük para da verip avlıyorlar.
Böyle avlanan gençlerin bazıları neredeyse çocuk yaşta.
İşin ucunun nereye varacağını düşünecek bir bilgiye sahip değiller.
Hem sevaba girecekler hem de yasadıkları köylerinde iyi para diyecekleri bir parayı da ceplerine koyup dönecekler.
Ama isler öyle gitmiyor
Mülteciler canlarından olurken, gencecik saf çocukların da hayatları sönüyor
Yunanistan’da neredeyse her gün şahit olduğum olaylardan sadece birini anlatacağım bugün.
2023 senesi sonuna yaklaştığımız bu günlerde, Anadolu kıyılarında, "Yahya" adında genç bir adam yaşıyordu.
Ailesiyle birlikte küçük bir köyde huzur içinde yaşayan Yahya, iyi kalpli ve cesur bir gençti ama dar bir cevrede yetişmiş, eğitimsiz bir gençti.
Bir gün, Yahya balık tutarken yanına iki adam geldi. Bu adamlar, Türkiye'den Yunanistan'a yasadışı yollarla insan taşıyan kaçakçılardı. Kaçakçılar, Yahya'ya bir grup insanı Yunanistan'a taşıyıp kurtarması için Yahya için çok iyi bir para teklif ettiler.
Yahya heyecanlandı. Bu teklifin çok para kazanmak ve insanlığa yardım etmek için iyi bir fırsat olduğunu düşündü.
Yahya, kaçakçıların tehlikeli insanlar olduğunu ve onu bir suç işlemek için kullanacaklarını bilmiyordu. Yahya, kaçakçılara yardım etmeyi kabul etti.
Ertesi gün, Yahya Küçük Teknesine farklı ülkelerden gelen bir grup insani da alarak Yunanistan adalarına doğru yola çıktı.
İnsanlar yorgun ve korku içindelerdi. Yahya, tekneyi kullanan tek kişiydi. Yahya, tekneyi güvenli bir şekilde götürmek için elinden geleni yaptı. Ancak, Yahya kaptan değildi. Denizcilik deneyimi çok fazla yoktu. Sakin, güzel havalarda balık tutmaya çıkardı.
Tekne, bir fırtınaya yakalandı Yahya’nın bütün cabalarına rağmen tekne battı.
Yahya ve taşıdığı insanlar, adeta bir can pazarı yaşıyorlardı. Bir Yunan gemisi tarafından kurtarıldılar.
Ancak Yahya, Yunan makamları tarafından tutuklandı.
Yetkililer, onu insan kaçakçılığı yapmakla suçladı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
Yahya'nın hayatı mahvoldu.
Yahya, masum bir adamdı ama kaçakçıların kurbanı olmuştu. Bilgisizliğinin cezası ağır olmuştu.
Yahya, artık hayatının geri kalanını hapishanede geçirecek ve mutlu bir hayat yaşama fırsatını kaybettiği için gece gündüz ağlıyor.
Yahya, saf bir insan olarak, kötülerin güçlerinin kurbanı oldu. Kaçakçılar, kötülüğün temsilcileridir ve Yahya'yı bir suç işlemek için kullandılar. Yahya'nın ömür boyu hapis cezasına çarptırılması, suçluluğunun bir tür cezasıdır. Ancak, Yahya’dan daha fazla bu insan avcıları suçludur.
Ancak onlar hem paraları ceplerine koyarlar ve hem de cezalandırılmazlar.
Yahya'nın hikayesi herkese örnek olacak adaletsizlik ve baskının hikayesidir. İnsanlığın kötülüğün güçleri tarafından zulme uğradığı bir hikayedir.
Hemen her gün Yunan adalarında yaşanan bu hikâyenin benzerleri, insana seçimlerinde dikkatli olmasını öğretmelidir.
İnsan avcıları ellerini kollarını sallayarak gezdiği surece Yahya’nın bu hikayesi ne bir ilk ne de son olacaktır. Gencecik saf insanlar uç kuruş para uğruna hem mültecilerin canlarını tehlikeye atacak hem de kendi hayatlarını söndüreceklerdir.
İnsan, başkalarına kolayca güvenmemelidir, özellikle de tanımadıklarına.
İnsan, özgürlük ve adalet için mücadele etmelidir.