Haberlerin veriliş biçimi kaygı uyandırıyor.

Güncelleme:

Toplumsal Etik Derneği"nden Duyurulmuştur;

Sayın Basın Mensupları,

Son zamanlarda hepimizin yakından takip ettiği ve bildiği gibi kamuoyunu çok etkileyen olaylar yaşanmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse Ortadoğu"daki savaş nedeniyle “toplumumuzun ruh sağlığı” ciddi anlamda bozulmalarla karşı karşıyadır.

Çok değil 2-3 aylık bir süreçte geriye dönersek; önce ekonomik kriz (işsizlik, toplu işten çıkarmalar, küçük ya da büyük işletmelerin kapatılışı, maaşların kesintiye veya gecikmeye uğraması, doğalgaz zammı vb.) yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor.

Sonra İsrail"in Gazze"ye yönelik saldırıları, bombalar, yaralılar, ölüler, açlık, çaresizlik vb birçok faktör izlendi ve izlenmeye devam ediliyor.

Bunlar devam ederken Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gözaltılar, tutuklamalar, kazılar, belirsizlikler, soru işaretleri, dinlemeler vb gündeme düştü, gündemde kalmaya da devam edecekmiş!

Basınımızın “bilgi verme”, kamuoyunun da “bilgi alma” hakkı vardır. Asla buna yönelik bir eleştirimiz yoktur. Ancak dikkat çekmek istediğimiz şudur:

Çoğu evde insanlar, akşam ve sabah haberlerini ailece izliyorlar. Çocuklar, büyüklerin bile anlayamadığı / yanıtlayamadığı bu olayların “Son Dakika”, “Olay Yeri”, “Ekipler”, “Cesetler ve Yaralılar” uyarılarıyla, adeta nefes nefese verilişinden dehşet, panik ve kaygı yaşamaktadır. Kaldı ki birçok “Panik ve Anksiyete Bozukluğu” yaşayan hastanın da bu haberlerin “sunuluş biçimi”nden yakınması vardır.

“İzlemesinler” diye düşünülebilir. Ancak toplumumuzda ailelerde, özellikle çocukların ya da ruh sağlığı zedelenecek olanların izlememesi gerektiği anlayışı ve bilinci henüz oturmamıştır.

Önerimiz; özellikle TV ana haber bültenlerinde, bu ve benzeri haberler gireceği zaman “Akıllı İşaretler”in (13 YAŞ VE ÜZERİ) (DEHŞET VE PANİK YARATABİLİR) uyarılarıyla kullanılmasıdır. Haberlerin sunuluşunda “rating” kaygısından uzaklaşılması, zaten ruh sağlığı bozulan bir ülkenin insanını “Kaygı ve Anksiyete Bozuklukları”ndan koruyacaktır.

Durumu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

PSİKOLOG SUNA AKGÜN

TOPLUMSAL ETİK DERNEĞİ BAŞKAN YARDIMCISI

Bakın bana gelen bu iletiyi, inandığım bir konu olduğu için hemen okurlarla da paylaşmak istedim. Biraz da eklemeler yapacağım. Ruh sağlığı eğitimi almadım ama insan kendisini tanımaya çalışınca, dolayısıyla pek çok insanı da tanıyor ve kendi üzerindeki dikkati daha yoğun oluyor.

Haber okuduğum dönemde, pek çok haberi okurken, hani tüylerim diken diken oldu deriz ya. İşte o şekilde olup, gün içerisinde, yorgun, depresif ve üzgün olduğumu hatırlarım. Haberlerden etkilendiğimiz doğru ve yadsınamaz bir gerçek.. Dolayısıyla, izleyenlere sıcak haber vermek, olayı ilk vermek, habercilik açısından çok önemlidir. Burada da sorun yok, ölçü; o haberi verirken, ilgi yaratmak, ilgi uyandırmak, haberi izletmek ama kimseyi kaygı ve endişeye düşürmeden , bu ilkelere dikkat ederek haberi vermek olmalı.

En son Gazze" de ki, Müslüman halka yapılan saldırılarda, bizim halkımızın da, kendisine saldırılıyormuş gibi nasıl tepkiler verdiğini hepimiz gördük. Emine hanım bile gözyaşlarını tutamadı ve onunla beraber pek çok insan da gözyaşı döktü. Mitingler düzenlendi, protestolar yapıldı.

Ardı ardına verilen aile içi cinayet haberleri, tecavüz, saldırı, gibi pek çok haber, negatif durumlar anlatıyor.

Bana göre daha önemli olan sağlık haberlerindeki tavırlar.

Bir diyet çılgınlığıdır gidiyor. Anti aging, detoks , sağlıklı beslenme, kalp krizi haberleri, sahalarda kalpten giden futbolcular gibi… Bir sürü, kaygıya yol açacak haber veriliyor. Nasıl ki, yazı yazan gazeteciler, hakaret sayılmayacak haber etiğine dikkat ediyorsa, aynı şekilde halkı kaygıya sürüklemeyecek haberlerin yapılması lazım. Sadece, yazılı ve görsel basında değil internet ortamı için de böyle. Mesela benim uzun süre etkisinde kaldığım ve olumsuz etkilendiğim bir haberi söyleyeyim.

Kalp krizi en çok sabah saatlerinde oluyormuş. Onun için, sabah egzersiz yapmak iyi değilmiş.

Hadi bakalım, ayıkla pirincin taşını. Piyango kime çıkarsa.

Bu haberler doğru olabilir, olmayadabilir ama bunların böyle dillendirilmesinin, insanlara nasıl bir faydası olabilir, kuruntudan, evhamdan başka.

Sonra yumurta kolesterolü yükseltiyor yemeyin diyorlar yıllarca, ardından özür dileriz yumurta yükseltmiyormuş yiyebilirsiniz. Detoks vücuda çok faydalıdır. Yok detoks olayı hikayeymiş.

Bir başka olmayacak haber, ölüm anını gösteren video, ölüm anını merak ediyormusunuz başlığı ile veriliyordu. İnternet ortamında geziniyordu, hiç bakmadım bile.. Ben artık bu haberler karşısında, kendi savunma mekanizmamı geliştirdim. Artık böyle haberleri hem okumuyorum. Kazara okursam da hemen zihnimden atıyorum. Ne yapayım yoksa ruh sağlığım bozuluyor.

Psiklog Suna Akgün" e çok teşekkür ediyorum bu duyarlı yaklaşımı ve yönlendirici tavrından dolayı, umarım gazeteci diğer arkadaşlar, özellikle haber yayın yönetmenleri, muhabirler bu konulara dikkat ederler de, haber verelim, bilgilendirelim derken, insanlara zarar vermemiş olurlar….