Fethullahcılar, Atatürkçüleri nasıl üzecek ?

Güncelleme:

2 hafta önce Atatürk’ün hayatını anlatan “Veda“ filmi vizyona girdi. Hem de öncesinde gazetelerde, televizyonlarda büyük bir reklam ve halkla ilişkiler kampanyası yapılarak...

Üstüne üstlük, film, Can Dündar’ın “Mustafa“ filmi gibi Atatürkçü’leri gıcık edecek bir film de değildi. Tam okulda öğretmenlerimizin, evde anne ve babamızın bize öğretiği Atatürk’ü anlatan bir film.

Ve filmin ilk 3 günlük seyirci sayısı yaklaşık 250.000 oldu.

Bu cuma günü, yeni film daha vizyona girdi: Eşrefpaşalılar

Filmin konusu kısaca şöyle:

İzmir’in Eşrefpaşasından iki yakın arkadaş; biri mafya, biri karınca incitmez. İki dost, İzmir’den gelip İstanbul’a yerleşirler. Ama araları aynı kadını sevdikleri için bozuktur. Ve bir gün mahaledeki camiiye yeni bir hoca gelir. Bu idealist hoca,önce dökülen camiyi adam eder, sonra da cemaati yeniden camiye çeker ve çevredeki sosyal sorunlara el atar ve....

Sonrası flimde...

Peki, bu filmin ana karekteri olan hoca sanal bir karekter mi, yoksa  gerçek hayatta bir karşılığı var mı ?

İddia o ki, bu hoca aslında Fethullah Gülen’in ta kendisidir. Filmin senaryosu - ki aslı bir tiyaytro oyunu -  yazılırken, bir zamanlar İzmir’de hocalık yapan Fethullah Hoca rol model alınmıştır.

Bu iddia, film daha vizyona girmeden gerçeğe dönüştü. " Nereden biliyorsun kardeşim ? " derseniz, ben de "  Fettullah Hoca Cemaati filme dört elle sarıldı. Tüm yayın organları filmi desrtekledi Cemaat üyelerine < Filme gidelim, hatta şimdiden ön satışa çıkan biletleri alalı > ricası (!) iletildi.

Eh bir de Başbakan Erdoğan filmin galasına gidince, film daha bir merakla beklenir oldu.

Cumartesi günü ben de çok merak ettiğim bu filmi görmek için sinemaya gittim, hem de İstanbul’un en lüks AVM’lerinden birine, beyaz türklerin kalelerinden birine.

Gişeden aldığım yanıt çok netti:

" Bu hafta sonundaki tüm seansların bileti, en ön sıra hariç satıldı. Hatta bazı seanslarda hiç yer yok. " 

Eh, serde araştırmacı gazetecilik var. Hemen internet üzerinden bilet satan www.mybilet.com sitesine girdim. Farklı şehirlerden yaklaşık 15 tane sinemada tüm seansları tek tek inceledim. Orada da daha seanslar başlamadan biletlerin ya tamamı ya da % 90’ı satılmıştı. Sadece tek bir sinemada satış oranı % 50 civarındaydı.

Henüz ilk 3 günün resmi sonuçları açıklanmadı ama “Eşrefpaşalılar” filminin gişesi, kalıbımı basarım “Veda“ filminin gişesini geçecek. Sonuçta da, filmler vizyoından düşünce,  muhtemelen Fethullah Hoca’yı simge alan film, Atatürk’ün hayatını anlatan filmi ikiye, belki de üçe  katlayacak.

Yani Fethullah Hocacılar, Atatürkçü’leri gişede çok üzecek, sonra da düşündürecek...

Aslında bunda şaşacak fazla bir şey yok...

Fethullah Hocacıların Türkiye’de açtıkları yüzlerce fen lisesi kalitesinde özel okulu bir köşeye koyun. Cemaatin, dünyanın dört bir yanında, hatta Papua Yeni Gine’de bile (ki haritada yerini gösteren kaç kişi çıkar acaba) eğitim veren kolejleri var. Türkçe istiklal marşı söyleyen afrikalı öğrenciler şaka gibi...


Atatürkçüler ise, ne acısır ki bu konuda nal toplamaya devam ediyor. Türkiye’nin en köklü Atatürk’çü eğitim kuruluşu olan, mezunu olduğum  TED Ankara Koleji Vakfı bile, ancak son yıllardaki "Şeriat geliyor " korkusu ile, okul sayısını sadece 28’e çıkarabildi.

Yani Fethullah Hocacılar müthiş bir dayanışma ile eğitime yani insana yatırım yaparken, Atatürkçüler sadece “Korkuyor“.

Sanki korkunun ecele faydası varmış gibi...

Ama haksızlık yapmayalım, Atatürkçülerin Fettullahçılardan çok ileride oldukları konular da yok değil...

Sözgelişi Atatürkçü’lerin Fettullahçılar’dan daha çok yatları var.

Boğaziçi’nde daha çok yalıları var.

Atatürkçülerin Ferrarileri, Fettullahçılarınkini 9'a katlar...

Atatürkçüler, isteseler  İsviçre bankalarındaki paralarıyla Fettullahçıları döverler...

Yani, sizin anlayacağınız...

Atatürkçüler Fettullahçıları böylesine ezmişken....

Varsın, okullardan sonra, sinemalar da Fettullahçıların olsun....

Şaka bir yana, durum ciddi Atatürkçü dostlar...

Reklamdaki veletin söylediği gibi:

" Çok çalışmamız lazım, çok... "

Bunun için de, ilk olarak Atatürkçü zenginler  paralarının bir  kısmını, başta eğitim,  laik cumhuriyetin kurumlarını ve insan kadrosunu sağlamlaştırmak için harcamaya başlamalıdır.

Bu iş emekli öğretmenlerin " Kardelen " yazıp 7823'e SMS atıp 5 TL bağış yapmasıyla  çözülmeyecek kadar ciddidir.

TÜSİAD'ci abiler, ablalar...

Haydi, pamuk eller cebe...

Unutmayın, bu sistem çökerse, en çok kaybedecek olanlar sizlersiniz...

Boğazdaki yalılar, yatlar, jetler, ferrariler, isviçredeki paralar benim değil, sizin... 

İnanmazsanız, Paris'te, Los Angeles'da sürgün hayatı yaşayan iranlı zenginlere sorun...

Benden söylemesi...

AYDIN ÖZDALGA