Etki Ajanlığı
İktidar Etki Ajanlığı diye bir yasayı çıkarmaya çalışıyor.
Nedir bu Etki Ajanlığı?
Eğer siz, Toplumun yararına olmadığını düşündüğünüz bir hükümet politikasını, bu yaptığınız yanlış diye dile getirirseniz ve bunu dile getirdiğinizde insanlar sizi haklı bulursa, bir başka değişle fikirleriniz taraftar bulursa ve toplumu, iktidarı zor duruma sokacak şekilde etkiliyorsanız; siz bir etki ajanısınız demektir.
Bu yasa iktidar tarafından ilk kez 2023 yılının Ekim ayında yani yaklaşık bir yıl önce dillendirildi. Gerekçesi, bazı kimselerin twiter, instegram, youtube, facebook gibi dijital platformlarda doğru olmayan bilgileri yaymaları iddiasıydı, böylece toplumu yanıltıp etkiledikleri söyleniyordu.
Bu kişi ya da kurumların yurt dışından fonlandıkları ve yabancı ülkelerin çıkarlarına hizmet ettikleri iddia ediliyordu.
Bu iddialara karşı oluşturulan bu paketin adına da dezenformasyon yasası adı verilmişti.
Tabi, ancak demokrasinin olmadığı bir ortamda uygulanabilecek bu yasa büyük tartışmalara neden olmuştu. 2024 Yerel seçimlerine 5 ay kala ortaya atılan bu yasa teklifini, çıkan tepkiler neticesinde geri çektiler.
Ama iktidar el enseyi çekmiş, sopasını göstermiş, niyetini de belli etmişti.
Etki ajanlığı yasası, İktidardakilerin, iktidarlarını sürdürebilmek için, toplumun gerçek sorunlarını ve taleplerini dile getiren, onları karşı karşıya oldukları gerçek tehlikelerden haberdar eden ve bu tehlikeler karşısında organize olmalarını bir araya gelmelerini sağlayabilen fikir önderlerinin seslerini kısmak için değil, seslerini kesmek için çıkarmaya çalıştıkları bir yasa,
Yani özetleyecek olursak bu yasa, suya sabuna dokunmayan, gerçek sorunların etrafından dolaşan, toplumun dikkatini başka yönlere çeken, iktidardakilerin iktidarlarını devam ettirmesini sağlayan sarı muhalefet için çıkmıyor, esasen sadece basındaki kalemşörler için de çıkmıyor.
Bu yasa, gerçek muhalefeti susturmak için çıkartılmaya çalışılıyor.
Peki kim ya da kimler için çıkartılmaya çalışılıyor bu yasa?
Türkiye’nin güncel siyasi iklimine baktığımızda bir elin parmakları kadar fikir önderi ile karşılaşıyoruz. Ortaya çıkan fotoğrafların başında ise Ümit Özdağ geliyor. Gazeteci Barış Pehlivan’ın Meclis kulislerinden edindiği bilgi de, iktidarın Ümit hocayı susturmanın yollarını aradığı söylentisinin dolaştığı şeklinde…
Türkiye de her şey o kadar kötüye gidiyor ki, İktidar her geçen gün bir önceki günden daha fazla sıkışıyor. Artık gerçeklerin konuşulmasına tahammül edemez hale geldi. Eskilerin tabiri ile mızrak çuvala sığmıyor.
İktidarın, özellikle batı dünyasının taleplerini yerine getirmek adına izlediği sığınmacı politikası, Türkiye’nin iç barışını tehdit eden bir beka sorununa dönüşmeye başladı. Çekilen ekonomik sıkıntıların en temel gerekçelerinden birisinin Türkiye’nin sığınmacı deposuna dönüşmesi olduğu anlaşıldı. Bu durum iktidarın kendi seçmeni tarafından da artık görülmeye başlandı.
İktidar ve sarı muhalefet, kontrollerinde tuttukları medya unsurlarıyla bu temel sorunu ne kadar gözden kaçırmaya çalışsalar da Ümit Özdağ sosyal medyayı en etkili şekilde kullanarak bu konudaki karartmayı engelliyor ve toplumu bilgilendirmeyi başarıyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bu sorunu en üst perdeden dile getirip milletin dikkatini çekiyor ve bu gün de araştırmalara baktığımızda giderek artan bir taraftar kitlesi oluşmaya başladığı görülüyor. Dolayısıyla insanın aklına ister istemez acaba iktidar tekrar bu yasayı bunun için mi gündeme soktu? sorusu geliyor.
Bu nedenle ben bu yasaya etki ajanlığı yasası değil Ümit Özdağ’ı engelleme yasası diye adlandırıyorum.
Gösterilen tepkiler üzerine bu yasa tasarısını şimdilik tekrar geri çektiler. Ama bu yasayı güreş minderine çektiler bir kere. İkidir el ense çekiyorlar.
Bu konu hafife almaya, uyumaya, zafiyet göstermeye gelecek bir konu değil.
3.kez ele ense çekebilirlerse eğer, bu kez sadece muhalefet tuş olmaz, kime oy verirse versin, iktidara oy verenler de dâhil bütün bir millet tuş olur.
Bilindik hikayedir. Çakallar önce sarı öküze talip olurlar kendilerini kurtarmak için sarı öküzü feda eden öküz sürüsü sonunda tek tek çakal sürüsüne yem olurlar.
Umut ederim bu konu sarı öküz hikayesine dönüşmeden zulümle abad olmaya alışmış olan bu yönetim anlayışından millet tez zamanda kurtulur.
Ve umut ederim ki aklıselim galip gelir ve iktidar yandaşı ya da karşıtı tüm unsurlar bu yasanın bir daha gündeme dahi gelmemesi için samimi bir direnç gösterirler ve bu saçmalığı engellerler.
Aksi takdirde bu iş sarı öküz hikâyesine döner ki, bir gün çakallar onların da kapılarını çalarlar.