Eğitimsiz Okul Müdürü

Güncelleme:

Erzurum’da düzenlenen “Huzur” toplantısında söz alan ilköğretim okulu müdürü Aydın” Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar.Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın,vatana,millete, bir ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” dedi.

Eğitim ve öğretim işlevinden doğrudan sorumlu bulunan bir okul müdüründen bunları duymak ibret vericidir.Anlaşılan bu okul müdürü ve ona alkış tutanların bilimsel gerçeklerden haberi olmadığı gibi aldıkları eğitimi de içselleştirmemişlerdir.Bu çok üzücü bir durum.Eğitime en yakın bilim alanlarından biri bilindiği gibi psikolojidir.Düşünür, Freud insanların iki tür güdüyle dünyaya geldiğini belirtmektedir.Bunlar saldırganlık ve yaşam içgüdüleridir. Başta saldırganlık duygusu suça eğilimi içermektedir. Ancak uygar toplum ve kişiliğin ego ve süper ego denen  bölümleri tarafından dengede tutulmaktadır.Böylece suç büyük ölçüde engellenmektedir.Çocuğun suçluluğunda doğrudan kendisini sorumlu tutmak yanlış bir yaklaşımdır.Çünkü,uygar toplumu yaratan ve çocuğun ego super ego gelişimine katkı sunan yetişkinlerdir.Tekrar söylemek gerekirse, suçu çocukta aramak büyük sorumsuzluk örneğidir.Çocuğun gen haritasını çıkarmak yerine herhalde onun entelektüel(ego) gelişimine katkı sunmak en mantıklısıdır. Yoksa okul müdürünün önerdiği çözüm yolu değil.

Suçu önlemek için eğitimcilerin çocuğun şu entelektüel alanlarını geliştirmek durumundadır:
-Karar verme gücünü kazandırmak,
-Problem çözme becerilerini geliştirmek
-İletişim yeterliği kazandırmak,sosyal becerileri kazandırmak,
-Planlama yeterliği kazandırmak 
-Duygusal gelişimlerine katkıda bulunmak vb.

Görüldüğü gibi, çocuk suçluluğu hatta yetişkin suçluluğunu önlemesi büyük bir sorumluluk işi.Tabii ki gen haritalarını çıkarıp gerekirse öldürülmesi gerektiğini düşünen eğitimcilerin işi değil bunlar (çocukların entelekt gelişmelerini sağlamak).

Bu tür eğitimci geçinenlerin işi güce tapmak ve sadece çabalarını güç elde etmek için kullanmaktır.Ancak,duyarlı eğitimciler eğitimde her şeyin çocuk için olduğunu bilir ve ona göre yaklaşımlarını belirler.Örneğin çift yönlü iletişimin önemine inanırlar.Empati kurarlar.

Çocukların gereksinmelerine duyarlık gösterirler.Karalara katarlar vb .Kısaca eğitimci olmak bilime ve insan ilişkilerinin önemine inanmaktan  geçmektedir.

Emekli öğretim görevlisi Hasan güneş [email protected]

Diğer Yazıları
Özsaygı düşüklüğü ve yalnızlaşma
Analitik beceri ve yöneticiler
Öğrencide akademik özgüven
Adalet sever insan yetiştirme üzerine
Kendini gerçekleştirme