Eğitimde düşüncenin önemi
Düşüncenin, öğrenci açısından önemi nedir? Öğretmenin öğrencide sağlayacağı kavramlar, yargılar, kuramlar ne olmalıdır?
Kuşkusuz, öğretme-öğrenme sürecinde kazandırılacak düşünce; öğrencinin çevresiyle uyumu, problem çözme ve karar verme yeteneği kazandırmayla ilgilidir. Bireysel anlamda nihai amaçlar, otantik yaşam, öğrencinin çevresiyle bütünleşmesinin sağlanmasıdır.
Bunun için de kendisi olmasına izin verilmelidir. Böyle bir anlayışın da öğrencinin seçimleriyle ilgisi bulunuyor.
Üniversite düzeyinde, öğrencilerde gördüğüm bazı gerçekleri okuyucu ile paylaşmak istiyorum. Kişinin çevreye uyumu ancak kendisini değiştirmesi ile mümkündür.
Ancak, öğrencilerden bazılarının çevreye uyum için kendini değiştirmek yerine direnç gösteriyorlardı. Bu durum da onların problem çözme becerilerine ket vurmak anlamına geliyordu.
Diğer taraftan, bireyin mutluluğu bir ölçüde kendisi olmasına bağlıdır. Bu da bireyin değerlerini yaşaması, seçimlerini özgürce kullanması anlamına geliyor.
Ancak, öğrencilerin geleceği olan bölüm seçiminde bile ailenin belirleyiciliğine tanık oldum.
Böyle bir öğrencinin gelecek yaşamını etkin olarak sürdüreceğini kim söyleyebilir?
Yine; düşüncenin sosyo-ekonomik ve siyasi sistemlerle ilgisi bulunuyor. Maalesef, öğrencide kazandırılan düşünce yapısının demokratik olmadığına tanık oldum. Hem kurum içi uygulamalar hem de öğretim elemanlarının tutum ve davranışlarının demokratik olmadığına tanık olunmuştur.
Demokratik bir uygulamaymış gibi görünen bölüm, fakülte ve üniversite temsilcilerinin biçimsel öteye gitmiyordu.
Bir insan için kendini gerçekleştirme güdüsünün karşılanması gerekiyor. Sosyo-ekonomik yapısı istenilen düzeyde olmayan ülkelerde bireylerin kendini gerçekleştirme güdüsü ancak toplumla birlikte gerçekleşebilir.
Ancak, bireyci çocuklara ve gençlere sahibiz. Kendini gerçekleştirme güdüsünü bireyci bir kültür ile elde etmek mümkün değil.