Dış Politika’da ‘Sıfır Sorun’

Güncelleme:

Dış politikada -hele ki bu devirde- ‘sıfır sorun’ çok zor.

Belki kıyı-ötesi bankacılık ülkeleri ya da “kent devleti” benzeri yerler için geçerlidir.

Türkiye’nin Kıbrıs, Ege Kıta Sahanlığı, “Ermeni soykırımı savları” gibi önceden gelen güçlükleri ve güncel sorunları varken…

“Komşularımızla sıfır sorun” politikası dendi.

Ancak geldiğimiz noktada, neredeyse sorunlu olmadığımız komşumuz kalmadı.

Irak’taki Türkmenlerin, Batı Trakya Türklerinin sorunları çözümlenme yoluna giremedi.

Daha çok gündemimizden çıktı…

Şimdilerde Türkiye, Dünyanın gündeminde…

Suriye’ye baskı yapılması ve İran’ın karantinaya alınması, konusunda…

Ticareti durma noktasına gelen şehir esnafıysa feryatta: “Yüzlerce iş yeri siftahsız kapanmakta”.

O arada, Kürecik’e yerleştirilen radar, bölgemizdeki yıldırımları topraklarımıza çekecek paratoner gibi...

Kaldı ki, Suriye’ye, herhangi bir askeri müdahaleye, BM Güvenlik Konseyi’nin kimi daimi üyeleri karşılar…

Dış politika uzmanları bölgemizde olası bir savaşın bir şekilde bize sıçramasının sakıncalarını dile getiriyorlar.

Böylesi bir gelişme; Güneydoğumuzdan başlayarak bizi parçalanma senaryolarına daha çok açabilir, deniyor.

İçinde bulunduğumuz tablonun ekonomik faturası, vatandaşın ve sanayicinin de cebini yakmakta.

Doğalgaz başta, komşularımızdan aldığımız enerjinin daha pahalıya ikame edilmesi, elektrik ve benzin fiyatlarındaki artışın tırmanması demek.

Evet, dış politikada ne sorun biter, ne de dostluk ya da karşıtlık ebediyen sürer…

Dünya çevrimi dikkate alınarak, dünün deneyimiyle yarının denklemi okunarak, ‘sorunlar’ aşılabilir.

Dengeleri gözeten, ekonomik çıkarlara odaklı ve bölge merkezli dış politika, yaşamsal önemdedir.

Diğer Yazıları
Hedefi 12'den vurmak!
Sömürü ve savaş
Ordumuz kadar ekonomimizi de güçlendirmeliyiz…
Trump neden kazandı?