Dil devrimi

Güncelleme:
Atatürk, 1930 yılında "Ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır." demişti.
 
Cumhuriyeti kurduktan sonra vatandaşların çoğunluğunun anlayamadığı Arapça ve Farsça sözcük ve dilbilgisini 1932 yılında kaldırıp Türkçenin ulusal dili olarak yazı ve konuşma dili haline getirilmesini amaçlayan devrimi yapmıştı.
 
Böylece evrensel değerler daha net kavranacak, bilimsel gelişme sağlanacak ve günlük konuşma dili daha kolay ve anlaşılır hale gelecekti. Önce Harf devrimi ardından dil devrimi yapıldı. Gel zaman git zaman, devri değişti.
 
14 Mayıs Cuma günü 27581 sayılı Resmi gazetede 2010/370 karar sayılı kanun yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun ile birlikte “Örgün eğitim kurumlarında Arapça eğitim ve öğretiminin yapılması; Milli Eğitim Bakanlığı’nın 24.03.2010 tarihli ve 1896 sayılı yazısı üzerine 14.10.1983 tarihli ve 2923 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 8.04.2010 tarihinde kararlaştırılmıştır.” denildi. ( İlgili bakanlar kurulu kararı )
 
Yani İngilizce, Fransızca, Almanca gibi eğitim dillerinin yanında artık Arapçada olacak. Arapçadan önce Rusça ve Çincenin de liselere seçmeli dil olarak eklendiğini biliyoruz.
 
Okullarda Arapça okutulmaya başlanmasının Arap ülkeler ile yapılan ticaret ile ilgili olmadığı kesin. Bunun net kanıtı açıklanan resmi ticaret rakamlarıdır. 2010 Nisan ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Fransa, İngiltere ve İtalya takip eden ülkeler. İthalatta ise Rusya ilk sırada yer aldı, Rusya’yı Almanya, Çin ve ABD izledi. Arap ülkeler ile ticaret 2007 yılında yapılan ticaret anlaşması ile ancak canlandırılabildi. AB ülkeleri ile yapılanın yanında devede kulak! Demek ki ticari bir kaygı söz konusu değil!
 
Arap ülkeler ile karşılıklı vizelerin kaldırılması, ticari yakınlaşma İsrail ile gerginlik, AB hedefinin üzerine eskisi kadar yoğunlaşılmıyor olması ile Türkiye'nin rotasını tarif etmek için “eksen kayması” sözü bile yeterli değil artık.
 
Neden, niçin diye soracaksanız… Orta doğuda değişen dengelerde rol kapma çabası olabilir derim. Başka da bir şey demem!
Bu arada dil devrimi mi demiştiniz? Unutun gitsin!
Diğer Yazıları
Bahçeli'nin tarihi çağrısı
Keşke ülkede muhalefet olsa
Bize yarınlar lazım
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız