Deprem öldürmez , insan öldürür

Güncelleme:

Haber3.com yazarı Baha Ülgen yazdı: "Yasalara , kurallara uymuyoruz. Aç gözlüleri, görmezden geliyoruz. Çürük binalara imar affı getiriyoruz. Bu kafa devam ettiği sürece, dua ederek mucize haberler bekler dururuz."

Yastayız…

Kahramanmaraş , Gaziantep ,Hatay ,Adana ,Şanlıurfa , Malatya , Adıyaman ve Diyarbakır’da şiddetli bir deprem yaşadık .

İnsanlarımızı , canlarımızı kaybettik .

Türkiye’nin son 100 yılında , şiddeti 4.9’un üzeri 128 deprem yaşanmış . Cumhuriyet tarihinin ilk depremi 1924 yılında Çaykara’da olmuş ve 50 vatandaşımız hayatını kaybetmiş.

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.4 şiddetindeki son deprem 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinin  en büyük depremlerinden birisi .

1939 yılın da , Erzincan’da yaşanan 7.9 şiddetindeki deprem de 32 bin 962 kişi yaşamını yitirmişti. 1999 yılında ki 7.6 şiddetindeki Kocaeli depremi ise 45 saniye ile en uzun süren ve 17 bin 127 kişinin hayatını kaybettiği unutulması güç deprem.

Dünya’da ise , en şiddetli deprem 9.5 ile 22 Mayıs 1960’da Şili’de yaşanmış ve bin 655 kişi yaşamını yitirmişti.

Depremlerden kurtuluş yok mu ? İnsanoğlu , depreme karşı çaresiz mi?

Deprem neden olur ?

Depremin bilimsel karşılığı , ‘’Yer kabuğunun en üst katmanında bulunan tabakada yer alan ve fay hattı adı verilen kırıkların hareket etmesi ‘’ şeklinde açıklanıyor .

Peki , depremin nedeni sadece  ‘’Fay hattı’’ denen kırıkların hareket etmesi mi?

Hiç mi insanoğlunun günahı yok ?

Bu sorunun cevabını Prof. Dr Mete Işıkara hocamızı rahmetle anarak onun cümleleriyle verelim :

‘’DEPREM ÖLDÜRMEZ , İNSAN ÖLDÜRÜR ‘’

Peki , depremin öldürmediğini insanlar nasıl öldürüyor ?

Yasa ve kural tanımayarak ,

Siyasetin oy uğruna usulsüzlüklere göz yumması ile ;

Depremde yıkılan binalardan sonra genelde mütehaitler suçlanır .

Bazı , aç gözlü çimentodan , demirden çalan bu kişiler binaların yıkılmasının baş suçlularıdır.

Hatta bu binaları yapan ‘’mütehait’’ denen bu kişilerin bir çoğu , ne inşaat mühendisi ne de bu konuda öğrenim görmüş kişiler değillerdir .

Çoğu alaylı eski kalfa ve ustabaşıdır . Biraz para  bulunca mütehaitliğe soyunurlar .

Binalarını mühendislerin ‘’Emanet İmzalarıyla’’ yaparlar .

Gelelim diğer suçlulara :

Listenin başında belediyeler var .

Belediyeler , ‘’Müteahit’’ lerin yaptığı binaları usulünce denetlemezler .

Müteahitlerle , farklı ilişkilere gierler . Bazan de hep birlikte zenginleşilir .

İşini iyi yapan belediyelerde namuslu bürokratlar da var tabii .

Ama , onların da korkulu rüyası  siyasiler .

Listenin sonun da siyasiler var .

Listenin başında olması gerekenleri niçin sona yazdım derseniz  .İşin fotoğrafını iyi görün diye.

Bazı siyasiler ,ihaleyi alamayacak, yeterliliği olmayan firmalara ihale verdirirler .

İş bitirme tarihinde iş bitmez ise , göz yumdururlar .

Şikayet edeni de görevden aldırırlar .

Son depremde , Hatay’da yıkılan hastaneler , havaalanları ve oto yollar bu siyasilerin eserleri .

Siyasilerin bir de , ‘’oy ‘’ uğruna sık sık çıkardıkları imar affı vardır.

Türkiye’de 775 sayılı Gecekondu Yasası öncesinde toplam 5 , Gecekondu Yasası sonrası 7 olmak üzere toplamda 12 imar affı çıkartıldı .

Son  İmar Affı  2018 yılında çıkartıldı .

Bu aftan  ,7 milyon 450 bin usulsüz, çürük  ve kaçak bina yararlandı .

Sonuçta ;

Yasalara , kurallara uymuyoruz .

Aç gözlüleri, görmezden geliyoruz .

Çürük binalara imar affı getiriyoruz .

Bu kafa devam ettiği sürece, dua ederek   mucize haberler bekler dururuz .

Türkiye’nin başı sağ olsun .

 

 

Diğer Yazıları