Demokrat Parti'nin Chicago Kongresi ve Kamala Harris'in Adaylığı

Güncelleme:

Ölmeden Mezara Konulan Başkan: Joe Biden
Geçtiğimiz hafta, Demokrat Parti'nin kongresi Chicago'da gerçekleşti. Festival havasında geçen kongrenin sonunda, Kamala Harris partinin resmî başkan adayı olarak ilan edildi.


Kamala Harris'in (Kamile Hanım'ın) başkan adaylığı, dışarıdan yumuşak bir geçiş gibi görünse de, halen görevde olan Joe Biden’ın zorla kenara itilmesi, partide hâlâ tartışmalara neden oluyor ve bu durum, suların henüz durulmadığını gösteriyor.

Kongrede Yapılan Konuşmalar ve Etkileri
Kongrede, eski başkanlardan Bill Clinton ve Barack Obama, eşleriyle birlikte Kamala Harris’i parti delegelerine kabul ettirmek için etkileyici/ikna edici konuşmalar yaptılar. Başkanlık yarışında meşalenin Biden’dan Kamala’nın eline geçmesini doğal bir süreç olarak pazarladılar.


Yasalara göre, bir başkanın ölümü halinde başkan yardımcısı görevi devralır ve seçimlere gider; ancak bu kongrede Biden hayattayken adeta görevden alınmış gibi bir atmosfer oluştu. Deyim yerindeyse, yaşlı Biden’ın ölmeden cenaze namazı kılındı.


Festival Gibi Kongre 
Kongre, günlerce süren bir gösteri ve şölen havasında geçti. Özellikle Oprah Winfrey ve Spike Lee gibi tanınmış siyahi Amerikalılar sahnede yer aldı. Obama'nın seçim stratejisi olan "Siyahiler de Amerikan orta sınıfının doğal bir parçasıdır" mesajı, bilinçaltına yerleştirilmeye çalışıldı.


Önümüzdeki günlerde yarış hızlanacak. Demokratların seçimlerde öne çıkaracakları konular belli oldu. Sosyal konular arasında, kürtaj hakkı ve silah edinme ile kullanma izinleri sıkça tartışılacak.


Kamala Harris'in Ekonomik Vaatleri
Kamala Harris, ekonomik alanda popülist vaatler dışında fazla bir şey söylemedi. Seçime henüz 70 gün var ve vakit ayırıp beni okuma teveccühü gösteren okurlara seçimin ekonomik boyutlarını da ayrıntılı bir şekilde açıklayacağım. Şimdilik tarafların topa girmesini bekliyorum.

Clinton ve Obama’nın Merkez ve Orta Yol Politikaları
Clinton iktidarının ve uzantısı Obama'nın merkez ve orta yol politikaları dönemi sona ermiş görünüyor. Biden, Demokrat Parti içinde dört yılı boyunca (Amerikalılar diplomatik dille "ilerici" olarak tanımlıyor) radikal kanada orantısız tavizler verdi. Eğer kazanırsa, Kamala Harris’in bu süreci daha da ileriye taşıyacağını düşünüyorum.

Neoliberalizmin Sonuçları
Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına belirtmek isterim ki, LGBTQ grubu Demokrat Parti içinde güçlü bir dinamo!

Demokrat Parti politik olarak kendini sola çekerken, her politikanın ekonomik temeli olması gerekir misali, ekonomik politikalarda bir model değişikliğine gidiyor. Başka bir deyişle, Clinton ve Obama’nın yıllarca desteklediği neoliberalizm başarısız olmuş ve fiyaskoya dönüşmüştür.


Kısacası, neoliberalizmin olmazsa olmazı olan deregülasyon (bürokrasinin azaltılması), serbest ticaret ve mali disiplin gibi unsurlarla anılan neoliberal politikalar, Amerika’yı fabrika mezarlığına çevirmiş durumda. Birçok uluslararası şirket bu sistemden memnun ve değişimi engellemek için direnecek.

Pratikte şöyle bir örnekle konuyu açalım: Çin'de 120 dolara imal edilen bir iPhone, Apple tarafından 1500 dolara satılmakta. Bu devranın dönmesi için Apple canını verir.


Trump Sendeledi
Neoliberal politikaların Amerikan toplumunda yarattığı tahribatı ilk defa ‘Make America Great Again’ (Amerika’yı Eski Günlerine Döndür) sloganıyla dile getiren ve bu sayede seçim kazanan Trump'dı. Bu kez Trump, Biden’ın yaşından dolayı zayıf bir aday olduğunu düşündü ve seçimi garanti gördüğü için rehavete kapıldı.

Demokrat Parti'nin Karşılığı ve Kamala Harris'in Rüzgarı
Fakat, Demokrat Parti, ulusal düzeyde organize olarak ve medyada güçlü bir şekilde karşılık bularak acil bir manevra yaptı. Kamala Harris rüzgarını estirdi ve Trump’ın karşısına güçlü duran bir aday çıkardı.


Trump, Chicago’da yapılan kongre süresince tırstı. Harris, bol bol umut vaadetti ve Türkiye’de denenmiş iki anahtarlı popülist vaatlere benzer umutlar dağıttı. Hem de bol keseden.


Evet, popülist vaatlerle Trump’ın karşısına çıkan Kamala Harris, kendisinin kadın olmasını, anne olmasını, ebeveyninin Karayip ve Hint kökenli olmasını, Amerikan rüyasının bir parçası olduğunu ve ‘Sizlerden birisiyim’ mesajını etkili bir şekilde verdi.


Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Benim görüşüm şöyle: Başkanlık yarışı yeniden başlıyor. Harris, etkileyici bir rüzgar estirdi ama bu rüzgarın içi boş...

Her ne kadar şaşkınlığa uğrayıp oyun disiplininden biraz uzaklaşsa da, durumun fevkalade farkında olan Trump’ın yapması gereken, ekonomik konularda Harris’i zorlaması.

Harris’in ise, attığı bol kahkahaların arasına somut plan ve programlar eklemesi gerekiyor.

Not: Başkanlık seçimi için daha açıklayıcı ve bilgilendirici analizler yazacağım.

 

Diğer Yazıları
Paris Olimpiyatları ve Tarihi Anılar
Amerikan Rüyaları...
IMF, Dünya Bankası ve Türkiye