Cumhuriyeti kaybetmek

Güncelleme:

Ankara Valiliği Başkent'teki 29 Ekim yürüyüşünün yasal olmadığı gerekçesiyle engelleneceğini duyurdu. Başta CHP olmak üzere ulusalcı kanat bu yasağa büyük tepki gösteriyor.

Ulusal Kurtuluş Savaş sonrasında, Cumhuriyeti ilan ettiğimiz 1923’ten tam 89 yıl sonra Başkent Ankara’da Valilik Cumhuriyet Yürüyüşünü yasaklıyor.
Geldiğimiz nokta maalesef bu!

Cumhuriyetin kuruluşunun kutlandığı bir günü bir Cumhuriyet valisi engelleyebilir mi, ya da neden engeller? Elbette bu soruya verilecek farklı cevaplar vardır.

Ankara Valiliği yasağı engelleme nedenini güvenlik tedbiri olarak algılayan ve yorumlayanlarda var! Kutlama ve yürüyüşlere provokasyon amaçlı sızmalar olabileceği yönünde istihbarat alınmış!

Farz edelim ki; provokasyon için girenler oldu, bunu engellemek kimin görevi? Böylesi özel bir günün kutlanması mı, bu gibi kişilerin bayramı zehir etmesi mi engellenmeli? Cumhuriyet hükümetinin ve emniyetin görevi ülkedeki olumsuzlukları engellemek değil mi? İstihbarat birimleri ne için var?

Bu yasaklamanın arkasındaki neden Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan gizli kin ve intikam duygusundan başka bir şey değildir. Bunun ipuçları bundan önceki ulusal bayramlarda gösterildi zaten. Bir önceki deneme Van depremi bahane gösterilerek yapılmıştı.

Bugünlere tesadüfen gelinmedi.

Lafı gevelemeye hiç gerek yok! Atatürk’ü anlamayan, ulusal bayramları tatil günleri diye bilen, seven, oyunu iki kilo pirince, bir kilo buğday’a, bir ton kömüre satan bir halk elbette bu günlerin birincil sorumlusudur.

Bugün siyasette, medyada, sosyal medyada sıklıkla ses yükseltenler eskiden beri niyetlerini, bakış açılarını belli ediyorlardı zaten. Bugün çok rahatlıkla Atatürk’e dil uzatıp, hakaret edebiliyorlar.

Kendisine cumhuriyetçi, Atatürkçü diyen kesimler ise ne yazık ki daha bir pısırık daha bir sessizler. Durumun vahametini (maalesef) hala kavrayabilmiş değiller! Kaybetme korkusu yaşıyorlar. Kimisi işini, kimisi özgürlüğünü, kimisi rahat yaşamını, kimisi servetini, kimisi seçmenini, kimisi twitter’da takipçisini kaybetme korkusu yaşıyor. Susuyorlar.

Cumhuriyeti koruyamayanlar, kendi özgürlüğünü hiç koruyamaz, çünkü cumhuriyet özgürlüğün teminatıdır.

Bugünlerde bir şeyler kaybetmekten korkanlar, yarınlarda çok daha fazla şey kaybedecekler. Kimse sokaklara çıkıp isyan ateşi yakılsın istemiyor, istenen şey sadece daha bilinçli olmak!


Burada birinci olarak vatandaş, Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından birisi olan özgür bir birey ve yurttaş olmanın bilinci ile Cumhuriyetine sahip çıkacak. Çıkmalıdır.
Sonrasında sahip çıktığı Cumhuriyetin bayramını da onurla kutlayacak!
Bu, bu ülkedeki her yurttaşın önce görevi, sonra hakkıdır.

Bayramınız kutlu olsun.

Benzer bir yazı: 29 Ekim’i anlayabilmek 

twitter.com/yolagiden
 

Diğer Yazıları
Bahçeli'nin tarihi çağrısı
Keşke ülkede muhalefet olsa
Bize yarınlar lazım
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız