Çok abarttık, ciddiye alınacak bir tarafı yok!
Bazıları yıllardır ABD Başkanı 24 Nisan'da 1915 olayları için "soykırım" ifadesini kullanıp kullanmayacağını merakla beklerdi.
Bu sene Biden içlerini kemiren baklayı ağzından çıkardı. Çıkardı çıkarmasına da Onun ne dediği değil, bizim ne yaptığımızın daha önemli olduğunu düşündüğüm için ciddiye alınacak bir açıklama olmadığı kanaatindeyim. Türk milletinin geçmişi ve arşivler gerçekleri açık ve seçik ortaya koymaktadır.
Türk'ün tarihine baktığımızda adalet dağıtan, zulme karşı savaş veren, sömürmeyen, haksızlık yapmayan her dönemde örnek olmuş bir milletiz. Onun için Türkler bırakın soykırımı haksız yere bir canlıyı dahi incitmemiştir.
Türk milleti zulmeden, sömüren, soykırımyapan, haksızlık yapan bir millet olsaydı Dünya’yı haraca bağlayan bir millet olurdu. Ne geçmişte, ne de bugün sömürü düzeni kuran, zulmeden bir millet olmamıştır. Türkler her gittiği yere hak, hukuk, adalet, bolluk, bereket götüren bir millet olmuştur. Bugün dahi sömüren, zulmeden ABD ve AB’nin aynaya bakmalarını tavsiye ediyoruz.
Dünya’ya mertliği Türkler, namertliği İngilizler getirmiştir.
Hak, hukuk, adaleti Türkler, sömürüyü Fransızlar, İspanyollar, Portekizliler getirmiştir.
Eşitlik ve ölçüyü Türkler, soykırımı ABD getirmiştir.
Soykırım, sömürü ve haksızlık düzenini Dünya’da en iyi bilen ve bu tabirlerin temellerini atanların AB ve ABD olduğunun altını çizerim.
ABD ve Avrupa ülkelerinin kuruluş aşamasını inceleyecek olursak temeli soykırım, sömürü, zulümle kazılmış, harcı mazlumların kan ve gözyaşları ile karılmıştır. Şu dönemde dahi Dünya coğrafyasını ele aldığımızda Fransızların, İngilizlerin, ABD’nin ve diğer Avrupa ülkelerinin birçoğunun sömürdüğü, zulmettiği, haksızlık yaptığı ülkelerin mevcut olduğu aşikârdır. Hollanda, İspanya ve Portekiz'in imparatorluk geçmişlerinin, acımasız ve kanlı sömürgecilikle dolu olduğu aşikârdır.
ABD ve AB anıldığında soykırım, sömürü, zulüm, kan ve gözyaşı, Türkler anıldığında adalet, hak, hukuk, bolluk, bereket akla geldiğini birçok Ermeni, Yahudi ve Hıristiyan dile getirmektedir.
Tarihimizde hak, hukuk adalet dağıtan bir millet olduğumuz için her daim göğsümüzü gere gere çekinmeden konuşmamız gerektiğini belirtmek isterim.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın dün yaptığı açıklamada "Çanakkale, asıl soykırımcının kim olduğunu göstermeye yeterlidir. Çanakkale, soykırımcılara karşı Türk milletinin imanının zaferidir."diyerek soykırımcıların kim olduğunu ortaya koymuştur.
Buradan hareketle bizi ayakta tutan ortak paydalarımız Atatürk, Türklük, Andımız, Türkiye Cumhuriyeti… Gibi olmazsa olmaz değerlerimiz Türk toplumuna cesaret, güç, kuvvet ve güven verirken, ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlara ve dış güçlere korku ve gözdağı vermektedir.
Biz bu değerlerin içini boşaltmaya çalıştıkça güç erkleri tersine dönmektedir. Toplumumuz güç kaybederken, ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlarda güç kazanmaktadır. Her taraftan haince saldırmaktadırlar.
Bundan dolayı Atatürk'e sıkı sıkıya sarılarak söz konusu vatan olduğunda şahsi hırsa ve yeise kapılmadan Milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü için topyekûn akıllı ve mantıklı hareket etmemiz gerektiğinin altını çizerim.
Yoksa bugün “soykırım” zırvasını ortaya koyan zihniyetler yarın farklı işlere geçmişte olduğu gibi kalkışabilirler
Gelişen ve değişen Dünya arenasında büyük oyuncu olmak istiyorsak geçmişimizi unutmadan, dini ve milli değerlerimize bağlı adaletli bir şekilde, hiç kimseyi ötekileştirmeden akıllı adımları hep beraber atmalıyız.
Atmalıyız ki ABD, AB, İsrail, Yunan… Hülasa ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlar, hatta son zamanlarda sesi fazla çıkan Suudi Arabistan bir adım geriye atıp, Türk’ten titremesini bilsin.