Cinsiyet eşitsizliği kader değil

Kadınlar ve erkekler arasında eşitsizliğin temel nedenlerinden biri toplumsal rollerdir. Ev içi roller ve işbölümü cinsiyet eşitsizliğinin temel nedenlerindendir. Kadının ev içi rollere hapsedilmiş olması cinsiyet eşitsizliği yoğunlaştıran etkenler arasındadır. Oysa, kadının ev içi ekonomiye katkısı hiçe sayılıyor.

        Diğer taraftan, erkeklerin kadınların rollerine ilişkin empati eksikliği diğer eşitsizlik kaynaklarından sayılabilir.

        Yine meslek hiyerarşisinde erkeklerin üst konumlarda yer alması diğer eşitsizlik nedenlerindedir.

        Diğer taraftan,  olumsuz toplumsallaşma sonucu kadınlara yüklenen anlamlar negatif olabilir. Olumsuz  sosyalleşme,  Özgecan Aslan’ın hunharca tecavüze uğrayıp öldürülmesi böyle  bir anlayışın sonucudur. Yine, Adıyaman’da sadece erkeklerle geziyor diye diri diri toprağa gömülerek öldürülen kız çocuğumuzu unutmadık.

      Elbette bu olumsuz gidiş kader değil. Başta siyasi partiler ve hükümet bu algıyı değiştirmekte sorumludur. Partiler,  kadın temsilcilere, vekillere yoğun yer vererek bu olumsuz gidişata bir nebze de olsa son verebilirler.

       Diğer taraftan, aile içi eğitim önem kazanıyor. Aile içinde kız çocukları en az erkek çocukları kadar kararlara katılmalıdır. Kız çocukları ve erkek çocukları arasında çatışmalarda uzlaşma yoluna gidilmelidir. Yani erkek çocuklar lehine kararlar verilmemelidir.

      Yine, eğitim programının yansıması olan   ders kitaplarında cinsiyet eşitsizliğine vurgu yapan öğelere yer verilmemelidir. Oysa konu uzmanları ders kitaplarımızda eşitsizliğe vurgu yapan öğelerin olduğunu ifade ediyorlar.

      Öğretme- öğrenme sürecinde kız çocukları en az erkek çocukları kadar rol ve sorumluluk verilmelidir.

        Okullarda kadın yöneticilere çok yer verilmesi cinsiyet eşitsizliğini gidermede bir mesaj olabilir.

         Sonuç kısmını siyasi iktidarın son günlerde dile getirdiği karma eğitime son verilmesine ilişkin düşüncesiyle bağlamak istiyorum. Gerçekten, bu düşünce uygulamaya geçerse erkek egemen ülkemizde eğitim olanakları kızların lehine bozulacak dolayısıyla cinsiyet eşitsizliği daha da yoğunluk kazanacaktır.