Cennetin yolu
Çok güzel bir hikaye,
Sadhu" nun biri, Ganj nehri kıyısına yerleşmiş ve burada, kendisini geliştirmek adına, meditasyonlar yapmış, aç, susuz, günlerce, kendisine öğretilen tüm ritüelleri yerine getirmiş.
Derken nehrin karşı kıyısında, bir hareket, bir canlılık, bir koşturma.
Sadhu hem meditasyonunu yapıyor, göz ucuyla da, karşıdaki evi gözlüyormuş.
Meğerse, orada bir hayat kadını varmış ve müşterilerinin biri geliyor, diğeri de gidiyormuş.
Kadında bu haline içten içe üzülüyor , Sadhu" ya imrenip; " ne güzel görevlerini yapıyor,
Tanrı" ya yakınlaşıyor, benimse halime bak ." Diye üzülüp, hayıflanıyormuş.
Sadhu" da, içinden; "Şunun yaptığına bak, namusunu ayaklar altına almış, onursuz bir hayat sürüyor." Diyerek, kadını yargılıyor ve ayıplıyormuş.
Hikaye bu ya, aradan yıllar geçmiş, hem hayat kadını, hem de Sadhu aynı gün ölmüş.
Gökyüzünden melekler, yeryüzüne gelmiş.
Birini cennete, birini cehenneme götürmek üzere her ikisinin de yanlarına inmişler.
Cehenneme götürecek melekler, Sadhu" nun koluna girmiş, diğerleri de, yani cennete götürecek olanlar da, hayat kadının koluna girmiş.
Sadhu itiraz etmiş. "Ne yapıyorsunuz, yanlış adres, karşıdaki kadına gideceksiniz, günah işleyen o, benim hayatım ibadetle geçti, hiç günah işlemedim" diye isyan etmiş.
Meleklerse hayır anlamında, başlarını sallamışlar.
Hayır doğru yere geldik.
Sen ibadetinin arasında, sürekli o kadını, aşağıladın, yargıladın, eleştirdin ruhunu kirlettin.
Onunsa, yalnızca bedeni kirliydi, onu da terk etti zaten.
Ruhuysa pırıl pırıldı, hep karşıdan bakar, sana öykünür, kalbinden güzel duygular geçirir, senin gibi ibadet yapmak isterdi ama hayat şartları buna müsait değildi.
Senin yaptığın ibadetler, ona yaradı, onun günahını almak da, senin hanene yazıldı. Onun için, sen cehenneme, O" ise cennete .