Bravo Mutlu Tönbekici

Güncelleme:

İyi bir köşe yazarı nasıl olmalıdır?

Bu yazıyı yazmaya neden karar verdim biliyor musunuz? Sizi daha iyi yakalayabilmek için.

Bir de Mutlu Tönbekici" nin bayram yazısını okuyup, yüreğimin gönül telini titrettiğim için. Kadın harika yazmış, çocukluğundan kalma, bayramlık anılarını paylaşmış, o kadar samimi ve içten anlatmış ki, gözyaşlarımın, boynumdan yumru haline gelip indiğini rahatlıkla ifade edebilirim. İşte dedim, köşe yazarlığı böyle bir şey olmalı…

Yazarlığı demiyorum kendim için ama yazı yazmayı çok seviyorum.

Kendi yazdığım siteyi de çok beğeniyorum, çünkü gündemi çok sıkı takip ediyor, haberleri tarafsız veriyor. Dolayısıyla da çok okunuyor. . Burada yazıyor olmaktan çok mutluyum. Medya da eski, köşe yazarlığında yeni bir isim olduğum için , her gün saatlerce, internet medyasını, gazeteleri takip ediyorum. Pek çok yazarı okuyor, kendi yazılarıma da gelen okur yorumlarını, ilgiyle izliyorum.

Son zamanlarda, köşe yazarları arasında, ağır hakaretlere varan atışmalar, ağzıyla kuş tutsa, belli bir kesime bir türlü yaranamayacak olan hukumetin icraatleri , ya da tam tersi, şeriat, hakikat diye bağıran İslami köşe yazarlarının yazıları, vizyondaki filmlerin ardından, sanki yapılmak zorundaymış gibi olan eleştiriler, ( Issız adamla ve Mustafa ile ilgili ben de yazdım) belli başlı köşe yazarlarının konularını oluşturuyor. Herkes, sözleşmiş gibi aynı şeyleri yazıyor.

Oysa ben şahsen bir okur olarak, içten gelen , samimi, yazarın ruhsal rengini gösteren makaleleri beğeniyorum. Kendi yazılarım da da olabildiğince, yaşantımı ve olaylar karşısındaki duruşumu anlatıyorum.

İster yazılı , ister görsel medya da eğer vitrinde, ekran önünde bir iş yapıyorsanız. Hiç kimseye güvenmemeyi öğrenecek, sizi kıskanan insanlara karşı, maskelerinizi takacak, içinizden geçenleri kimseyle paylaşmayacaksınız. Geçmişinizde ne olursanız olun, ister fakirlik çekin, ister orta halli, hep mavi kandan gelmiş gibi snob duracak, meslektaşlarınıza muhatap olmayacak, hatta cevap bile vermeyi bir lutuf olarak göreceksiniz. Kendinize rakip gördüğünüz insanların, bileğini, kulağını bükmeyi de ihmal etmeyeceksiniz, yoksa gün olur devran döner, arkadaşlarınıza acır, kayırırsanız, bakmışsınız ki, siz acınacak duruma düşmüşsünüz. Bunlar benim fikirlerim değil, maalesef yaşadıklarım ve gördüklerim.

Hadi canım sende diyebilirsiniz ama durum böyle.

Tüm olumsuzluklara rağmen, demek ki hala, geçmişinde yaşadığı zorluklardan yüksünmeyen ve tüm içtenliğiyle bunu okurlarıyla paylaşan bir kadın medyada yazıp çizmeye devam ediyor. Gerçekten tebrik ediyorum, dürüst ve samimi olduğu için. Herkese de, okumayan varsa, bayramla ilgili yazısını okumasını öneriyorum. İnsan başına gelen iyi şeyleri ballandıra ballandıra anlatırda, yaşadığı zorlukları, sıkıntıları paylaşmaz. Bravo ve tebrikler Mutlu Tönbekici " iyi bir köşe yazarı nasıl olmalıdır" ı gösterdiğin için.