Böyle gelmiş, böyle de gidecek...

Güncelleme:

Uzun zamandır evimizin çatısı fena halde akmakta, her yağmurda, altına kova, kürek, leğen şeklinde bilimum kap, kacak koymaktayız. Normal tabii yaklaşık 20 yıllık bir site, 4. yılda da çatısı akmaya başladı. Olabilir, bizde hemen yaptıralım dedik.

Bir baktım, görevli hanım artık belediyeden mi gelmiş boğaz içi imardan mı gelmiş bilemiyorum, gayet hoş ve modern bir hanım , eve girip çatıya bakıyor, bu arada da, konuşmalarını duyuyorum,  işiyle ilgili, bilinçli bir memur.

Hemen yukarı çıkıp diyorum ki; Çatının aktarılması işine bile koşuyorsunuz ama karşımızdaki, neredeyse küçük bir köy konumuna gelmiş gecekondulara göz yumuyorsunuz. Müdürlerinize bu yaman çelişkiden rahatsız olduğumuzu lütfen iletin. Şahsınıza bir şey demiyorum ama madem, siz küçük bir çatı onarımını bile bu kadar hassasiyet gösterip, izin almadan bir çivi bile çakamazsınız diyorsunuz. O zaman bu gecekondulara nasıl müsaade ediyorsunuz. Biz de kuralım bir gecekondu yıllarca oturalım, boğazın en güzel tepelerinde, yıllarca bekleyelim, sonra tapumuz da çıkar, kolay yoldan ev sahibi oluruz. Hiç öyle büyük rakamlar ödeyip de ev sahibi olmaya gerek yok o zaman.

Memurun cevabı ise daha enteresan oluyor; Madem öyle şikayet edin o zaman efendim, sizin oturduğunuz sitede o gecekondular gibi yapılmış, statü olarak onlardan farkınız yok demez mi.

Yahu güleyim mi, kızayım mı bilemiyorum. Ama çok üzüntü duyduğumu söyleyeyim.

Bu güzel şehir pek çok insanın üstüne üstüne geliyor ve her yıl nüfusu katlanarak artıyor ya. Nereye kadar gidecek bu düzen çok merak ediyorum.

Yollar arabadan geçilmiyor, şehrin bütün büyük tepelerine, milyon dolarlık evler yapılıyor ki Amerika' da, ya da Avrupa' da bu rakamlara malikane satın alıyorsunuz.

Memur gelip diyor ki, senin evinde gecekondu gibi aslında izni alınmamış. Nasıl olur, niye yapımına müsaade ettiniz o zaman. Üç sene değil, beş sene değil, 20 yıldır var. Ve göze batmamasına imkan yok, çünkü içinde 50 tane ev var.

Bu sitenin yapılışı, öyle gecekondu gibi 10 günde bitmemiş ki, kimbilir ne kadar uzun sürede yapıldı. Hiç görmediniz mi yapılırken?

Benim akan çatıma gelip bakıyorsun, çatımı aktarıyorum diye, o zaman niye koskoca sitenin yapılmasına müsaade ediyorsun.

Cevabı şu; yazılı olarak müsaade almanız lazım.

Yanında gelen usta, sinirimi yatıştırmaya çalışıyor, haklısınız hanımefendi ama ne yapalım usül böyle fazla sorun çıkartmayalım da işimize engel olmasınlar.

Peki o zaman diyorum, içime sinmedi ama Don Kişot' luk yapacak kadar cesur birisi değilim öyle olsun bakalım, böyle gelmiş böyle gider, belki bizden sonra bir şeyler düzelir....