Biz almasını bilirsek Allah’ın hazinesi boldur
Muhabbet ve bereketin doruk noktaya ulaştığı, kardeşlik bağlarının güçlendiği, kaynaşmaların ve dostlukların pekiştiği, sahurların yapıldığı, iftar sofralarında dualar edilerek top atışlarının beklendiği, sabır ve şükrün arttığı mübarek üç ayların sonuncusu bin aydan daha hayırlı On bir Ayın Sultanı Ramazan ayının birlik ve beraberlikte birleşerek yol aldığı huzur iklimine girmiş bulunmaktayız.
Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul olduğu kutlu Kadir Gecesini de içinde barındıran Ramazan ayı üç ayların sonuncusu, mübarek Ramazan Bayramının müjdecisidir.
Maneviyatı yüksek bereketli ve muhabbetli günlerin hayırlara vesile olmasını, kardeşlik bağlarının güçlenerek sağlık, huzur, bolluk ve bereket getirmesini dilerim.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) mübarek üç aylar ile ilgili olarak; "Recep Allah'ın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ise ümmetimin ayıdır" buyurmuştur. Üç aylar ile birlikte, mübarek gün ve gecelerin bol olduğu, af, mağfiret ve sevap kapılarının aralandığı maneviyatı yüksek günlerden geçtik ve geçiyoruz. Her ferdin bu havayı teneffüs etmesini, bolluk ve bereketten faydalanmasını arzu ediyorum.
Biz almasını bilirsek, Allah'ın hazinesi boldur
Almasını bilene kapıların sonuna kadar aralandığı şu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmeyi Allah'u Teâlâ hepimize nasip eylesin.
Bu zamanlar Müslümanların ibadetine, kurtuluşuna, affına ve kardeşliğin teminine vesile olan çok özel günler ve gecelerdir.
Sağanak sağanak yağacak olan maneviyat dolu zamanları en iyi şekilde değerlendirip heybemizi dolduralım. Bu zamanlar ibadet aylarıdır. Allah'a yaklaşma, yalvarma aylarıdır. İsteme ve almaya çalışma aylarıdır.
Hz. Peygamber Efendimiz, Recep ayı girdiğinde "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." diye dua edermiş.
Bu günlerde ulaştığımız ve muhabbetini sonuna kadar yaşadığımız ramazan ayında İslam'ın 5 şartından birisi olan Oruç ibadetimizi yerine getirmenin hazzını ve muhabbetini yaşıyoruz.
Ramazan ayına ruhen ve bedenen arınma yani bir detoks ayı olarak da diyebiliriz.
Hem manevi olarak zirveye ulaşıyoruz. Hem de bedenen vücudumuzu tazeliyoruz.
Ramazan ayı ile ilgili Allah-u Teâlâ ayetlerinde şunları emrediyor.
Ramazan ayında oruç tutmak farzdır.(Bakara, 2/184-185)
Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır." (Bakara - 183)
Oruçla ilgili Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) şöyle buyuruyor;
"İslam toplamda beş temel bina üzerine inşa edilmiştir. Bu binalardan biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. "
"Oruç mümin için bir kalkandır. Oruç tuttuğunuz zaman birbirinize kötü söz söylemeyin ve kavga etmeyin. Biri kendinize kötülük etmeye kalkarsa, üç defa "Ben oruçluyum" desin.
Ayet ve hadislerle ortaya konulan ve İslam'ın 5 şartında birisi olan Ramazan orucu ibadetini yerine getirmek her Müslüman'a farz kılınmıştır.
Ramazan orucu farz, Muharrem orucu sünnettir.
Buradan hareketle, Ramazan orucu farz kılınmış iken, Muharrem orucu da sünnettir. Peygamber Efendimiz Ramazan orucu Allah tarafından emredilmeden önce Muharrem orucunu tutar ve tuttururmuş. Daha sonra Ramazan orucu farz olunca Muharrem orucunu "İsteyen tutsun istemeyen tutmasın." diyerek serbest bırakmıştır. Kısacası bütün Müslümanların iki orucu da tutması gerekir.
Allah günahları bağışlamak için vesileler kılmıştır. 3 aylar bu manevi iklimin zirve noktasıdır. Bizleri Allah'a yaklaştıran vesilelerin çok fazla olduğu aylar ve günlerdir.
Kadir Gecesi tövbelerin kabul edildiği kutlu gecedir
Bunlardan biriside Ramazan ayı içerisinde dinimizce bin aydan daha hayırlı olarak kabul edilen Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi, "sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu gece" olarak kabul edilir.
Biz onu (Kur'an-ı Kerimi) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadir Sûresi 1-5)
Bu kadar vesilenin bol olduğu bu gece ve günleri en iyi şekilde değerlendirmeyi Allah-u Teâlâ bizlere nasip eylesin.
Ondan dolayı,
"O onu yapıyor. Bu bunu yapıyor." mantalitesinden çıkalım.
"Biz ne yapıyoruz." Ona bakalım. Her kişi kendinden sorumludur. Bunu unutmayalım. Kurtuluşumuza Allah'ın vesile kıldığı bu zamanlar maneviyatımız için bulunmaz bir nimettir. Bu nimetten faydalanmasını bilelim. Peygamber Efendimizin devr-i saadetlerinden bu yana Müslümanların kurtuluşuna, tövbesine, affına, ibadetine, kardeşliğin teminine ve dinin ihyasına vesile olan özel zamanlardır.
Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan ayının Türk milletine ve Müslüman âlemine sağlık, birlik, dirlik, kardeşlik ve hayırlar getirmesini Allah'u Teâlâ'dan dilerim.
Bizi bu aylara kavuşturan Cenab-ı Hakk'a (c.c.) şükürler olsun.