Bir OBAMAda Benden
Önüne gelen meşrebine göre bir Obama analizi yapıyor. Obama"nın Başkan seçilmesini devrim olarak gören var, başarıyı komplo olarak yorumlayan var, kıyamet alemati olarak gören var, dünyanın ve Türkiye"nin yakaladığı bir firsat olarak gören var. Obama"yla ilgili hem "kelam" farklı hem "tasvir".
Nacizane bendeniz de kendime göre bir iki noktayı vurgulamak isterim. Yorumu sizlere bırakıyorum.
1) Her iki adayla bire bir tanıştım ve konuştum. Bence McCain daha ağır başlı ve karizmatik bir kişilik. Obama daha cana yakın ve "esnek" bir kişiliğe sahip. Bana göre klasik Amerikan Başkanı tanımına McCain daha yakın duruyordu.
2) Amerikan halkının ciddi fay hatlarıyla bölünmüş olduğunu sonuçlarda görmekteyiz. Öncelikle lise mezunu ve altı öğrenim seviyesindeki beyazlar McCain"den yana tercih kullanırken, zenciler aşırı çogunlukla Obama"yı destekledi.
"Hispanic" olarak tanımlanan Orta ve Güney Amerikalıların tercihi yüzde 55-60 civarında Obama"dan yana oldu.
Eğitim seviyesi yükseldikçe beyazların Obama"dan yana oy kullandıkları dikkati çekti. Yaşadığım ve ABD"nin eğitim seviyesi en yüksek "county = yöresi" olarak bilinen 400 bin nüfuslu Montgomery"de Obama oyların yüzde 71"ini aldı. Montgomery "County"de zenci ve "Hispanic" nüfus yüzde 15"i geçmediğine göre yüzde 71 müthiş bir "beyaz adam" desteği olarak görülmeli. Özellikle eğitim seviyesi yüksek ve dünyayla daha fazla entegre olmuş nüfus katmanı olarak bu nokta çok ilginç.
3) Türkiye"de her zaman ilgi çeken Amerikalı Musevilerin tercihi de dikkat çekici. Amerikan nüfusunun yüzde 2"sini oluşturmalarına rağmen, toplumdakı etkin konumlarından dolayı, özellikle Israil"e yönelik dış politika oluşumunda belirleyici olan bu grup, tercihini Obama"dan yana kullandı.
Hatırlarsınız, Bush"un ikinci seçiminde, Demokrat Partinin Kerry"le beraber Başkan Yardımcısı adayı olan Musevi asıllı senator Lieberman son ana kadar McCain"le beraber tüm ülkeyi dolaştı. Bu saf değiştirme desteğine rağmen, göbek adının Hüseyin olmasına rağmen, McCain"in açıkca İsrail"i deskteklemesine rağmen, Amerikan Musevileri Obama"yı destekledi. Bu gelişme Orta Doğu"da beklenen gelişmeler için ciddi bir sinyaldir.
4) Obama"nin estirdiği rüzgar Amerikan meclisinde kendini gösterdi ve Demokratlar Senato ve Mecliste çoğunluğu ele geçirdiler. Obama işe eli güçlü olarak başlamakta, ancak bu konum onun için aynı zamanda bir yükümlülük de getirmekte. Ekonomik krizi durduramazsa mazareti olmayacak.
5) Türkiye Obama"ya sadece Ermeni soykırım iddasina yakın bir Başkan olarak bakmamalı. Geçmişte Amerika"dakı medya mensuplarının kasıtlı ve/veya cahilce sürekli olarak gündemde tuttuğu bu konu şu anda önemli bir gündem maddesi değil. Bu bağlamda, özellikle Rus tanklarının Gürcistan "ziyaretinden" sonra Azerbeycan ve Ermenistan arasında başlayan diyalog ve Sn. Gül"ün Erivan ziyareti sadece "top yuvarlaktır" deyimine indirgenemez. Dünyanın da bir küre olduğu ve enerji akımlarının o küreyle beraber dönmesi gerektiğini unutmayalım.
6) Obama"nın Başkan seçilmesine Türkiye"nin AB yolunda üyelik sürecine dolaylı bir katkı olarak bakabiliriz. Obama Amerika"da tabuları yıkmıştır. Şimdi AB baskı altında. Demokrasinin beşiği İngiltere"de Pakistanlı bir göçmenin evladı başbakan olacak mı? Fransa"da Cezayir kökenli bir başkan, Almanya"da Türkiye kökenli bir şansölye olabilir mi? Artık AB"nin üzerinde " Made in USA" psikolojik bir baskı vardır.
Kişisel Not : Ben oy tercihimi Obama"dan yana kullandım. Obama"nin ekonomik planını beğendiğim için degil (Zaten elle tutulur bir planı yok). Dünyada ve Amerika"da ırkçılığa, önyargıya karşı örnek temsil etsin diye. Türkiye"de "ya sev ya terk et" şeklinde ifade bulan "tek tip" vatandaş yetiştirmeye yönelik anti-demokratik söylemlere karşı panzehir olsun diyerek Obama"ya oy verdim.