Bir Düzine Neden
Güncelleme:
Anası danası derken geldik ilk ciddi anayasa değişikliğine. Havada dolaşan sloganlar içi boş balonlar gibi uçuşurken bende konuşulmayan bir düzine gözlemimi sıralamak istedim.
Türkiye'nin içindeki coğrafyanın tarihi, 'hesaplaşma' sinsilesi olarak özetlenebilir.
Umarız anayasa değişikliği bu sefer 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma olarak algılanmaz. Ortadoğu geleneğini bırakalım, çağdaş olalım. Demokrasiyi ileri götürmek için çaba gösterelim. Çağdaş Türkiye ve demokratik insanca yaşam için referandumu analiz edelim.
Umarız anayasa değişikliği bu sefer 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma olarak algılanmaz. Ortadoğu geleneğini bırakalım, çağdaş olalım. Demokrasiyi ileri götürmek için çaba gösterelim. Çağdaş Türkiye ve demokratik insanca yaşam için referandumu analiz edelim.
Türkiye Cumhuriyeti tek tip vatandaş yaratma çabasında çarpık bir yapılanmaya gitmiştir. Evet Bunun için yeni bir anayasa düzenlemesi gerekmekte.
Yargının bağımsızlığı Türkiye'de bir şehir efsanesidir. Evet belki kocasını baltayla kesen kadına kanunu uygulayan yargı bağımsız olabilir ama, siyasi davalar farklıdır. Siyasi davalarda yerel mahkemenin kulağı Ankara'da, gözü medyadadır.
Türkiye'de merkezi yönetimden çekinen etnik gruplar selameti belli kurumlarda ağırlık sahibi olmaya yöneltmişdir. Örnegin Hakimler Savcılar, HSYK, kurumunda yaşanan, telaffuz edilmeyen bir güç kavgasıdır. Evet çağdaş anayasa çağdaş kurumların önünü açar.
Dünyanın en büyük ordularından birisi olan TSK'nın 'iç ve dış düşmanlar' paranoyasını aşıp esas görevinin 'anayasal düzeni' koruma olduğunu bilincine kavuşması gerekmektedir. Evet çağdaş demokrasilerde görev budur.
Dünyada demokrasi anlayışı yeni bir transformasyondan geçmektedir. Bu değişimde iki unsur öne çıkmakta. Birincisi çevreye saygılı bir kapitalizm, ikincisi inança dayalı demokrasi. Evet umarız yeni anayasa global değişimelere ayak uydurmak için vesile olur.
Yazıya çarpıklıkla başladık devam edelim. 'Hindustan' müslümanlarını Kurtuluş Savaşı için gönderdikleri yardım parasıyla kurulan İş Bankası Türkiye'nin en büyük finans kurumudur. Aynı demokrasinin ana muhalafet partisi CHP, İş Bankasının en büyük ortağıdır. Evet siyasette ve ekonomide serbest rekabetin önünü açmak gerek.
Dünyanın en büyük ordularından TSK'nın emeklilik fonlarıyla kurulan OYAK, ülkenin 3. büyük holdingidir. Çimentodan hurda demire özel kanunlarla bezenmiş olarak bir çok sektörde etkindir OYAK. Demokrasinin temel taşı olan serbest piyasanın sağlıklı işlevi için düzenlenmesi gereken başka bir çapkıklık. Evet, umarız yeni anayasa bu konuya eğilir.
Merkezi bürokrasinin, bu zor coğrafyada herşeyi yönetme ısrarı büyük fakat etkisiz kurumlar yaratmıştır. Milyonlarca öğrenciyi tek bir Milli Eğitim bakanının yönetmesi mümkün değildir. Eğitim kalitesi aşırı farklılık göstermektedir. Eğitim piyasa koşullarına uygun değil resmi ideolojiye göre düzenlenmektedir. İşte gençler arasındaki yüksek işşizlik nedeninin anahtarı buradadır. Çağdaş eğitim ve öğretim için evet.
Camilere atadığı memurlar aracılığla halkın inanç dünyasını yöneten 'bürokratik oligarşi' aynı mentaliteyle halkın ilim ve bilim hakkını YÖK isimli garabetle yönetmektedir. Üniversitenin özerkliği 1001 Gece Masalı olmuştur. 'Memur Hocalardan' bilimsel katkı beklemek, Osmanlı ulemasına kabir azabı çektirecek seviyede. Evet işte yeni anayasa için düzeltilmesi gereken ayrı bir unsur.
Kurulduğunda sağlam temeller üzerine oturtulan Cumhuriyet, bugün, günlük gereksinmelere göre eklenen katlarla, kaçak yapılanmış bir apartman binasını anımsatmakta. Katlarda enteresan sakinler oturmakta. Görevli çeteler var, görevsiz çeteler var. Hamasi söylemlerle durumdan vazife çıkaran çeteler var. Üst katlarda kurşun yerine 'manşet' atan çeteler var. Bodrum katındada kamu oyuna 'mafya' olarak lanse edilen çeteler var. Çetelere karşı çatışan resmi çeteler var. Evet umarız yeni anayasa bu kaçak, çirkin ve sağlıksız yapılanmaya set çeker ve Türkiye'yi çeteler mozaiği olmaktan arındırır.
Elitist düşüncenin, 'halk bilmez biz biliriz' yaklaşımıyla, bugüne kadar durumu idare eden Ankara için deniz bitmiştir. Kendi yurttaşına şüpheyle yaklaşan Yüksek Yargı, Yüksek Komuta, Yüksek Bürokrasi internet çağında çaresiz durumda. Bir taraftan, Resmi Gazete aracılıyla İstanbul dükalığına rant yaratılırken, diğer taraftan dükalığın medyasıyla halka kaval çalmak devri geçmistir. İnternet çağında gerçek iradenin Meclis'e yerleşmesinin ilk sinyalleri belirdi. Evet o irade, yeni anayasayı daha demokratik bir Türkiye için kamuoyuna sunmuştur.
Sözünü ettiğimi çarpık yapılanma bazı kurumları aşırı güçlendirmiş durumdadır. Kurumların, özellikle içe dönük olanları, örneğin yargı ve savunma, narsist bir psikoloji içindedir. Bu kurumları eleştirmek büyük tabudur ve orantısız kin ve cezaya tabidir. Bu tür psikolojiler kurumları 'personal vendetta = kişisel hesaplaşma' faliyetine yönlerdirmektedir. Nereden mi biliyorum ? Biliyorum, çünkü yüksek yargı kurumu Yargıtay, 38 defa bana bizzat bu personal vendetta'yı uyguladı. Üstelik uygulamaya çalışan kişiler kendilerini büyük bir vatani hizmet verdiklerine inandırmış olarak.
Evet, umarız yeni anayasa, kurumları kişilerle uğraşmaya değil, modern demokrasiye yakışan evrensel kriterleri uygulamaya yönlendirir.
Washington DC 16 Aug. 2010
Diğer Yazıları