Beyaz Atlılar
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.
9 yıl sonra 100. Yılı dolacak bu zaferi yine bilinçle ve sevinçle kutlayacağımıza eminim.
30 Ağustos, son cephe savaşıdır, ekonomik ve kültürel savaşın öncülüdür..
Devrimlerimiz; askeri, siyasi ve kültürel devamlılık içindedir;
Demokrasimizin Cumhuriyet’imiz ile bütünleşmiş olması gibi..
Zaferi devrimlerden, devrimleri halktan, Atatürk’ü Cumhuriyetten ayrı düşünemezsiniz!
Gerçekten bu kopmaz bağ her türlü güçlüğe karşın çağlayarak yaşıyor.
Yaşayacak!
Bir an varsayalım: Ya Kaybedilse idi?..
‘Vatansızlar yığını, ırgatlar yığınağı ve gündelik hayatın yılgınları olarak;
süpermarkette, postanede, hastanede Gavurun arkasında sıra beklerdik;
Bodrum’da bile çökertme türküsünü dinleyebilmek için kuytu köşelere kaçardık;
Okullar olurdu; “okullarımız” olmazdı; iş yaşamı olurdu ama, “Türk iş adamı” olmazdı!
İmamlarımız yabancının eline bakar, cenaze törenlerimiz için bile izin kağıtları gerekirdi.
Böyle günler, sönmeyecek bayram algısının, eksilmeyecek iradeyle birleşme günleridir…
Gelin en temiz giysilerimizi giyelim; tıpkı kutsal bayramlarımızda olduğu gibi; büyüklerimizin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpelim.
Bir saniye sonra ölecek gibi ama ölümü düşünmeden, devrimimizi yaşayalım, yaşatalım.
Tıpkı bizler için Anafartalar’da, Afyon’da ateşin üzerine yürüyen atalarımız gibi…
Ve onlar ki, “her gece beyaz atlarıyla dolaşıyorlar” Anadolu’da!
Bedeli ödenmiş aydınlıklarda sonsuza kadar yaşa Türkiye!