Atatürk’ümüzü Anıyoruz, Anlıyoruz, Arıyoruz…
Bir 10 Kasım daha:
Bitmez tükenmez sevgimizle anıyoruz Atatürk'ümüzü.
Anmak kadar önemli olan, anlamaktır.
Türkiye zor günlerden geçiyor. Dünya ve bölgemiz ateşten çember.
Bu ortam ve koşullarda, kimi çevreler “Atatürk’ten uzak dursa da”;
onun öğretisi, ilkeleri ve devrimleri -her yerde- daha da iyi anlaşılıyor.
Son birkaç yıldır mutluluk verici gözlemim şu: 19 Mayıslara da,
29 Ekimlere de, 10 Kasımlara da halkımız daha çok sahip çıkıyor.
Cumhuriyet toprağında demokrasinin yaşatılması için en büyük teminat halkın bu anlayışı ve özellikle de gençlerin bu doğrultudaki kavrayışıdır.
Gerçekten Cumhuriyet’imiz ‘aritmetik bir pekinlikle’ kurulmuş, kurumları, neredeyse kusursuz olarak hayata aktarılmıştır.
Öyle “olmasaydı” çoktan her şey heba olmaz mıydı?
Emperyalizme, kapitalizme, kapalı sistemlerin tümüne rest çeken, 'hakça ve insancıl bir dünya' için ses veren; çağlar açan bir başyapıttır bizimkisi.
Halkla birlikte kazanılmıştır, halkımızca yaşatılacaktır...
Alfabe Türkçe olacak ki; devletin dili halkın diliyle, halkın dili sanatın diliyle buluşacak.
Kadın-erkek eşitliği olacak ki; o eşitliğin temelinde özgürlük yükselecek.
Karma eğitim yapılacak ki; özgür bireylerin örgütlü toplumu yeşerecek.
Laiklik olacak ki; her kesim inancını gönlünce, toplum da barış içinde yaşayacak.
Yasalar ve yaşam çağdaş olacak ki, ‘akıl ve bilim’ her türlü güçlüğün üstesinden gelecek.
Köylü topraksız kalmayacak ki; göç ve yoksullukla başa çıkılacak.
Endüstride arasız gelişme sağlanacak ki; üretimimiz de paramız da değerli olacak.
Ve insan hak ve özgürlükleri giderek kurumsallaşacak ki; "pasaportumuzun" saygınlığı korunacak.
Büyük Atatürk başta, silah ve dava arkadaşları halkla omuz omuza,
Cumhuriyet ile elde ettiğimiz kazanımların özünde bunlar vardır.
Ne var ki geride bıraktığımız yıllarda bu kazanımlardan bazılarını yeterince koruyamadık.
Kaybettiklerimizin telafisini nerede arayacağımız ve geleceğimizi nasıl kazanacağımız ise çok açık:
Yine Atatürk’te… / yine O’nun ilkeleriyle…
Ruhun Şad olsun Büyük Atatürk.
Seni anıyor, anlıyor ve de arıyoruz.
Sen, bizi affedebiliyor musun?