Alışveriş sonrası iade etme, değiştirme hakkı (cayma hakkı)
Tüketicilerimizin bizlere en sık yönelttiği soru veya şikâyetlerden biri, alışveriş sonrası, satın aldığım ürünü iade edebilir miyim veya değiştirebilir miyim? şeklinde oluyor. Satın aldığım bu kazağın rengini beğenmedim, mağazada çok güzel geldi şimdi o kadar güzel gelmiyor, bu kıyafete benzer kıyafetim dolabımda varmış, bu oyun grubunu çocuğum beğenmedi, eşim mobilya takımını istemiyor veya bu koltuk takımı odaya çok büyük geldi şeklindeki kişisel gerekçelerle, satın aldığımız ürünleri sonradan iade etmek veya değiştirmek istiyoruz. Bazen de satış elemanları (Biran önce satışı gerçekleştirmek amacıyla) satış esnasında 7 gün içinde veya 30 gün içinde iade edebilirsiniz, isterseniz başka ürünle değiştirebilirsiniz, şeklindeki sözlü beyanları, tüketicileri farklı beklentilere sokuyor.
İndirimli satışlar, alışveriş çılgınlığı gibi çeşitli satış yöntemlerini yaşadığımız bu günlerde, yasal açıdan cayma hakkımız nedir? Her yaptığımız alışveriş sonrası alışverişten vazgeçebilir miyiz? Beğenmediğimiz bir ürünü istediğimiz zaman değiştirebilir miyiz? Tüketiciler olarak nasıl bir yol izlemeliyiz? Aşağıda bu sorulara ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Ne Diyor?
Türk Dil Kurumu’na göre caymak, “Sözünden, kararından dönmek, vazgeçmek” anlamına geliyor. Tüketici hukuku açısından cayma hakkı ise, “Memnun kalmadığımız bir mal ya da hizmeti iade etmek için bizlere sunulan bir hak” olarak tanımlanmaktadır.
Bilindiği üzere, geleneksel alışveriş diye adlandırılan yöntemde, satıcı ile alıcının karşılıklı olarak biraraya gelmesi, alıcının satın alacağı malı görmesi, incelemesi ve özelliklerini öğrenerek satın almaya karar vermesidir. Alışverişlerde birçoğumuz, satın alacağımız mala dokunarak, üzerine oturarak, üzerimize/ayağımıza giyerek, hatta yakışmış mı diye aynada bakarak, bazen de satıcı ile pazarlık yaparak satın almaya karar veririz.
Yürürlükteki 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un en önemli amaçlarından biri, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunmasıdır. Bu kapsamda, tüketicilerin maddi zararlarının tazmini, Kanun’un önceliklerinden biridir. Ancak, tüketicilerin maddi zararlarının tazmin edilmesi, temel olarak satın aldığımız bir mal veya hizmetin ayıplı, kusurlu mal olması şartına bağlanmıştır. Satın aldığımız malları iade etmek veya değiştirmek her zaman mümkün değildir. Satın aldığımız bir malı, bir ürünü sonradan iade etmek veya değiştirmek gibi seçimlik yasal haklarımızı kullanmak için öncelikli temel şart, o malın, o ürünün ayıplı mal, ayıplı ürün olmasıdır. Yani geleneksel alışveriş yöntemi ile yaptığımız alışverişlerde, satın aldığımız ürün veya mal “Ayıplı” değilse, yasal açıdan iade ya da değişim hakkımız bulunmamaktadır.
Hangi Tür Alışverişlerde Cayma Hakkını Kullanabiliriz?
Günümüzde, geleneksel alışveriş yöntemleri dışında, satıcı ile alıcının karşılıklı olarak biraraya gelmeden, alıcının malı veya ürünü fiziken görmeden internet üzerinden ya da telefonla gerçekleşen uzaktan satışlarda (Yasal açıdan mesafeli sözleşme olarak tanımlanmaktadır) tüketicileri ekonomik açıdan koruyucu, yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu nedenle, 6502 sayılı Kanun’da, uzaktan yapılan alışverişlerde, mal veya ürün ayıplı olmasa bile, hiçbir gerekçe göstermeden tüketiciye iade etme, değiştirme (cayma) hakkı tanınmıştır.
Uzaktan satış veya mesafeli sözleşmeler diye tanımladığımız, satıcı ile alıcının karşılıklı olarak biraraya gelmeden gerçekleşen (İnternet veya telefon yoluyla gerçekleşen) satışlar dışında, taksitli satışlar ve kapıdan satış diye bilinen satıcının işyeri dışında gerçekleştirdiği satışlarda da, tüketiciye hiçbir gerekçe göstermeden cayma hakkı tanınmıştır.. Buradaki taksitli satış, banka kredi kartına uygulanan taksitli satış değil, satıcının, yani mağazanın kendi yaptığı taksitli satışlardır.
Tüketiciler, uzaktan yapılan alışverişlerde (İnternet, telefon yoluyla) 14 gün, kapıdan satışlarda yine 14 gün ve taksitli alışverişlerde ise 7 gün içerisinde, hiçbir gerekçe ileri sürmeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Tüketici cayma hakkını kullanırken, satın aldığı malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde tüketici cayma hakkını kullanamaz.
Satın aldığımız mallar veya ürünlerle ilgili açıklanan cayma hakları dışında; “Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmelerinde” “Ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde” “Tüketici kredisi sözleşmelerinde” ve “Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde” tüketiciler, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptirler.
Cayma Bildirimi Nasıl Yapılacaktır?
6502 sayılı Kanun hükümleri gereğince, “Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin 14 veya 7 gün içerisinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir.” Ayrıca, satıcılar cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Yasadaki “Cayma bildiriminin yöneltilmiş olması yeterlidir” ibaresi, tüketiciler açısından önemli bir avantaj ve kolaylık sağlamaktadır. Ancak, cayma bildiriminin yazılı olarak yapılmasında ve bildirime ilişkin tüm iletilerin (Faks, dilekçe, e-posta mesajı gibi) ileride doğabilecek uyuşmazlıklara karşı muhafaza edilmesinde yarar bulunmaktadır.
Sonuç Olarak;
Satın aldığımız mallar veya ürünlerle ilgili olarak, alışverişten sonra (ayıplı mallar dışında) alışverişten vazgeçme, iade etme hakkına (cayma hakkı) yasal olarak her zaman sahip değiliz. Sadece, 6502 sayılı Yasa’nın belirlediği yukarıda açıklanan satışı yöntemleriyle yapılan alışverişlerde cayma hakkına sahibiz. Satıcıların, bazı kurumsal mağazaların müşteri memnuniyeti ve müşteri bağlılığı kapsamında kendi belirledikleri satış politikaları bunların istisnası olabilmekte, farklı uygulamalar ile karşılaşabilmekteyiz.
Yasal açıdan, satın aldığımız mallar ile ilgili olarak, uzaktan satış diye adlandırdığımız internet veya telefon yoluyla gerçekleşen alışverişler ile kapıdan yapılan satışlarda ve mağazaların kendi yaptıkları taksitli satışlarda, tüketicilerin cayma hakları bulunmaktadır.
Cayma hakkının yasa ile düzenlenmiş olması, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Alışveriş öncesi iyi araştırma yaparak, ihtiyacımıza en uygun bir malı, bir ürünü satın almaya karar vermemiz, ileride karşılaşabileceğimiz sorunları başından önleyecektir. Ayrıca, banka kredi kartları ile yapılan taksitli alışverişlerin, “Taksitli satış” kapsamında değerlendirilmesine yönelik yasal düzenleme yapılması, tüketiciler açısından yararlı olacaktır.
Keyifli alışverişler temennisiyle, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Levent Küçük
Tüketiciler Derneği-TÜDER
Genel Başkan
LEVENT KÜÇÜK KİMDİR ?
27 Ekim 1965 Osmaniye Doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Mezunu. Aynı üniversitede Maliye (Mali Hukuk) Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı.
1992 yılından itibaren 15 yıl Maliye Bakanlığı Vergi Denetmeni (Müfettişi) olarak İstanbul'da görev yaptı. 10 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İç Denetçi olarak denetim ve danışmanlık görevi yapmaktadır. SMMM ve Bağımsız Denetçi Belgesi sahibidir. Evli, eşi emekli bankacı, 1 kız çocuk babası.
Vergi Müfettişleri (Denetmenleri) Derneği İstanbul Şube Başkanlığı görevinde bulundu.
26.03.2014 tarihinden itibaren, merkezi Bakırköy’de olan, 1995 yılından beri faaliyette bulunan Tüketiciler Derneği-TÜDER Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Bakırköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti ve Bakırköy Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Tüketicileri bilgilendirici, bilinçlendirici ve kamuoyunun dikkatine yönelik çeşitli yazı ve açıklamaları bulunmaktadır.