ALES ve Eleştiriler
ALES akademik personel ve lisans üstü eğitime giriş sınavı olarak ele alınmaktadır. Ülkemizde lisansüstü eğitim programlarına öğrenci alımı kriterlerinin başında gelmektedir. ALES sistemi 1997 yılından beri Türkiye’de lisansüstü eğitime öğrenci alımında kullanılmaktadır.
Ancak gün geçmiyor ki ALES’e yönelik eleştiriler bitmesin. İçeriğinden tutun da soru sayısına eleştiriler yapılmaktadır. ALES sınavı Amerika Birleşik Devletlerin’de lisansüstü eğitim programlarında kullanılmakta olan benzeri sınav ülkemizde %50’den az olmamak koşulu ile puanlamada zorunlu olarak kullanılmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde bu sınav bir öngörü niteliği taşımakta ve puanlamaya da katılmamaktadır. (Gökhan Baş. Eleştirel Pedagoji Dergisi Yıl.3 Sayı.17)
3 saat süren bu sınavda IQ ölçülmektedir. Ancak çağımızda bireylerin farklı zeka alanlarına sahip olduğu literatürde vurgulanmaktadır. Ayrıca öğrencilerin farklı oranlarda öğrenme hızlarına sahip oldukları ve bölgeler arası eğitim eşitsizlikleri olduğu göz önünde bulunulmamaktadır.
Böyle olunca da nice bilim aşığı öğrenci lisansüstü eğitimden yararlanamamaktadır.
Aslında üniversiteler lisansüstü öğrencileri ALES yerine daha tutarlı değerlendirmelere tabi tutabilir. Örneğin, ürettiği eserlere bakıp karar verebilir. Ayrıca bilime katkı anlamında yaratıcılığı sınanabilir.
Diğer taraftan, ALES temel alındığı için dershanelerden yararlananlar daha çok varlıklı öğrenciler olmakta ve dar gelirli öğrencilerin aleyhine gelişmekte. Bunun diğer anlamı, lisansüstü eğitimden daha çok varlıklı öğrenciler olmaktadır.
Çözüm lisansüstü sınavın öğrenciyi bir değerlendirme fırsatı olarak görülüp değerlendirmemeye katılmaması ve öğrencinin çalışmalarına bakıp karar vermektir.