6'lı masanın toplantıları uzadıkça...

Siyasi partilerin ülke sorunlarına çözüm üretmek amacıyla biraraya gelmeleri, demokrasi ve uzlaşı kültürü açısından oldukça önemlidir.

Bununla birlikte, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin zorunlu kıldığı ittifaklara rağmen, her bir siyasi partinin temel amacı, öncelikle ülkeyi tek başına yönetmek, seçimlerden birinci parti olarak çıkmak ve iktidar olmaktır.
Bu kapsamda, 02 Ekim’de yeniden biraraya gelecek 6’lı masa toplantılarını, ön yargıdan uzak kısaca değerlendirmek istiyorum.

6’lı masanın toplantıları uzadıkça,
sonuç alamayan bir koaliasyon görüntüsü kamuoyunda iyice yerleşerek, koaliasyon yönetimlerinin başarısız olacağı algısı kamuoyunda şimdiden oluşmaya başlamaktadır.

Ayrıca, Erdoğan’a karşı seçimi kazanacak bir potansiyelin (Adayın) henüz oluşmadığı kanaati oluşmaktadır. Bu durum, biz ülkeyi en iyi şekilde yöneteceğiz yerine, sadece Erdoğan’ı iktidardan indirmek için biraradayız, bunun için çabalıyoruz algısı ön plana çıkmaktadır.

Bilindiği üzere, demokratik ülkelerde seçim sonuçlarını halk, seçmen belirler. Bu açıdan kamuoyunun tercih ve beklentilerine kulak vererek, 6’lı masanın biran önce kararını vermesinde yarar bulunmaktadır. Yol haritalarını ve aday açıklama tarihlerini kamuoyu ile mutlaka paylaşmalıdırlar.

Bir vatandaş, bir seçmen olarak bu toplantıların uzamasından sıkılmaya başladığımı açıklıkla ifade edebilirim. Kendine güvenen lider ve parti ortaya çıkarak, ben adayım ya da bizim adayımız şu kişidir deme vakti gelmiştir.

Unutulmamalıdır ki seçim, 6’lı masada değil, sahada, sandıkta kazanılacaktır.

Saygılarımla.

Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)