19 Mayıs'ın saati !
1919 yılının Mayıs ayının on altıncı gününde Karadeniz'de seyretmekte olan Bandırma vapuru, tarihin akışını değiştiren bir kaç düzine kahramanı üç gün sonra Samsun'a eriştirdi...
Gerisi malumdur!
Peki aradan bunca yıl geçse de,
"19 Mayıs'ı" salt Gençlik ve Spor bayramı olarak anmanın ötesinde, tarihsel derinliğiyle tekrar tekrar kavramaya çalışmalı mıdır?
Buna değer mıdır?
Elbette değerdir!
İnsanların olduğu kadar, toplumların da hafızası vardır; kaldı ki, toplumsal bellek her olanak da arı duru tutulmalıdır.
Hele ki devletin kuruluş felsefesi ve devrimin ilkelerine cepheden karşı çevrelerin marifetiyle ve kimi iktidar imkanlarıyla, on yıllarca adeta "başkalaştırılmaya" çalışılan ve de...
Kültürel sosyal yozlaşmanın tahrip edici etkisiyle birbirine ve tarihin gerceklikliğine kısmen "yabancılaşan" bir toplumsal bellekten söz ediyorsak...
29 Ekimler de, 30 Ağustoslar da, 23 Nisanlar da, 10 Kasım'lar da olduğu gibi; her 19 Mayıs, tarihsel bağlamı, ulusal ve uluslararası anlamıyla bin kere daha anılmalı ve de...
Anlamaya çalışılmalıdır!
Ne mutlu ki bu tarihsel dönemlere halkımız ve gençlerimiz sahip çıkmaktadır.
Bu da yıllardır bazı mahfillerce dillendirilen "ceberrut devlet", "halktan kopuk Cumhuriyet" iddialarını çürütmüştür.
Evet açın gözünüzü görün bu halkın gerçek sevgisini, selamlayın toprağında demokrasi çiçekleri açan Cumhuriyet adlı soylu ve onurlu yapıtı...
Ve nihayet; unutmadan:
19 Mayıs emperyalizme karşı tarih saatinin kurulduğu gündür.
Anti - emperyalist Dünya saatinin merkezi Greenwhich, Londra değil, Samsun iskelesidir.
Türk Devrimi mazlumların dayanağı ve sancağı, Atatürk, İnsancıl Hakça dünyanın hür ve gür sesidir.
Kutlu ola!