1+1 konutlar ve aile kurumu...

Önceki yıllarda, İstanbul Fatih’te bulunan Trabzon Öğrenci Yurdu’nda katıldığım bir iftar davetinde, Sevgili Yakup Hamzaçebi Abim anlatmıştı: Devlet Planlama Teşkilatı, 1+1 konutları yatırım programlarında gündeme getirdiğinde, “İnsanları yalnız yaşamaya özendirerek, aile olmayı, aile kurumunu olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle, gençlik yıllarımızda DPT’nin bu önerisine karşı çıkmıştık” demişti.

Ülkemizde, büyükşehirlerde başta olmak üzere, 1+1 konutlar ve apartların sayısı artıkça, o sözleri hep hatırlarım.

Bugün bir gazetede, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Yaz aylarında deprem konutları bittikten sonra 1+1 gibi sabit ücretli vatandaşların alabileceği sosyal konut seferberliği başlatacağız” şeklinde açıklamasını okuyunca, o sözler yine aklıma geldi.

Değişen ekonomik ve sosyal şartlar, elbette yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu durum, konut ihtiyacını ve konut çeşidini de etkilemektedir. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının, oy kazanma açısından siyasi yönü de bulunmaktadır.

Ülkemizde doğurganlık hızının düşüş eğiliminde olduğunu hesaba katarsak, 1+1 sosyal konut projesinin, aile kurumuna ve doğurganlık hızına etkisini, konunun uzmanları tarafından değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyim. Olayın, sabit gelirliler açısından maddi boyutunun yanı sıra, toplum geleceği açısından sosyal boyutunun da irdelenmesi yararlı olacaktır.

Diğer taraftan, 1+1 sosyal konut projesinin ayrıntılarını bilemiyor olsak da, her aileye en az 3 çocuk önerisiyle de çelişiyor gibi görünüyor. Müzmin bekarlar, çocuklarını evlendirip baş başa kalmış eşler ve hiç konut sahibi olamamış kişiler için ise, iyi bir fırsat olacak gibi görünüyor.

Evlerinizde, ailelerinizle birlikte huzurlu ve mutlu güzel günler diliyorum.

Saygılarımla.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)