Yunanistan'a kaçan helikopter niye Riva'ya indi ?
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlFETÖ'nün darbe girişimi sonrası Yunanistan'a helikopterle kaçan darbecilerle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.
Darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan 8 subayın Türkiye'ye iadesi için hazırlanan talepname yazısında, "Yapılan incelemeler sonucu helikopterin Yunanistan Dedeağaç mevkisine inişin ardından tüm askeri kodlarının ve uçuş bilgileri geçmişinin silindiğinin belirlendiği tespit edilmiştir" denildi. Yazıda helikopterin rotası şöye anlatıldı: "Beykoz ilçesi Riva bölgesindeki bir bölgeye iniş yaptı. Burada bir süre telefon görüşmesi yapan şüpheliler, 16 Temmuz saat 10.40 sıralarında yeniden havalanarak Sarıyer İlçesi, Çatalca İlçesi ve Tekirdağ ili üzerinden geçerek Yunanistan'a iniş yapmışlardır.”
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan 8 subayın Türkiye'ye iadesi için hazırlanan talepname yazısında, "Şüphelilerin Samandıra Havaüssü'ne ait 1 adet Skorsky Türk askeri helikopterini görevli ve yetkili olmaksızın silahla, birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde yağma suçunu işleyerek çaldıkları" belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu tarafından, Yunanistan'ın adli makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne gönderilen 8 sayfalık iade talepnamesinde, Yunanistan'a kaçtıkları belirlenen Kurmay Pilot Binbaşılar Gençay Böyük ve Ahmet Güzel, Kurmay Pilot Yüzbaşılar Süleyman Özkaynakçı, Ferudun Çoban, Abdullah Yetik ve Uğur Uçan ile Astsubay Kıdemli Başçavuşlar Mesut Fırat ve Bilal Kurugül'ün suçlarının, "cebir ve şiddet kullanarak anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast, yasama organına karşı suç ve hükümete karşı suç, silahla birden fazla kişiyle birlikte gece vakti nitelikli yağma" olduğu ifade edildi.
Bu şüphelilerin suçları için kanunda öngörülen ceza miktarının 5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası arasında olduğuna dikkat çekilen yazıda, 15 Temmuz darbe gecesi Türkiye'de neler yaşandığı ve kalkışmacıların neler yaptıkları da anlatıldı.
"Yağma suçu işleyerek çaldılar"
Sivil halka ateş açıldığı ve sivil halka karşı gerçekleştirilen bu acımasız eylemlere rağmen halkın dağılmadığı, geri çekilmediği de aktarılan yazıda, "Emniyet Genel Müdürlüğü ve emir komuta zinciri içerisinde hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, ülke genelindeki silahlı kalkışmayı bastırmayı başarmışlardır. Gösterileri bastırmak için darbeci askerlerce sivil halka hem yerden hem de havadan ateş açılmıştır. Bu ve bunun gibi çok sayıda münferit olaylar meydana gelmiş olup bu olaylar neticesinde 239 kişi şehit olmuş ve binlerce kişi de yaralanmıştır." ifadesi kullanıldı.
Darbe teşebbüsü sırasında bahsedilen şüphelilerin de bu kalkışmaya iştirak ederek belirtilen suçları işledikleri kaydedilen yazıda, şu bilgilere yer verildi:
"Darbe girişiminin bastırılmaya başlamasıyla şüphelilerin, Türkiye Cumhuriyeti silahlı kuvvetlerine ait İstanbul Sancaktepe ilçesinde bulunan Samandıra Hava Üssü'ne ait Skorsky S 70 Black Hawk S/N 11308 marka Türk askeri helikopterini görevli ve yetkili olmaksızın silahla, birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde yağma suçunu işleyerek çaldıkları anlaşılmıştır."
"Ambulans helikopteri değil, taşıma helikopteri"
Şüphelilerin Yunanistan mahkemelerinde, "bağlı bulundukları birliğin nöbetçi subayı tarafından yaralı taşımak amacıyla acil uçuşlar yapılması emri aldıkları" savunması yaptıklarına dikkat çekilen yazıda, şüphelilerin görev yaptıkları yerler detaylıca belirtildi ve Kurmay Pilot Binbaşı Ahmet Güzel'in 3. Kolordu Komutanlığında, Kurmay Pilot Binbaşı Gençay Böyük'ün Özel Kuvvetler Komutanlığında, Kurmay Pilot Yüzbaşı Süleyman Özkaynakçı'nın Harp Akademisinde ve Kurmay Pilot Yüzbaşı Uğur Uçan'ın da Harp Akademisinde görevli oldukları belirtildi.
Şüphelilerin savunmalarının aksine bahse konu helikopterin ve diğer helikopterlerin, ambulans tipi helikopterlerden değil, genel maksatlı taşıma helikopterlerinden olduğu aktarılan yazıda, helikopterler üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna da yer verildi.
Helikopterin askeri kodları ve uçuş bilgileri geçmişi silinmiş
Yazıda, "Helikopterlerin burun kısmının elektronik kompartımanında bulunması gereken hava aracı, kendini tanıtma sistemi olarak adlandırılan trasnponderin bir parçası olan MOD C irtifa bilgisi de yayınlayan cihazın sökülmüş olduğu ve yapılan incelemeler sonucu birlik personelinden edinilen bilgiye istinaden, helikopterin Yunanistan Dedeağaç mevkisine inişin ardından tüm askeri kodlarının ve uçuş bilgileri geçmişinin silindiğinin belirlendiği tespit edilmiştir." ifadesine yer verildi.
4. Hava Alay Komutanlığına bağlı Samandıra Hava Üssünden temin edilen kamera görüntülerinin incelenmesi sonucunda 4 Ağustos 2016 tarihli bilirkişi raporu düzenlendiği bilgisine de yer verilen yazıda, şunlar anlatıldı:
"Skorsky tipi 4 helikopterin 15 Temmuz günü sırasıyla 21.35, 21.39, 21.45 ve 21.50 saatlerinde kalkış yaptığının tespit edildiği, saat 23.15 sıralarında UH tipi 5. bir helikopterin daha kalkış yaptığı ancak ışık noksanlığından dolayı tam olarak ne zaman kalktığının tespit edilemediği, yine 16 Temmuz tarihinde bir helikopterin 03.38 sıralarında iniş yaptığı, alanda bulunan tam olarak sayısı tespit edilememekle birlikte tahmini olarak 7-8 kişinin saat 04.00 sıralarında alandan Cougar tipi helikoptere binerek ayrıldıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır."
"Cumhurbaşkanına suikastte adı geçen pilotla görüşmeleri var"
Talep yazısında, 4 Ağustos'ta İstanbul Emniyet Müdürlüğünden gelen ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından temin edilen HTS raporu ve baz istasyonları sinyal bilgilerine göre düzenlenen şema ve grafiklerin incelenmesine de yer verildi.
İncelemeye göre, şüphelilerin farklı askeri birliklerde görevli olmalarına rağmen olay öncesi ve olay akşamında aynı eylem birliği içerisinde hareket ederek birbirleriyle defalarca telefon konuşmalarının yaptıklarının tespit edildiği belirtilen yazıda, şüphelilerin, Marmaris'te gerçekleştirilmek istenen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişiminde adı geçen Kurmay Pilot Yarbay Davut Uçun ile de olay günü öncesi ve olay günü çok kez görüştüklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
Şüpheliler Kurmay Pilot Binbaşı Ahmet Güzel'in 3 kez, Kurmay Pilot Yüzbaşı Abdullah Yetik'in 15 kez, Astsubay Kıdemli Başçavuş Bilal Kurugül'ün 4 kez ve Kurmay Pilot Yüzbaşı Ferudun Çoban'ın 2 kez, Kurmay Pilot Yarbay Davut Uçun ile telefon görüşmesi yaptıkları kaydedilen talep yazısında, Yarbay Uçun ile Yarbay Aktürk'ün Skorsky tipi 14306 kuyruk numaralı helikopterle havalandıktan sonra Genelkurmay Arama Kurtarma Timi mensubu olan ve sayıları tam olarak tespit edilemeyen ancak 12 kişi oldukları tahmin edilen SAR özel timini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikastte bulunmak amacıyla kaldığı otelin yakınlarına indirdikleri ancak Cumhurbaşkanının otelden çok kısa bir süre önce ayrılması sonucunda planın başarısız olduğu, aynı helikopterin şüphelileri geri almak istediği ama başaramadığı dile getirildi.
"İstanbul'daki önemli noktalara lojistik destek sağladılar"
HTS ve baz kayıtlarının incelenmesi sonucunda, tüm şüphelilerin Samandıra Hava Üssünden kalkışlarından itibaren İstanbul'daki önemli noktalara askeri ve lojistik destek sağladıklarının tespit edildiği belirtilen yazıda, Yunanistan'a inen helikopterle ile ilgili şu bilgilere yer verildi:
''8 şüpheli, Samandıra Hava Üssüne ait Skorsky S 70 Black Hawk marka helikoptere binerek, Beykoz ilçesi Riva bölgesindeki bir bölgeye iniş yaptı. Burada bir süre telefon görüşmesi yapan şüpheliler, 16 Temmuz saat 10.40 sıralarında yeniden havalanarak Sarıyer İlçesi, Çatalca İlçesi ve Tekirdağ ili üzerinden geçerek Yunanistan'a iniş yapmışlardır.''
Olayın öğrenilmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, şüphelilerin rütbe ve kimliklerinin tespit edildiği ve suçlarından dolayı haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldığı anlatılan yazıda, olay tarihinde çalınan, daha sonra Yunanistan'dan Türkiye'ye iade edilen helikopter üzerinden incelemelerin yapıldığı, tutanak ve bilirkişi raporu düzenlendiği de ifade edildi.
Şüphelilerin olay öncesi ve sonrasında GSM numaraları üzerinden kimlerle görüşme yaptıklarının tespit edildiği aktarılan, mevzuatlarda yer alan ''zaman aşımı, adli yardımlaşma talebi ve protokol ile şüphelilerin hakları" konusunda bilgilere yer verilen yazıda, 8 kişi hakkında söz konusu suçları işlediklerine dair güçlü şüphe bulunduğundan, bu kişilerin Türkiye Cumhuriyetine iade edilmesi talep edildi.
AA
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol