Yüksek gerilim hatlarının "cambaz"ları

Kırıkkale'den Ankara'ya uzanan 120 kilometrelik yüksek gerilim hattını çeken işçiler, direkler arasında adeta "cambazı" gibi hareket ediyor. Enerji taşıyacak tellerin birbirine değmemesi için tel bisikletine binen işçiler, yerden yaklaşık 50 metre yükseklikteki rahat tavırlarıyla dikkati çekiyor.

Ankara'nın Çubuk ilçesinden geçen yüksek gerilim hattında çalışan işçiler, yerden yaklaşık 50 metre yükseklikte ekmek mücadelesi veriyor.

Kırıkkale'ye kurulan doğal gaz santralinden elde edilen elektriği Çubuk ilçesi üzerinden Keçiören'e bağlı Bağlum'da bulunan dağıtım merkezine aktaracak yüksek gerilim hattı çekme çalışması, aralıksız devam ediyor. Kırıkkale'den Ankara'ya uzanan 120 kilometrelik yüksek gerilim hattını çeken işçiler, direkler arasında adeta "cambazlar" gibi hareket ediyor.

Enerji taşıyacak tellerin birbirine değmemesi için tel bisikletine binen işçiler, ilginç görüntüler oluşturuyor. Yerden yaklaşık 50 metre yükseklikte çalışan işçiler, rahat tavırlarıyla dikkati çekiyor.

'ANCAK SEVEREK YAPILIR'

Enerji nakil hattı çalışmasını sürdüren firma sahiplerinden İmdat Karayağız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015 yılında başlanan çalışmada sona gelindiğini söyledi. Yüksek gerilim hattında çalışmanın zorluklarından bahseden Karayağız,Türkiye genelinde bu işi yapabilecek en fazla 600 deneyimli eleman olduğunu kaydetti.

Hattın uzunluğunun 120 kilometre olduğunu ve enerjinin 300 direkle taşındığını ifade eden Karayağız, "Bu hat boyunca direklerin uzunluğu 16 metre ile 52 metre arasında değişiyor. İşimiz hakikaten zorlu ama zevklidir. Bu işi yapanlar ancak severek yapabilirler. Severek çalışmazlarsa zaten bu işi yapamazlar. Gördüğünüz gibi arazi şartlarımız çok zordur. Türkiye genelinde bu işi yapabilen yaklaşık 500 ile 600 kişidir" dedi.

ÇOCUKLUK HAYALİ

Yaklaşık 10 yıldır yüksek gerilim tellerinin üzerinde çalıştığını anlatan işçilerden Fatih Güven, çocukluğunda kuşların yukarıdan nasıl gördüklerini merak ettiğini ve bu nedenle hep yüksekte çalışmayı istediğini dile getirdi.

Mesleğiyle çocukluk hayalini gerçekleştirmenin sevincini yaşadığını belirten Güven, şunları kaydetti:

"Mesleğimiz ilk bakışta biraz ürkütücü olabilir. Alıştıktan sonra sıkıntı olmuyor ve eğlenceli hale gelmeye başlıyor. İşimi severek yapıyorum. Ben mesleğimle çocukluğumda hayal ettiğim şeyi gerçekleştirdim. Çocukken kuşların yukarıdan nasıl gördüğünü çok merak ediyordum ve işim icabı bunu gerçekleştirmiş oldum. Yaşadıklarım çok güzel bir duygu. Ancak bazen ürkütücü de olabiliyor. Ama yine de eğlenceli, tellerin üzerinde kendimiz kuşlar gibi özgür hissediyoruz."

Güven, meslek olarak tek sıkıntılarının sürekli evden uzak gurbette yaşamak zorunda olmaları olduğunu kaydetti.

PİLOT OLAMADI AMA...

Çocukken hep pilot olmanın hayallerini kurduğunu dile getiren işçilerden Mustafa Kuzu da yüksek gerilim hatları sayesinde bu hayaline kısmen de olsa ulaştığını söyledi. Kuzu, "Bu işi yapmayınca, yukarıda tellerin üzerinde dolaşamayınca bu işin zevkini bilemezsiniz. Ben çocukken pilot olmak istiyordum ancak olamadım. Bu işi tercih etmemin nedeni de zaten o yüzdendir. İşimden memnunum, pilot olamadım ama o tarz bir işte çalışıyorum" dedi. 
Teller üzerinde çalışmanın dünyanın en zor işlerinden olduğunu belirten firma iş güvenlik uzmanı Engin Mintemur, iş güvenliğine çok fazla dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

Ulaşımın zor olduğu coğrafyada, yerden onlarca metre yüksekte çalışmanın her insanın harcı olmadığını ifade eden Mintemur, "Bizim çalışma şartlarımız çok zor. Yağmurlu, rüzgarlı ve soğuk havalarda genelde hep çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Çoğu zaman işi durdurmak zorunda kalıyoruz. Çalışanların iş güvenliği bizim için en önemli öncelik konusudur. Bu nedenle de çalışanların başından hiç ayrılmıyoruz" şeklinde konuştu.