Yenidoğan çetesini çökerten savcıdan dikkat çeken mesaj

Yenidoğan çetesini çökerten savcıdan dikkat çeken mesaj
Güncelleme:

Kendisini de tehdit eden elinde çok sayıda bebeğin kanı olan yenidoğan çetesini çökerten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin kendisine gelen tebrik mesajlarına verdiği yanıtla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.

Kamuoyunda yenidoğan çetesi olarak bilinen ve 12 bebeğin ölümüne neden olan suç örgütüne ilişkin M.Z., soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i tehdit etmişti. Savcı Engin ise söz konusu tehditleri kayıt altına almıştı.

Yenidoğan bebek ölümlerine neden olan suç örgütüne karşı mücadele başlatan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, cesur duruşu ve kararlılığıyla tüm Türkiye'nin takdirini topladı. Makamında ölümle tehdit edilmesine rağmen adaletten şaşmayan Engin, çetenin çökertilmesinde büyük rol oynadı.

 Yenidoğan çetesini aylarca dinletip, çete üyelerini hapse gönderen Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in, kendisini tehdit eden yenidoğan çetesi üyesi M.Z.'in gözaltına alındığı sırada da orada olup o anı izlediği de ortaya çıktı.

Aralarında 2 avukatın da bulunduğu 8 zanlı Büyükçekmece Adliyesi'ne girerken Savcı Engin, bütün sanıkları sırayla izliyordu.

"TÜRK DEVLETİNİN BİZE VERDİĞİ VAZİFEYİ YERİNE GETİRDİK"

Herkes tarafından sevilen Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin sosyal medyada büyük ilgi gördü. Engin, tebrik ve teşekkürlere Instagram hesabından yanıt verdi.

Cumhuriyet Savcısı Engin, "Bu süreçte tebrik ve desteklerini sunan herkese teşekkür ederim. İş yoğunluğu sebebiyle henüz cevap veremediğim tüm tebrik mesajlarına cevaben; "Türk Devletinin bize verdiği vazifeyi yerine getirdik, yine aynı yolda devam edeceğiz" dedi.

Kendisini de tehdit eden elinde çok sayıda bebeğin kanı olan yenidoğan çetesini çökerten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin kendisine gelen tebrik mesajlarına verdiği yanıtla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.

Yenidoğan çetesi iddianamesi

İddianamede şüpheliler için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin "maktul", 5 kişinin "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.

Doktor F.S.'nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İ.G. ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü G.Ö.'in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK'den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.