Vehbi Koç'un Vefatının 20. Yıldönümü
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlBizden Haberler'in son sayısı, havaalanında kendisini VIP'ye yönlendiren görevliye "Yo olmaz, orası önemli insanlara ait. Biz sade vatandaşız" diyen Koç Holding'in kurucusu merhum Vehbi Koç kapağı ile çıktı-Vehbi Koç:- "Benim anayasam şudur: Devletim ve ü
İSTANBUL (AA) - Bizden Haberler'in son sayısı, havaalanında kendisini VIP'ye yönlendiren görevliye "Yo olmaz, orası önemli insanlara ait. Biz sade vatandaşız" diyen Koç Holding'in kurucusu merhum Vehbi Koç kapağı ile çıktı.
Koç Holding'in kurumsal dergisi Bizden Haberler'in mart-nisan sayısı, vefatının 20. yılında Koç Holding'in kurucusu merhum Vehbi Koç'a ayrılan özel bir dosya ile yayınlandı.
Dergideki "İlham Veren Bir Yaşam Hikayesi" başlıklı dosyada, Koç'un esnaflıktan tüccarlığa, tüccarlıktan sanayiciliğe uzanan öyküsü yer aldı.
Yaşam hikayesi 1901 yılında Ankara'da "üzüme alaca düştüğü vakit" başladığı belirtilen Vehbi Koç'un Cumhuriyet'in doğuşuna tanıklık ettiği, savaş yıllarının tüm sıkıntısını gördüğü; özgürlüğün, demokrasinin ve memleketin kıymetini birebir yaşayarak öğrendiği belirtildi.
Hayat boyu attığı her adımı, kendi şirketinin yararını gözettiği kadar ülkesinin de kazanımlarını düşünerek bir memleket sevdalısı olarak attığı vurgulanılan haberde, Koç'un "Benim anayasam şudur: Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım. Kurduğum müesseselerin ve kendi varlığımın memleketin varlığı ile devam edeceğine inanarak hareket ettim. Demokrasi varsa hepimiz varız" ifadelerine yer verildi.
- Koç'u anlattılar...
Dergide, Vehbi Koç'un nasihatleri ve holding için yaptığı ilklerin yanı sıra, kendisini tanıyanların anılarına da yer verildi.
Koç için 9. Cumhurbaşkanı Merhum Süleyman Demirel, "Vehbi Bey, büyük bir adamdır. Onun büyüklüğü yalnızca sanayici olmasından, hayır işlerinden gelmiyor. Onun büyüklüğü ülkesini düşünen bir adam olmasındandır." derken, gazeteci yazar Ertuğrul Özkök, Koç'un girişimci ruhundan bahsetti.
Vehbi Koç'un başarısının sırrının her şeyin "devlet" sayıldığı bir dönemde "özel" alanı seçme cesareti göstermesi olduğunu vurgulayan Özkök, "O dönemi hayal edin. Cumhuriyet'in ilk 20-30 yılı. Güçlü bir devlet oluşuyor. Tek parti dönemi. Girişimci ruhu henüz gelişmemiş. Devlete kapağı atan, bunun rantını yiyor. İşte öyle bir dönemde bir insan çıkıyor ve geleceğini, henüz olmayan bir sektörde, özel sektörde arıyor. Siz bu insana ne dersiniz? Ben, keşif ruhuna ve kaşiflere büyük saygı duyarım. Benim için Vehbi Bey, Türk ekonomisinin Macellanı'dır. Başarısının sırrını bu ileri görüşlülük ve cesarette görüyorum" ifadelerini kullandı.
Gazeteci-Yazar Güneri Civaoğlu ise Türkiye'ye özel sektör kavramını ve saygınlığını Vehbi Koç'un getirdiğini dile getirdi.
Vergi vermenin kutsal olduğunu ortaya koyan kişinin Koç olduğunun altını çizen Civaoğlu, kendisiyle yaşadığı bir anıyı paylaştı:
"Bir örnek vereyim; Antalya Kemer'de buluştuk. İlk kez mavi yolculuğa çıkmıştı... Şarık Tara ve Nurettin Koçer'in tekneleriyle, bir grup halinde. Akşam yemeğinde konuşuyoruz. Vehbi Bey, Antalya'da bir kıyıya çıkmış. Orada köylüler hemen kendisini karşılamış. Buyur etmişler; çay, peynir-ekmek, karpuz ikram etmişler. Demişler 'Biz sizi çok severiz'. 'Niye seversiniz?' demiş. 'Sen' demişler, 'bize ilk traktörü sen verdin, ilk otomobili sen verdin, ilk buzdolabını sen verdin, ilk Aygaz'ı senden aldık. Hatta şimdi gelinler çamaşır makinesi, bulaşık makinesini de senden alıyor'. Bu, bir kere Türkiye'ye bir yaşam tarzı verdiğini gösteriyor. Ama bir şey daha söylemişler ki o, Vehbi Bey'i çok duygulandırmış. 'Bilir misin' demişler, 'biz seni en çok niye severiz? Çünkü sen vergilerini ilan ettin, herkesin de vergilerini ilan etmesini söyledin ve şampiyon oldun'. Türkiye'de vergi şampiyonu olmanın gururu da Vehbi Bey'e aittir. Şimdi özel kesim, devletin çok önüne geçtiyse Vehbi Bey'in açtığı, karlarını kürediği yollardan yürüyerek geçti."
- "Elde edebildiğim başarıyı Allah'a ve yurduma borçluydum"
Dosyada Vehbi Koç'un öncülük ettiği sosyal projelere de yer verildi.
Vakfın kuruluşuna kadar Türk Hava Kurumuna en yüksek bağışlardan birini yapan, Ankara'da Göz Hastanesi, Çocuk Hastanesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesine katkılarda bulunan Koç'un bu yardımların devamlılığının garanti altına alınması için 1969 yılında yeni bir ilke daha imza atarak, Türkiye'nin ilk özel vakfı olma özelliğini taşıyan Vehbi Koç Vakfı'nı kurduğu anımsatıldı.
Benzer şekilde 1967 yılında kurulan Türk Eğitim Vakfı, 1985 yılında kurulan Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfının da binlerce insanın hayatına dokunan işlere imza attığı aktarılan haberde, 1994 yılında Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfındaki çalışmaları nedeniyle Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Planlaması Ödülüne layık görülmesinin de Koç'un toplumsal sorumluluk bilincinin somut bir ödülü olduğu ancak onun için en büyük ödülün bu vakıflar sayesinde hayatına dokunduğu on binlerce insanın mutluluğu olduğu dile getirildi.
Haberde Koç'un başarılarına rağmen mütevazi kişiliği ile tanındığının da altı çizildi.
"Hayatımda elde edebildiğim başarıyı Allah'a, yurduma, değerli çalışma arkadaşlarımın işbirliğine ve çalışma sevgime borçluydum" diyen Koç'un heykelinin yapılması fikrinden hiç hoşlanmadığı belirtilerek, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in kendisi ile ilgili şu anısı paylaşıldı:
"Vehbi Bey'in Holding ve şirketlerindeki heykelini ben yaptım. Vehbi Bey'in hayatında poz verdiği tek adam benim ve yalnızca 20 dakika poz verdi. Saat tutmuştu. Bir kere Eskişehir'e geldiğinde, Vehbi Bey'in yüz ölçülerini ve maskını aldım. Daha sonra da poz vermeye ikna ettim. Bu pozda bakışını, duruşunu yakalamaya çalıştım. Aslında bu işlerden hoşlanmadığını biliyorum. Onu, 'Torunlarınız geldiğinde resminize bakacak, ama alıp şöyle okşayabilmeli sizin yüzünüzü' diyerek ikna edebildim."
Gazeteci-Yazar Yavuz Donat ise bir anısını şöyle aktardı: "Havaalanında gördüğüm olurdu. Bazen alan görevlileri yanına yaklaşırlardı. 'Vehbi Bey siz şöyle buyurun efendim?', 'Nereye?', 'Efendim siz VIP'den binin', 'Yo olmaz, orası önemli insanlara ait. Biz sade vatandaşız' derdi."
- Ailesi ve çalışma arkadaşlarına tutumlu olmalarını tavsiye etti
Haberde Koç'un tutumlu olduğu, tüm ailesi ile çalışma arkadaşlarına da tutumlu olmalarını öğütlediği bildirildi.
Koç'un tutumluluğuyla ilgili merhum Zeki Alasya'nın şu anısı paylaşıldı:
"Vehbi Bey gerçekten çok ciddi, işinde son derece disiplinli bir adamdı ama özel hayatında ve ilişkilerinde son derece sıcak bir kişiliği vardı, espriliydi. Esprili olmasının ötesinde çok doğru, çok sağlıklı bir espri anlayışı vardı. Örnek vereyim; İlk davetine epey erken gittik, öyle istedi. Diyelim ki 19.00'da oradaydık, bir saat kadar konuşuldu, sohbet edildi. Yemeğe geçmeden önce, 'İzin verirseniz ben her akşam muhakkak ajansı dinlerim, buyurun hep beraber dinleyelim' dedi. Bir televizyon; televizyonun ilk icadından bir örnek. Çizikli, parazitli de bir görüntü. Daha sonra 'Buyurun efendim sofraya' dedi ve anlattı; 'Yurdumdaki ve dünyadaki bütün haberleri izlerim ve her gün 4-5 gazete okurum' dedi. Bir süre sonra ben de bir konuşma yaptım, 'Beyefendi çok meşgulsünüz, bir sürü şirketiniz var, karıştırıyor ya da hatırlamıyor olabilirsiniz ama sizin şirketleriniz arasında oldukça önemli, ünlü bir şirketiniz var; Arçelik. Bu Arçelik şirketi, televizyon imal eder. Şimdi belli yaşlarda gözümüze dikkat etmemiz lazım. Emir buyurursanız, sanıyorum güzel bir televizyon gönderirler. Çok da güzel televizyon yapıyorlar. Benim evimde de Arçelik televizyon var, çok mutluyum, çok memnunum' dedim. Benim evimde yok ama öyle bir espri yaptım. Biraz soğuk bir hava esti ama Vehbi Bey inanılmaz bir kahkaha patlattı, ölüyordu gülmekten, çok güldü. 'Hay siz ölmeyin' dedi. Kısa bir süre sonra bir yemek daha yenildi; televizyon değişmişti."
Bu arada Can Kıraç'ın Koç'un 20. ölüm yıl dönümü mesajı da paylaşıldı.
- "İnovasyon ve yeni teknolojiler konusunda cesaretli adımlar atacağız"
Bizden Haberler'in son sayısında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç'un Topluluk çalışanlarına yönelik yayınladığı mesaj da yer aldı.
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasında bu denli önemli bir paya sahip olan ve uluslararası arenada ülkeyi temsil eden bir Topluluğun ve ailenin mensubu olmaktan onur duyduğunu belirten Koç, "Sevgili ağabeyim ve Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa V. Koç'u çok erken ve zamansız kaybetmenin derin acısını içimizde taşırken, kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum. Bizlere emanet ettiği bayrağı daha da ileriye taşımayı hem bir sorumluluk hem de bir görev olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
Koç, gelecek dönemde bilhassa yurt dışı açılım fırsatlarını titizlikle inceleyeceklerini, küresel arenada yeni başarılar için çalışacaklarını vurguladı.
Yurt içindeki liderliklerini perçinleyerek faaliyet gösterdikleri alanlarda pazar paylarını artırmayı hedefleyeceklerine işaret eden Koç, inovasyon ve yeni teknolojiler konusunda cesaretli adımlar atacaklarını dile getirdi.
Koç, mesajında Türkiye'nin ekonomik olarak kalkınmasına sağlanacak katkının yanında, sosyal ve kültürel gelişimine olan desteğin de artarak devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çok büyük bir aile olan Koç Topluluğunun bir ferdi olarak, vizyonumuzu ve hayallerimizi gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf edeceğim."
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol