Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada ''hazır olun'' diyerek uyardı

Mesele Ekonomi Youtube kanalında güncel ekonomik koşullara karşı konuşan, ekonomist Atilla Yeşilada, önemli noktalara dikkat çekti.

Ekonominin önde gelen isimlerinden Atilla Yeşilada, “Devlet erkanından bir insanım. İnsanları riskli yatırım yapmaya yönlendirmesi çok çirkin bir davranış. Ahlaki dil. Yarın Amerika Birleşik Devletleri çıkar da benim bankalarım ve benim fon yöneticilerim hiçbir şekilde Türk tahvili almayacak. Ve Türkiye kredi vermeyecek. Oyun biter. Cevap verme. Yok. Ben bunu zaten halka soruyorum yani” diyerek şunları aktardı:

“Dün gündüz saatlerinde akşamüstü saatlerinde bankalara ABD'den yaptırım uyarısı geldi ve İş Bankası ve Deniz Bank Buna karşı hamle yaptı. Kamu bankaya ise herhangi bir hamle yapmadı. Nedir bu? neye karşı karşıyayız? Türkiye banka risk altında mı? Şimdi olaya iki noktadan bakabiliriz. Birincisi Amerika'nın tutumu. Amerika'nın tutumu Türkiye yani Türkiye özelinde bir karşıtlık değil MİR sisteminin swift sisteminin yerini almasını engellemeye çalışıyorlar. Bu yüzden de villa işlem yapan, Mir'e bağlanan, MİR üzerinden hesaplarını takasla bütün kurumların peşinden gidecekler ve onları sindirecekler. Bu dolarla ilgili yaptırımların başarılı olması temel bir kaide. Türkiye'de de bu konuda işte altı bankamız var. Onlar demir üzerinden işlem kabul ediyorlar. Tabii iki özel banka derhal vazgeçti. Çünkü eğer yani Amerika'ya karşı koyarsanız dünyada hiç kimse bir daha size yurt dışından kredi vermez. İşin gerçeği bu. “

'YASAKLAR GELECEK!'

Şanghay örgütünün Türkiye açısındaki konumunu değerlendiren Atilla Yeşilada, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“İkinci boyutu da şu. Şangay iş birliği örgütü zirvesinde. Özbekistan'daydı değil mi? Yanlış hatırlamıyorum. Sayın Putin'le Erdoğan bir anlaşma yaptılar. Temel öğeleri zaten Kremlin'in web sayfasında da yayınlandı. İşte bize yüzde yirmi beşin doğalgazın Rusya’ya satacaklar. Bunun karşılığında da Kremlin, Rus şirketlerinin Türkiye üzerinden ihracatının büyüyebileceği, genişleyebileceği umudunun altını çizdi. E tabii şimdi bu kör kör közün parmağına gelin beni denetleyin demek Türkiye açısından. Çünkü gerçek böyle olmasa bile şu anda Rusya'yı artık bitirmek üzere olduklarını düşünen Batı açısından ortaya çıkan manzara çok basit. Rusya işte savunma sanayinde temel sanayi üretiminde hangi konuda eksiği varsa bunu Türkiye üzerinden tamamlayacak. Ve belki yalnız Rus şirketlerinin genel ihracatını değil yani petrol ve doğal gaz üzerinden de Türkiye'den yaptırımları delmenin yoluna erecek. Dediğim gibi ben Batı'nın şüphesini yansıtmaya çalışıyorum. Böyle bir şey olduğu iddiasında kesinlikle değilim. E tabii bundan sonra artık daha önce de belki bu yayında söylemiştim. Türkiye'den giden bankalara giden, batı bankalarına giden bütün ordinolar, bütün dekontlar, bütün ödeme emirleri hepsi incelenip sık dokunacak. Bu Türkiye açısından çok tehlikeli bir şey. Ve belki bir noktada da eğer gerçekten Türkiye üzerinden şirketleri milyarlarca dolara varacak. Boyutta yaptırımları deliyorlarsa resmen Türkiye'ye bazı yasaklar gelecek. “

‘RUS PARASINA BEL BAĞLIYOR’

Yeşilada ayrıca şunları aktardı:

“Sayın Erdoğan'ın niyetini okuyorum. Açık söyleyeyim. Seçim kazanmak için Putin'den gelecek mali desteğe bel bağladığını görüyorum. Bu iki anlamda yapılıyor. Bir bir şekilde Merkez Bankası'nın rezervleri yeterli değil. Ne olası bir piyasa paniğinde o paniği yatıştırmak yeterli ne de önümüzde işte cari açığın seyrine baktığımızda o cari açığı karşılamaya yeterlidir. Bir Merkez Bankası'nın dolar ödemeleri azaltılsın. İşte rubleyle şey buradan geliyor. İşlem yapma buradan geliyor. Ve böylece Merkez Bankası piyasalara karşı daha güçlü olsun. Böylece dolar Türk lirası veyahut da işte kurumuz sabitlenebilsin uzun süre. Bu zaten şu anda enflasyonla mücadelede tek başarılı politika. İkincisi bu da yetmiyor tabii yani. Tamam hani döviz kuru seçimlere kadar burada kalsın bu Sayın Erdoğan'a seçim kazandırmaz. Sayın Erdoğan seçim kazanması çok yüksek miktarda bir tren harcama yapması lazım. Eğer Rusya'dan Doğal gaz yalnız Ruble'yle değil, indirimle alabilirsin. Veyahut rubleyle alıp seçimlerden sonra ödeyeceğine dair bir anlaşma yapılmışsa ya da bir şekilde Merkez Bankası'nın bastığı parayla alabilirse tabii o zaman BOTAŞ'ın sübvansiyon gerekliliği ortadan kalkacak. Yani BOTAŞ'ın bir ara sene dört yüz milyar lira filan zarar etmesi bekleniyordu akıl almaz rakamlar bunlar. Böylece hazinenin o ikisinden kalkacağı için daha fazla parayı seçmeni harcayabilecek. Ve en sonunda da bunun pek olası olduğunu zannetmiyorum ama tabii ki fiyat indirimleri öyle bir boyuta gelir ki, hani mucizevi olarak kışın doğal gaz ve elektrik fiyatları indirilir. İşte o zaman Erdoğan hakikaten seçim kazanmalarında önemli bir adım atar. Yedi yüz elli milyar dolarlık bir ekonomide Rus parasıyla seçim kazanacağını düşünmek bence akıl dışı. Yani bir hayal dünyasında yaşıyoruz. Yine aynı şekilde yani sorunları ekonomiden kaynaklanan sorunlar o kadar çeşitli ki ya Rusya'dan gelen parayla bunları çözmenin filan imkânı yok.”