Türk doktor bulduğu yöntemle adını tarihe yazdırdı
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlBeyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy, bulduğu yöntemle adını tarihe yazdırdı. Kırılmış vidalı kemiğe, vidayı çıkarmadan kapalı yöntemle girerek müdahalede bulunmayı başaran Yücesoy'un bulduğu tedavi sayesinde açık ameliyata girmelerine gerek kalmayan hastalar, 5 dakikalık bir işlemle sağlıklarına kavuşacak.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy, kırılmış vidalı kemiğe, vidayı çıkarmadan kapalı yöntemle girerek müdahalede bulunmayı başardı ve bu tedavi yöntemiyle tıp literatürüne girdi...
Hekimler; kırıklar, skolyoz eğrilikleri, tümörler, kanal daralması gibi ameliyatlarında vidalarla omurları desteklemede bulunuyor. Ancak vidaların bulunduğu omurlar düşme, çarpma gibi kazalar nedeniyle kırılabiliyor. Bu duruma müdahale etmek için ise açık ameliyat gerekiyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy, vidalı omurganın kırığına dünyada ilk kez transforaminal transdiskal yaklaşımla sement desteği yaptı.
DERGİDE YAYINLANARAK LİTERATÜRE GİRDİ
Geliştirdiği yöntem, nöroşirürji alanında dünyanın en prestijli dergilerinden olan World Neurosurgery’nin son sayısında yayımlanarak literatüre girdi. Hastaların sadece 5 dakikasını alan ve 2 saat sonra günlük hayatına dönmesini sağlayan yöntem, Türkiye’ye gurur yaşattı.
“TEK BİR YOL VARDI”
Vidalı kemikler kırıldığında uygulanan ameliyatları anlatan Prof. Dr. Kemal Yücesoy, "Kemiklere vida konulma ameliyatları, hayatımızda son 25 yıldır var. Vidalı kemik kırıldığı zaman bu kırığa iğne ile girip destek yapacağımız tek bir yol bulunuyor ve buraya da vida konulmuş oluyor. Dolayısıyla biz buraya kapalı yöntemle giremediğimiz için anestezi altında açık ameliyat yapıyorduk. Eski ameliyat yeri açılıyordu ve kırılan kemikler kemik çimentosu ile desteklenip üst mesafelere yeni vidalar konuluyordu veya gevşeyen vidalar çıkarılarak kemik çimentosu koyulup vidalar tekrar takılıyordu. Bu da hasta için yeniden ameliyat demekti. Özellikle ileri yaş hastalarda risk daha fazla artıyordu” dedi.
“DAHA ÖNCE HİÇ UYGULANMADI”
Uzun süre, vidayı çıkarmadan kemik çimentosunu koyma konusunda çalışmalar yaptığını belirten Prof. Dr. Yücesoy, “Kapalı bel fıtığı ameliyatlarında iğneyle sinirin altına girerek izlediğimiz bir yol var. ‘Hastaların kemiğinin içine bu yoldan girilebilir’ diye düşündüm ve bunu da uygulamaya başladım. Bu yöntemde, hastaya lokal anestezi uyguluyoruz. Kıkırdağın olduğu bölümden diskin içine iğneyle girip oradan da kemiğin içine ulaşıyoruz ve çimentoyu koyuyoruz. Bu daha önce hiç uygulanmamış bir yol. Kırılmış vidalı bir kemiğe ilk kez o vidayı çıkarmadan kapalı yöntemle girip müdahale etmiş olduk” diye konuştu.
DİŞ DOLGUSU GİBİ
Her yıl binlerce hastanın vidalı ameliyat olduğunu hatırlatan Yücesoy, “Çarpma, düşme, kemikte çökmeler olduğunda özellikle ileri yaş hastalarda bu durum risk oluşturuyor. Böyle bir hasta grubu karşımıza çıktığında elimizde bu alternatifin olması çok önemli. İşlem 5 dakika sürüyor ve hasta 2 saat sonra evine gidiyor. Hastalar hayatlarından gayet memnun. Hastalar tabii ki en az yükle rahatsızlığından kurtulmak istiyor. Dolayısıyla onların da bu yöntemle hayatı kolaylaşmış oluyor. Bunu diş dolgusu gibi düşünebilirsiniz. Dişinize dolgu yaptırıp 2 saate nasıl normal hayata devam ediyorsanız bu işlemde de 2 saat sonra normal hayata devam ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.
OMURGAYA YENİ BİR YOL BULDU
Geliştirdiği yöntemle yeni bir yol bulduğunu aktaran Yücesoy, “Bizim başka bir yol bulmamız gerekiyordu. Benim yaptığım şey, omurgaya yeni bir yol bulmak oldu. Bu yolun daha önce denenmediğini biliyordum. 15 hastaya bu işlemi uyguladığımızda bunu dünyayla paylaştım. Makalem çok saygın bir dergide yayınlandı. Hatta basılı hale getirip bütün üyelerine dağıtma konusunda izin istediler. Bu çok gurur verici oldu. Omurga cerrahisinde birçok yöntem son 30 yıl içerisinde bulundu. Dolayısıyla birçok işlemi kullanan ilk hekimler biz olduk. Ben de bu yöntemi geliştirirken hiç çekinmedim. Hatta heyecan duyarak çalıştım. Çünkü hastaları büyük bir ameliyattan kurtaracak çalışma oldu. Bize düşen de hastanın lehine olan uygulamaları uygulamaktır” sözlerine yer verdi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol