Sosyal medya fenomeni ''Nişanlım depremde öldü'' diyerek kadınları böyle dolandırdı

Sosyal medya fenomeni ''Nişanlım depremde öldü'' diyerek kadınları böyle dolandırdı
Güncelleme:

Türkiye'yi otostop çekerek dolaştığı görüntüleri paylaşarak fenomen olan Y.O. hakkında, çok sayıda kadınla ''nişanlım depremde öldü'' diyerek yakınlık kurup, yatırım yapma vaadiyle binlerce lira dolandırdığı iddiasıyla iddianame hazırlandı.

Tokat’ta yaşayan H.B., sosyal medyada otostop çekerek Türkiye’yi dolaştığı görüntüleri yayınlayan 'Y. Hoca' rumuzlu sosyal medya fenomeni Y.O.’yu 2023 yılında takip etmeye başladı. Bir süre sonra Y. O., H.B.’ye sosyal medya uygulamasından mesaj gönderdi ve konuşmaya başladı. Kendisini din kültürü öğretmeni olarak tanıtan, 6 Şubat depremlerinde nişanlısını kaybettiği için öğretmenliği bırakıp otostopla ülkeyi gezmeye başladığını anlatan Y. O., H.B.’den 1 gün sonra 500 bin lira olarak geri göndereceğini vadedip 250 bin lira istedi. Y. O., H.B.’nin güvenini kazanmak için daha önce 86 bin lira aldığı ve geri ödemediği Z.Y.’ye para gönderdiğini gösteren sahte bir dekont göstererek H.B.’nin güvenini kazandı. H.B., 1 gün sonra parasını vereceğini belirten Y. O. için kredi çekip, kendisine 248 bin 900 lira gönderdi. Ancak Y. O., H.B.’ye parasını geri göndermedi. 24 saatlik beklemenin ardından dolandırıldığını anlayan H.B. savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.

Daha sonra dekonttaki ismi araştıran H.B., kendisi gibi dolandırılan Z.Y.’ye ulaştı. Onun da benzer şekilde Y. O.’ya para gönderdiğini ve geri alamadığını öğrenen H.B. ve Z.Y. kendileri gibi başka mağdurlarla da iletişime geçerek benzer vaatlerde çok sayıda kişinin dolandırıldığını öğrendi. Y. O.’nun H.B. ve Z.Y.’ye kazanacakları miktarları söylediği görüntüler de ortaya çıktı.

İDDİANAME HAZIRLANDI

H.B.’nin suç duyurusu üzerine Y. O. hakkında Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Şüpheli hakkında bilgisayar, cep telefonu, internet araçların kullanılması suretiyle haksız menfaat sağlama suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Y. O.’nun H.B.’den yatırım yapıp parasının katlanacağını söyleyerek para istediği, H.B.’nin banka kredisi çekerek şüpheli Y. O.’ya 248 bin 900 lira para gönderdiği, şüphelinin kendisine gönderilen tutarın 30 bin TL’si ile parça parça bahis oynadığı belirtildi.

‘BAHİSTE PARAYI KAYBETTİM’

Y. O. ise alınan ifadesinde, müşteki ile Instagram hesabından iletişime geçtiğini, kendisine yatırım yapıp paranın katlanacağını söylediğini, kendisinin de teklifi kabul etmesi üzerine 248 bin 900 lirayı EFT yoluyla gönderdiğini, kendisinin bu parayla bahis oynadığını ancak bahiste bu parayı kaybettiğini, olaydan dolayı pişman olduğunu, hem o dönem borçlarını ödeyebilmek hem de kendisinden almış olduğu parayı fazlasıyla kendisine verebilmek için bu şekilde plan yaptığını söyledi.

Hazırlanan iddianamede Y. O. hakkında aynı suç türünden birden fazla soruşturma dosyasının bulunduğu kaydedildi. Savcılık, şüphelinin bilgisayar, cep telefonu, internet vb. araçların kullanılması suretiyle haksız menfaat sağlama suçundan cezalandırılmasını talep etti.

NİŞANLISINI DEPREMDE KAYBETTİĞİNİ SÖYLEMİŞ

Y. O.’nun otostopla Türkiye turu yaptığı görüntülere denk gelip kendisini sosyal medyadan takip etmeye başladığını ifade eden H.B. “Daha sonra bana mesaj attı. ‘Sayfam spam altında beğeni yapar mısın, yorum yapar mısın?’ diye. Ben bazen yorum yapıyordum. Bazen beğeniyordum. Bazen de tepkisiz kalıyordum. Mart ayında benimle bağ kurmaya çalıştı. ‘Nerede yaşıyorsun, hangi okul mezunusun, ailen neler yapıyor’ gibi bir bağ kurmaya çalıştı. ‘Çok iyi birisin sana yardım etmek istiyorum’ gibi yaklaşımlarda bulundu. Ben kabul etmedim, ‘İstemiyorum’ dedim. ‘Annem Kur’an kursu hocası, babam imam ben din kültürü öğretmeniyim bizden kimseye zarar gelmez, ben nişanlımı depremde kaybettim’ dedi. Kahramanmaraş depreminde kaybettiğini söyledi nişanlısını. İşte bu beni çok etkilemişti. Ben dedim nasıl oldu. ‘Düğünümüze çok kısa bir süre kalmıştı nişanlımı kaybettim mesleğimi de yapamıyordum, o yüzden mesleği bırakıp otostopla Türkiye turu yapmaya başladım’ dedi. Bu hikayesi beni çok etkilemişti. Sonrasında konuyu paraya getirdi. ‘Ben sana yardımcı olmak istiyorum’ dedi. ‘Nasıl olacak peki bu’ dedim. ‘Ben yardım istemiyorum ama’ dedim. ‘Sen çok ısrar ediyorsun’ dedim. Sürekli ısrarda bulunuyordu kendisi. Öğrencilere yardım ettiğini söylüyordu kendisi. ‘Ben öğrenci değilim’ dedim. ‘O zaman bağış yaparsın ben bu yardımı sana yapmak istiyorum’ dedi. ‘Bağış olarak evet olabilir’ dedim. Kabul ettim. Dedim ki nasıl olacak. ‘Bana para göndereceksin. Ben o parayı benim bir hesabım var orada katlayıp sana geri göndereceğim’ dedi. Ben ‘Böyle bir şeyi istemiyorum pek bilgim yok’ dedim. Bana çeşitli videolar, mesajlar atarak kendisine inandırmaya çalıştı. Ben bir şekilde manipüle olarak inandım. Kendisine kredi çekerek bu parayı gönderdim. Daha sonrasında 24 saat içerisinde bana bu parayı katlayıp geri göndereceğini söyledi. 24 saat dolmak üzereydi sordum parayı gönderecek misin diye sorunca çeşitli hakaretler ederek ‘Bekleyemez misin 1 hafta sonra atacağım’ diyerek beni oyalamaya çalıştı. Ben kendisine ‘Dolandırıcı mısın?’ diye soru yönelttiğimde ‘Ben dolandırıcı değilim sana iyilik yapmak istiyorum’ diyerekten tekrar hakaretlere devam etti. Ben 24 saat bekledim ve sonrasında savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum” dedi.

KENDİSİNE GÖNDERİLEN DEKONTTAN BAŞKA BİR MAĞDURA ULAŞTI

Kendisine gönderilen dekontun üzerindeki isimden başka bir mağdura daha ulaştığını anlatan H.B., “O dekontu görünce dedim ki gerçekten iyilik yapıyor herhalde bu insan deyip bağış yapacağımı da düşünerekten bu kişiye bu parayı gönderdim. Bu kişiden şikayette bulundum. Aradan belli bir süre geçti ben bu kişiyle hiçbir şekilde iletişimde bulunmadım. Daha sonra o dekontun sahibine sosyal medyadan birçok hesaba mesaj atarak ulaştım. O da dolandırılmış. Onun sayesinde birçok mağdura ulaştık. Hepsi şikayetçi oldu. Eminim ki şikayetçi olmayanlar da var. Aile yapısından ve yaptığı meslekten dolayı savcılığa gidemeyen, şikayetçi olamayan birçok kadın var. Biz farklı mağdurlara ulaştığımızda nişanlısının Maraş depreminde ölmediğini, bu kişinin yaşadığını öğrendik. Nişanlısını dolandırmış, nişanlısının ailesini dolandırmış. Bu kişi görev yaptığı yerdeki bütün kişileri dolandırmış. Şu an dışarıda geziyor. Nişanlısı yaşıyor. Ölmemiş. Çoğu mağdura da kanserden öldüğünü söylemiş. Öyle bir şey de yok. Duygu sömürüsü yaparak kadınları mağdur eden bir suçlu kendisi. Hak ettiği cezayı almasını istiyoruz” diye konuştu. 

DHA