Sivas Olayları Davasına Yarın Devam Edilecek
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlSivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin davadan dosyası ayrılan 3 firari sanığın yargılanmasına yarın devam edilecek- Dava kapsamında 25 hükümlü cezaevinde bulunuyor, 14 kişiyse kırmızı bültenle aranıyor
ANKARA (AA) - Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin davadan dosyası ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın yargılanmasına yarın devam edilecek.
37 kişinin hayatını kaybettiği Sivas olaylarına ilişkin ana davada, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce hapis cezasına çarptırıldıktan sonra haklarında tahliye kararı verilen ve bu kararın Yargıtayca bozulmasının ardından, bulunamadıkları için dosyaları ayrılan üç firari sanıkla ilgili duruşma yarın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Duruşmaya, müdahil avukatları ve olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarının katılması bekleniyor.
Davanın 15 Ekim 2015'teki celsesinde, sanıklar Sonkur, Ceylan ve Karataş hakkında çıkarılan yakalama emrinin infaz edilmediği tutanağa geçirilmişti.
Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, Ceylan'ın Almanya'da olduğu ancak adres bilgilerinin tespitinin mümkün olmadığı bildirildi. Aynı cevapta adres kayıt sisteminde adresi bulunmayan Karataş'ın Suudi Arabistan'da olduğu bilgilerinin alındığı ancak adres tespiti yapılamadığı tutanağa geçirildi.
Alman makamlarından gelen yazıda ise Karataş'ın, "Kırmızı bültene istinaden yakalanmak üzere aranması talebinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanması nedeniyle yerine getirilemediği" belirtildi.
Alman makamları, Sonkur'un iadesine ilişkin talebi de "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasının söz konusu olması ve iadenin uygun olmaması" gerekçeleriyle reddetti.
Sonkur, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan ise ''Madımak Oteli'ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak'' ve ''45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak'' suçundan 15'er yıl hapse mahkum edilmişti. Sanıkların tahliyelerine karar veren mahkeme, haklarındaki hükmün Yargıtayda bozulmasının ardından tekrar görülen davada, bulunamadıkları gerekçesiyle bu sanıklar hakkındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırmıştı.
- Davanın seyri
Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen "Pir Sultan Abdal Şenlikleri" sırasında Madımak Oteli'nin yakılması nedeniyle, aralarında sanatçıların da bulunduğu 33 kişi ile 2 otel çalışanı ve 2 gösterici yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetti.
Olaydan bir gün sonra yapılan operasyonlarda, 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonraki gözaltılarla sayı 190'a yükseldi. Gözaltına alınan 190 kişiden 124'ü hakkında "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı, diğer şüpheliler ise serbest bırakıldı. İddianamede, sanıkların ''Terör örgütü üyesi olmak ve propagandasını yapmak'' suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
Soruşturmalar kapsamında Kayseri ve Sivas'ta açılan üç ayrı dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya alındı.
Ankara 1 No'lu DGM'de, 79'u tutuklu 124 sanığın yargılanmasına, 21 Ekim 1993 Perşembe günü başlandı. Bir yılı aşkın süren 18 duruşma sonunda 26 Aralık 1994'te Ankara 1 No'lu DGM,124 sanıktan 26'sını, "birden ziyade kişiyi yangın çıkarmak suretiyle öldürme, faili belli olmayan adam öldürme'' suçlarından 20 yıl hapis cezası çarptırdı, ancak olayda yazar Aziz Nesin'in tahrikini gerekçe göstererek cezaları 15 yıla indirdi.
Mahkeme, 60 sanığı 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan 3'er yıl hapis cezası mahkum etti. Yakalanamayan eski Sivas Belediyesi Meclis Üyesi Cafer Erçakmak'ın dosyasını ayıran mahkeme, 37 kişi için beraat kararı verdi.
- Yargıtay kararı bozdu
Dönemin Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral ile müdahil avukatlar, DGM'nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gitti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, olayların "Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek DGM'nin kararını esastan bozdu.
Daire, sanıklardan 42'sinin bu maddeye göre idam, 39 sanığın da TCK'nın 146-3 maddesinde öngörülen ''Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iştirak'' suçundan 5 ile 15 yıl arasında değişen ağır hapis cezasıyla yargılanması gerektiğini bildirdi.
Yargıtay, 25 sanığın beraatına ilişkin kararı onarken, 3 sanık hakkında verilen 3'er yıllık mahkumiyeti gerekçeleri yazılmadığı için bozdu. Yine 3'er yıl hapis cezalarına mahkum olan 14 sanığın da beraat etmeleri gerektiğini bildirdi.
Yargıtay, Aziz Nesin'in tahriki gerekçesiyle yapılan indirimi yerinde bulmayarak, bazı sanıklar hakkında ölen maktul ve mağdur sayısınca ayrı ayrı uygulama yapılması gerekirken, tek ceza tayini öngörülmesinin de yasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Ankara 1 No'lu DGM, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı, 19 Kasım 1996'da yeniden başlattı. Bozma kararına büyük oranda uyan mahkeme, 14 duruşma sonra 28 Kasım 1997'de kararını verdi. 33 sanık idam cezasına mahkum edilirken, 4 sanık 20'şer yıl, bir sanık 15 yıl, 27 sanık 7 yıl 6'şar ay, 2 sanık 5'er yıl ağır, bir sanık ise 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, ilk yargılama sonunda 3'er yıl hapis cezasına mahkum edilen 11 sanık hakkındaki ilk kararında direnirken, 14 sanığın beraatını kararlaştırdı. DGM, 6 sanık hakkındaki dava dosyasının ayrılmasına karar verirken, kararla birlikte tutuklu 4 sanığı tahliye etti, ancak bu karar da temyiz edildi.
- Yargıtay'dan ikinci bozma
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kez, 33 sanık hakkındaki idam kararını usul yönünden bozdu. Daire, usul eksikliği olarak sanıkların ''nüfus cüzdanlarındaki mühürlerin okunmaması ve soyadlarındaki çelişkiyi'' gösterdi.
Ankara 1 No'lu DGM'de üçüncü kez görülmesine 26 Şubat 1999'da başlanan davada, sanıklar Mevlüt Atalay, Durmuş Tufan ve Ali Kurt, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istediklerini söyledi.
Bu talep üzerine mahkeme, İçişleri Bakanlığına müzekkere yazdı. 26 Mayıs 2000'deki duruşmada gelen cevaba göre bakanlık bu sanıkların Pişmanlık Yasası'ndan yararlanamayacaklarını bildirdi.
- Davada zamanaşımı
Mahkeme, davanın başladığı 21 Ekim 1993'ten sonra 6 yıl 7 ay 26 gün süren yargılama sonunda üçüncü kararını 16 Haziran 2000'de açıkladı. Bu kararda 33 sanığa idam, 4 sanığa 20'şer yıl, bir sanığa 15 yıl, dokuz sanığa 7 yıl 6'şar ay, bir sanığa ise 5 yıl ağır hapis cezası verildi, iki sanığın dosyası ise ayrıldı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 10 Mayıs 2001'de 20 yıl ağır hapis cezası alan sanıklardan Durmuş Tufan ile idama mahkum edilen Mevlüt Atalay ve Ali Kurt hakkındaki hükümleri, Pişmanlık Yasası'nda yararlanma talepleri konusunda bir karar verilmemesi nedeniyle bozdu.
Ankara 1 No'lu DGM bu kez, 4 Nisan 2002 tarihinde, sanıkların Pişmanlık Yasası'ndan yararlanma koşullarının oluşmadığına karar vererek, Kurt ve Atalay'ı idam, Durmuş Tufan'ı da 20 yıl ağır hapis cezasına mahkum etti.
Sanıklara verilen idam cezası, Türkiye'de idam cezasının 3 Ağustos 2002 tarih ve 4771 sayılı Kanun ile (Avrupa Birliği 3. Uyum Paketi) kaldırılmasının ardından müebbet hapse çevrildi.
Davanın yakalanamayan sanıklarıyla ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde, 8 Mart 2012'deki duruşmada, zamanaşımı kararı verildi.
Cumhuriyet Savcısı, firari sanıklar hakkında zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesi yönündeki görüşünü tekrarladı.
Sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ hakkındaki davan ölmeleri nedeniyle ortadan kalkarken, dava Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zamanaşımı nedeniyle düşürüldü.
Müdahil avukatlarının itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Temmuz 2014'te zamanaşımı kararını onadı.
- 25 hükümlü, 15 kırmızı bülten
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, davanın eski sanık avukatlarından CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan'ın kendisine yönelttiği yazılı soru önergesine 7 Mart'ta yanıt verdi.
Bozdağ, soru önergesinin cevabında, 15 Aralık 2015 itibarıyla Sivas davasından hükümlü 25 kişinin bulunduğunu, 14 kişinin de kırmızı bültenle arandığını belirtti.
Hakkında yakalama kararı bulunan ve dosyaları ayrılan üç sanığın yargılanmasına da yarın devam edilecek.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol