Sinan Ateş cinayeti davasında 10 tahliye

Sinan Ateş cinayeti davasında 10 tahliye
Güncelleme:

Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş'in Ankara'da uğradığı kanlı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın 5'inci gününde 10 tahliye kararı çıktı...

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davası kapsamında tutuklu 22 sanığın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kampüsü’nde yargılanması sürüyor.

Davanın ilk duruşmalarında tüm sanıklar, şikâyetçiler ve avukatlar ifadelerini verdi. Bugünkü duruşmada tanıklar dinlendi. 

Ara sonrası mahkeme başkanı davada ara kararı açıkladı. Ara kararla birlikte Mehmet Y., Erdem K., Osman B., Zekeriya A., Hakan S., Ufuk K., Aytaç A., Caner G., Umut E., Alper A.'ın tahliyesine karar verildi.

Eksik bilgi ve belgelerin savcılıktan istenmesine karar verildi. MHP'li Serdar Öktem'in HTS kaydı alınması talebi; Tolgahan D.'ın Olcay K.'un evinde gözaltına alınmasının dosyaya girmesi talebi reddedildi. 

Duruşma 19 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.

5'inci duruşmada neler oldu ?

Duruşma, tanık motokurye Y.M.’in dinlenmesiyle başlandı. Y.M., ''Ben motokuryeyim. Ben ışıklarda beklerken karşı tarafta aynı yerde denk geldik. Kaçan iki kişi gördüm. Onlarda da motor vardı. Motorda oturan kişide kask vardı, sonradan arkaya binen kişide kask yoktu. Peşpeşe Nextlevel’a kadar gittik. Onlar sonra Konya Yolu’na gitti. Motoru hızlı kullanıyorlardı o dikkatimi çekti. Kendilerinde silah görmedim. Bindikleri motosikletin plakanın bir kısmı bantlıydı, kapatılmıştı. Herhangi birinin vurulduğunu görmedim'' dedi.

Tanık Y.S. ise ifadesinde, A.A.’ı tanıdığını söyleyerek, A.A.’ın işlettiği dükkana müşteri olarak gittiğini söyledi. Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün orada bulunduğunu söyleyen Y.S., ''Bana Sinan Ateş’in öldürüldüğünü söylediler. Adını ilk defa duydum. A.A., T.D. aradı. Sonrasında bulunduğumuz mekandan beş gibi çıktık” dedi. A.A.’ın avukatı, Y.S.’na çiftliğine gidip gitmediğini, çiftlikten haberi olup olmadığını sordu. Y.S., ''Oradan yumurta alıyordum. Orada mangal yapmışlığımız da var. Biz oradayken gelip giden tanımadığım arkadaşlar da oluyordu” diye konuştu.

'ARACIMDAN ÇEKTİĞİM FOTOĞRAFLARI GİDİP KOMİSERE GÖNDERDİM'

Y.S.’ndan sonra dinlenen tanık G.E. ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. G.E., sanıklarla herhangi bir akrabalık ilişkisinin olmadığını söyledi. G.E., olaya ilişkin şu bilgileri verdi:

“Biz o gün doktor randevum vardı. Doktordan çıktım. Arabama bindim ve tam U dönüşü yaparken, silah sesi duydum. Sonra tekrar silah sesi duydum. Ben vurulma anını görmedim ama silah sesini duyunca etrafıma bakındım. Bakınırken, sol elinde ucu uzun silahla koşarak gelen, kafasında herhangi bir bere olmayan kişiyi gördüm. Bu kişi daha sonrasında kasklı birinin arkasına binerek hareket etti. Sonrasında 112’yi aradım. ‘Silahlı birini gördüm, koşarak motora bindi’ dedim. Daha sonrasında arabamdan motorun resmini çektim. Olay yerine gidip, komiserin birine telefonumdaki resimleri gönderdim. Ben sadece silahlı bir kişinin motora binip kaçtığını gördüm. Planın son üç rakamının bantla kapatıldığını gördüm. Silah koşarken elindeydi.”

Tanık A.K. ise ifadesinde cinayete ilişkin, “Ben rahmetliyi Ülkü Ocakları başkanlığı döneminde ve akademisyenken tanıdım. Birlikte cuma namazına gittik. Namazda ben, S.B. ağabey ve rahmetli vardı. Giderken de dönerken de yaya gittik, aynı istikameti kullandık. Dönüşte bir lokanta vardı onun orada saldırıya uğradık. Aniden karşımıza çıktı ve ateş etmeye başladı. Çok seri bir şekilde ateş edildi. Doğrudan Sinan Ateş’i hedef aldı. Silahı gövdesine doğru nişan aldı. Daha sonrasında ben bir aracın arkasına saklandım. Sinan Ateş’in camiye giderken silah taşıdığını görmedim. Sonrasında kendimi savunma ihtiyacı hissettim” dedi.

'SİLAHI ALIP, ŞAHSI HEDEF ALMADAN ATEŞ ETTİM'

Kendisine ait bir silahının olmadığını ve ilk yardım bilgisinin olmadığını söyleyen A.K., Sinan Ateş’i kastederek, ''Biz kendisine hiç ‘reis’ kelimesini kullanmazdık” dedi. Silah sesleri esnasında kaçtığını ve S.B.’u görmediğini belirten A.K., “Aracın arkasına saklandıktan şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Yerde yatarken belindeki silahı gördüm, onu aldım. Rahmetlinin silah sahibi olduğunu biliyordum ama o gün yanında olup olmadığını bilmiyordum. Rahmetlinin belindeki silahı gördüm ve kendimi savunma ihtiyacı duydum. Ateş eden şahsı hedef almadan ateş ettim. Kaçtığını gördükten sonra rahmetliyi kontrol ettim, tepki vermiyordu. Daha sonra S.B.’a baktım o da yaralıydı. Hem benim hem onun elinde silah vardı. Orada insanlar bize yardım etmek için geliyordu. Rahmetli çok kan kaybediyordu. Daha sonra polisi aradım. Yaralarını bastırarak tampon yaptım ve ambulansın gelmesini bekledim” diye konuştu.

Tanık G.T. ise verdiği ifadesinde, "Ben şahsın vefat ettiğini haber sitelerinden öğrendim. Onun haricinde konuyla alakalı bir bilgim yok" dedi. A.A.’ı beş yıldır tanıdığını ve Sancaktepe’de bulunan otelinde futbolcuların konaklaması için yönlendirme yaptığını söyledi. G.T., D.Ç.’i ise tanımadığını söyledi. G.T., A.A. ile olan görüşmesine ilişkin şunları söyledi:

“A.A. beni görüntülü aradı. Otoparkçılarla arasında bir problem olduğunu ve karakolluk olduğunu söyledi. Benden oda talebi de oldu. Odayı kimin için istediğini bilmiyorum. Oteldeki doluluğun yüksek olduğunu ve sadece otoparkçıların kaldığı odayı verebileceğimi söyledim. A.A.’in odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Odada kiminle kalacağına dair bilgi vermedi ama yanında bir arkadaşı vardı. 31 Aralık gecesi, ben şehir dışındayken otelden aranıp, otelin otoparkında bir kavganın olduğu söylendi. A.A. benden odayı kimin ve ne için talep ettiğini bilmiyorum. Otoparkçıların kaldığı odayı müşterilere verip, vermediğimizi hatırlamıyorum. Daha önceki ifademde yanılmış olabilirim."

Mahkeme başkanı, G.T.’den salonda bulunan sanık C.G.’ı teşhis etmesini istedi. C.G., kürsüye gelerek SEGBİS ile bağlanan G.T.’e gösterildi. G.T., otelde gördüğü kişinin C.G. olmadığını söyledi.

Mahkemede tüm tanıkların dinlemesinin ardından verilen ara sonrası ara karar açıklandı.