"Terör Olaylarında 44 Aile Sağlığı Merkezi Tahrip Edildi"

"Terör Olaylarında 44 Aile Sağlığı Merkezi Tahrip Edildi"
Güncelleme:

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: - "(Terörle mücadele edilen bölgelerdeki sağlık kurumlarının durumu) Toplam 44 aile sağlığı merkezimiz tahrip edilmiş durumda"- "Daha güvenli fiziki mekanların bir kısmı temin edildi, bir kısmının temin edilme çalışmaları devam

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, terör operasyonlarının başladığı günden bu yana bölgede, toplam 44 aile sağlığı merkezinin tahrip edildiğini belirterek, "Daha güvenli fiziki mekanların bir kısmı temin edildi, bir kısmının temin edilme çalışmaları devam ediyor" dedi.

Bakan Müezzinoğlu ve Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu arasında iş birliği sağlayacak, "İlk Yardım Eğitimi İşbirliği Protokolü" imza töreninin ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Sur'da dün itibariyle operasyonların tamamlandığını hatırlatarak bölgede zarar gören sağlık birimlerinin durumunu ve bundan sonra sağlık hizmetlerinin nasıl yürütüleceğini sorması üzerine Bakan Müezzinoğlu, bir an önce terörün bitmesi ve ülkenin her yerinde huzurlu, güvenli sokaklara kavuşulması temennisinde bulunarak, "İnşallah en kısa zamanda bu ülkenin tüm sokaklarında, her köşesinde terör eylemleri bitecek ve ülkemiz teröristten temizlenecek" diye konuştu.

Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Terör eylemlerinin bittiği veya sokağa çıkma yasağının bittiği bölgelerdeki sağlık hizmetlerinde, gerek sokağa çıkma yasağının yaşandığı süreç içinde gerek süreç biter bitmez kademeli olarak aldığımız tedbirler, uygulamalar var. Toplam 44 aile sağlığı merkezimiz tahrip edilmiş durumda. Daha güvenli fiziki mekanların bir kısmı temin edildi, bir kısmının temin edilme çalışmaları devam ediyor. Çünkü yeni fiziki mekan yapmak yerine, güvenli fiziki mekanları kiralıyoruz ama biz her halükarda vatandaşımızı yeni koşullarına göre aile hekimlerine entegre ediyoruz. Hamile annelerimiz, doğumu yaklaşmış gebeler var, aşılarının takip edilmesi gereken çocuklarımız var, böbrek yetmezliği olup da diyalize girmesi gereken hastalarımız var ve kanser gibi kronik hastalığı olup evde sağlık hizmeti alması gerekenler var. Bu hastaların yeni koşullara göre takipleri için dinamik bir çalışmamız var."

Sur'da operasyonların bittiğini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Yakınlarının yanında bulunanlar, otellerde iskan edilenler, kamu binalarında, sosyal tesislerde iskan edilen ya da kiraya çıkmış olan vatandaşlarımızı aile hekimleriyle entegre ettik. Yeni koşullarda kendi adresine dönenler yine aile hekimleriyle entegre edilerek sağlık hizmetleri sunumu devam edecek. Bizim hızla tedbir aldığımız konu, tahrip edilen aile sağlı merkezlerimizin yenilerinin hızla oluşturulmasıdır. Bu, bizim bir hafta on gün içinde çözmemiz gereken konu başlığıdır."

Tıp Bayramı'nda sağlık çalışanlarına hangi müjdeleri vereceklerine yönelik soru üzerine de Müezzinoğlu, bunun, programın yapılacağı gün açıklanacağını belirterek, "Varsa müjdelerimiz, onu bayram günü ilan ederiz" dedi.

Müezzinoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı etkinliklerinin bu yıl Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla Van'da gerçekleştirileceğini bildirdi.

- "Kınamanın dışında 'hukuk gereğini yapsın' derim"

Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM) Genel Müdürü İsmail Karakaş'ın uyuşturucu bulundurmak ve bazı hastalara temin etmek suçlarından cezaevinde bulunduğu iddialarının sorulması üzerine Bakan Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Oradaki yöneticilerin yanlışlarıyla ilgili benim Sağlık Bakanı olarak söyleyeceğim fazla bir cümle olamaz. Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili bir sivil toplum dinamiğiyle kendisi imaj, saygınlık oluşturan, toplumun duygularını veya ihtiyaçlarını karşılayacak bir çatı kuran yapının bu şekilde ahlaki, hukuki ve tıbbi olamayan, mesleki, insanı, hukuki anlamda da birçok yanlışlığın içinde olmasını Sağlık Bakanı olarak kınamanın dışında 'hukuk gereğini yapsın' derim."

Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim ölçeğimizde, bu yapı zaten Yüksek Sağlık Şura'sına davet edilmiş bir yapı değil. Çalışma sistematiği ve uyuşturucu ile mücadeleye bakışı Sağlık Bakanlığı olarak desteklenen bir yapı değil, tam aksine yanlışlıklarının söylendiği, yanlış duruşu nedeniyle Şura'ya da davet edilmeyen ve bundan ötürü onlar tarafından protesto edilmiş durumdayız. Bizim duruşumu, nettir. Doğru, hukuki, ahlaki olmayan, mesleki olmayan hiç bir sivil toplum örgütüne saygın bir bakışımız olamaz. Sivil toplum kuruluşlarının yanlışlıklarına da hukuk gerekli müdahalesini de yapar. Bugün de olan budur."

- "Adli sistemimizin en hızlı şekilde hareket edeceğine inanıyorum"

Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç da bu konuda hukukun söz sahibi olduğunu vurgulayarak, uyuşturucuyla mücadelede önemli yol katedildiğini belirtti.

Kendi bakanlıklarının yaptığı çalışmalar kapsamında bin 300 antrenöre bu alana ilişkin kurs verildiğini anımsatan Kılıç, bu alanda farkındalığın kazanılması için yine çalışmalara hız kesmeden devam edileceğini kaydetti.

Bakan Kılıç, "Kanun dışı, insanlık dışı hareketlerde bulunan, hiçbirimizin kabul edemeyeceği bu tip olaylarda da hukukun en hızlı şekilde bu anlamda cezayı vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da tüm emniyetimizin ve adli sistemimizin de en hızlı şekilde hareket edeceğine inanıyorum" dedi.

Etiketler terör