"Sultan Iı. Abdülhamid Ve Şehircilik" Paneli

İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu, Osmanlı'da en büyük sıkıntının yangın ve deprem olduğunu belirterek, "Şehircilik çalışmaları bu iki sorun göz önünde bulundurularak yapıldı" dedi.

Önder İmam Hatipliler Derneği ve Esenler Şehir Düşünce Merkezi tarafından Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Sultan II. Abdülhamid ve Şehircilik" adlı panelde konuşan Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu, Osmanlı döneminde (şehircilik alanında) en büyük sıkıntının yangın ve deprem olduğunu anlattı.

Şehircilik çalışmalarının yangın ve deprem göz önünde bulundurularak yapıldığını ifade eden Kuzucu, bu ihtimallere karşı atılan adımlar ile halka ahşaptan değil taştan ev yapılmasında kolaylık sağlandığını ve depreme dayanıklı binalar inşa edilmeye çalışıldığını söyledi.

II. Abdülhamid’in birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını aktaran Kuzucu, “Abdülhamid Han’ın tahta çıkış zamanı Avrupa’nın baskı uyguladığı, dış borçların biriktiği ve iç muhalefetin arttığı döneme denk gelmiştir. Sultan bu sorunlara rağmen çevre ve şehircilik alanında büyük öneme sahip Enbiye Nizamnamesini yürürlüğe koymuştur. 50 yıl yürürlükte kalan bu nizamname neticesinde cadde ve sokakların genişletilmesi, sokakların aydınlatılması, kaldırımların döşenmesi gibi çalışmalarla şehir dokusu disiplin altına alınmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

19. ve 20. Yüzyıl Osmanlısı’nda birçok önemli projenin fikir babası olarak II. Abdülhamid’in görüldüğünü kaydeden araştırmacı-yazar Ahmet Uçar ise, Konya ve Adana Sulama Projeleri, Fuar Alanı Projesi, Hamidiye Köprüsü gibi birçok projenin ortaya konduğunu ifade etti.

Uçar, projelerden bir kısmının hayata geçirilebildiğini, bir kısmının ise savaş, iç karışıklıklar ve ekonomik sıkıntılar neticesinde hayata geçemediğini ama bugün Türkiye’sine ışık tuttuğunu vurguladı.

Yrd. Doçent Selman Can da konuşmasında, yüzlerce mektep, hastahane ve binlerce yapıt açan II. Abdülhamid’in imar ve inşa ustası olduğunu, fakat bu mimari çalışmalarının yeterince üzerinde durulmadığını kaydetti.

Can, “Kafkaslara, Balkanlara ve daha birçok yere gittiğimizde onun eserlerinin izini görmekteyiz. Çınar göçmeden önce tohumlarını toprağa salmış ve her yerde filiz salmış” dedi.