Prof. Dr. Ortaylı: ''12 adaları Lozan’da verdik demek, cehalettir''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlProf. Dr. İlber Ortaylı Lozan Antlaşmaları tartışmaları hakkında ''12 adaları Lozan’da verdik demek, cehalettir'' dedi.
Kayseri'de 2'ncisi düzenlenen Kitap Fuarı'na 'Onur Konuğu' olarak katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, sevenleriyle bir araya geldi. Lozan Antlaşmaları tartışmaları hakkında konuşan Ortaylı, "12 adayı Lozan'da kaybettik diyorlar. Bu söz tamamen cehalettir. Açın lütfen tarih okuyun. Bu sözü söyleyen bizim içimizdeki ve Yunanistan'daki bazı yalancılar" dedi.
Merkez Kocasinan İlçesi Zümrüt Mahallesi’nde bulunan Kadir Has Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in yanı sıra çok sayıda davetli, öğrenci ile vatandaşlar katıldı. Kayseri’nin en büyük salonlarından biri olan salonda izdiham yaşanırken, merdiven boşlukları ve kulis aralıklarının da dolu olduğu dikkatlerden kaçmadı. Fuara ‘Onur Konuğu’ olarak katılan İlber Ortaylı’nın söyleşisini 2 bin 500 kişinin takip ettiği belirtildi.
“TEL AVİV BİZİM SAYEMİZDE KURULDU”
Günümüzde İsrail sınırları içinde yer alan birçok şehri Osmanlı’nın kurduğunu ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “19. Yüzyıl’ın Osmanlı coğrafyasını maalesef bilmiyoruz. Bu bizim için çok yanlış şeyler getiriyor. O zaman ki Şam’dan, Halep’ten, Beyrut’tan haberimiz yok. Bu salonda bir anket yapsam ‘Beyrut neresi? Nasıl gelişmiştir’ desem, çoğu kişi cevap veremez. Beyrut dediğimiz yer bir köydür. Onu, o hale getiren biziz. Bugün ki İsrail’deki şehirlerin hangilerini biz kurduk desem. Çoğundan haberiniz yoktur. Yafa, sadece bir iskeleydi. Gemi yanaşamazdı. Yafa’yı mamur hale biz getirdik. Osmanlı geliştirdi. Tel Aviv bizim sayemizde kuruldu. Biz müsaade ettik. Geldi, yerleştiler, kurdular. Sultan Hamit döneminde Yahudi gelmedi diyorlar. Bu tamamen yalandır. Avrupa’da zulüm gören Yahudiler sığınmak için talepte bulunuyor. Bir kısmı alınıyor. Bir kısmı reddediliyor. Gelenlerin bazıları da beğenmediği için ilk fırsatta buradan başka ülkelere gidiyor” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURANLAR OSMANLI DEVLET RİCALİDİR”
Yakın çağ tarihinin, araştırmazlık dolayısıyla tahribatın çok fazla olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ortaylı, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranlar tamamıyla Osmanlı Devlet ricalidir. Ay’dan inmemişlerdir. Osmanlı demek bir millet demek değildir. Osmanlı diye bir millet yok. ‘Osmanlıca’ zaruretten dolayı bürokrasinin geliştirdiği bir dildir. Bir sürü kelime var. Çoğuna Arapça diyorlar. Araba söylesen anlamaz. Osmanlıca, bir düşüncenin, gelişmenin, devlet hayatının, bürokrasinin, ilmi ihtiyacının, sosyal bilimler ve iktisat gibi bilimlerini gelişmesi, yeni şeylere bakması için hayatımıza girmiş. Bunu ayrı dil diye söylemeyin. O, bürokrasinin dili. Onun için okumuş olmak ve halkın anlaması lazım. Halk, günlük hayattaki kelimeleri bilir” diye konuştu.
“TÜRK KELİMESİ IRKÇILIK ANLAMINA GELMİYOR”
‘Türkler’ kelimesinin ırkçılık anlamına gelmediğini de ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Devlet isimleri, ya kurulduğu şehrin adını taşırlar Roma İmparatorluğu gibi, yahut hanedanın adını taşırlar Sasaniler, Abbasiler, Emeviler, Selçuklu veyahut Osmanlı. Bunun düpedüz millet adına dönüşmesi biraz zorlamadır. Muhtelif unsurlardan oluştuğumuz için devletin adı böyle çıkmıştır. Yani bir vatandaşlık gibi çıkmıştır. Zaten o imparatorluk parçalandı, geriye Türkler kaldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi´nde Türkiye olarak kuruldu ve ondan sonra da yerleşti daha Osmanlı İmparatorluğu ortadan kalkmadan. Çünkü çifte idare vardı biliyorsunuz, 1922 Kasım´ına kadar. Ondan sonra da bugünkü Türkiye Devleti adı oldu. Adı ırkçı yaklaşımla söylenmemiştir, bu çok açıktır. Fransa nasıl sadece Frank´ların ülkesi değilse ama herkesi içeriyorsa. Hiçbir kimse kalkıp da `Vay faşist Fransa´ demiyor. Demekki burada başka bir şey var” ifadelerini kullandı.
“12 ADALARI LOZAN’DA VERDİK DEMEK CEHALETTİR”
Yunanistan’ın batı devletleri tarafından sürekli korunduğunu da ifade eden Ortaylı, “Türkiye devleti kurulurken bazı şeyleri kabul etmek zorunda kaldı. Mudanya Mütakeresi ve Lozan’da müthiş bir kavga çıktı. Lozan’da bize hiç kimse, süngüyle girmediğimiz, restore etmediğimiz haritamızı ve haklarımızı restore etmediğimiz bir memleketi vermez. Tarihte böyle memleketler vardır. Bunlardan bir tanesi Yunanistan’dır. Her zaman başka kuvvetler tarafından korunur. Hatta kaybettiği bir şekilde iade edilir” dedi. Lozan Antlaşması tartışmalarından da bahseden Prof. Dr. Ortaylı, “O zaman İngiltere ve Fransa, kolay kolay Yunanistan’dan Türklere toprak vermezdi. Yunanistan karlı çıkardı. Atina’ya yanaştık. Oradan mütakere imzalandı. Lozan’da süngü nerede bitiyorsa orayı verirler bize. ’12 adayı Lozan’da verdik’ demek cehalettir. Gidin lütfen haritaya bakın, doğru dürüst tarih okuyun. Lozan’da 12 adaların işi yok. Onlar çoktan zaten elden gitmiş. Londra ve Uşi Antlaşmaları’nda elden gitmiş. Bunu söyleyen 2 takım var. Birincisi, bizim içimizde olanlar, Allah onları ıslah etsin ikincisi de Yunan uydurukçuları. Yunanistan’daki ve buradaki yalancılar bir araya geliyor, adı da ’12 adayı Lozan’da verdik’ oluyor. 12 adaları Lozan’da vermedik. Musul’u da vermedik. O zaman, Musul’da değildik. Musul bizim değildi. Halep’i de vermedik. Orada da değildik. Niye verelim. Milletin inisiyatifi olmasa, Hatay, Maraş ve Urfa’dan bu tarafa geçecektik” ifadelerine yer verdi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol