YSK'nın gerekçeli kararı farklı olabilir iddiası !

YSK’deki parti temsilcileri ve hukukçular, 217 sayfalık gerekçeli kararda, ‘kısa karar’da yer almayan konuların ve AK Parti’nin asılsız iddialarının kullanılması durumunda konunun AYM’ye taşınabileceği görüşünde.

Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, İstanbul seçimlerinin iptali kararının gerekçesi, önceki günkü toplantıda karşı oy yazan muhalif YSK üyeleriyle paylaşıldı. 217 sayfa olduğu belirtilen gerekçeli kararda, ‘kısa karar’da yer almayan konuların yer alacağı iddiaları tartışma yarattı.

Kısa kararını, “sandık kurulunun oluşumunda hukuka aykırılık”a dayandıran YSK’nin, gerekçeli kararında AK Parti’nin kabul görmeyen iddialarına da yer vermesinin Anayasa’ya aykırı olacağı bildiren hukukçular, bu durumda yeni itirazların doğacağı uyarısında bulundu.

YSK’nin İYİ Parti Temsilcisi Zehra Aylin Özgül, “Gerekçeli kararda, AK Parti’nin ortaya attığı iddialar yer alamaz. Bu durum yargılama hukukunun en temel prensipleri arasındadır” dedi.

HUKUKÇULAR BİR ARAYA GELECEK

Gerekçeli kararla kısa kararın uyumlu olmasının Anayasa gereği zorunlu olduğunu ifade eden Özgül, “Daha önce hiç başımıza gelmedi ancak kısa kararla gerekçeli karar birbirinden farklı olursa, atılacak adımları hukukçular olarak bir araya gelip tartışacağız” diye konuştu.

Yerel mahkemelerde kısa karar ile gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının “kararın bozulmasına” neden olduğunu hatırlatan Özgül, “Gerekçeli kararda, daha önce yazılmayan tespitlere yer verilirse, Anayasa ihlal edilmiş olur ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurunun önü açılır” ifadelerini kullandı.

YSK ÜYELERİ ŞİKÂYET EDİLEBİLİR

YSK üyelerinin Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluştuğuna dikkati çeken Özgül, “Anayasa’ya aykırı bir şekilde gerekçeli kararı kaleme alan YSK üyeleri hakkında görevlerini yanlış yaptıkları konusunda Yüksek Mahkeme’ye başvuru da yapılabilir” dedi.

İKİ KARAR FARKLI OLAMAZ

CHP’nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu da kısa kararla gerekçeli karar arasında bir fark olamayacağının altını çizdi.

YSK’nin işleyişi hakkında bilgi veren Yakupoğlu, “Karar verilecek konuda mutabakat sağlandığı anda oylamaya geçilir. Oylama sonunda verilen karar, dosyanın üzerine kısaca yazılır. Buna kısa karar deniliyor. Böylece o itiraz dosyasının üzerinde verilen karar ve sebebi ile üyelerin imzalarıyla artık YSK kararı ortaya çıkmış olur. Kısa karar, tüm YSK üyelerinin imzasını taşıyan kararın, ivedi olarak duyurulmasıdır” diye konuştu.

217 sayfalık gerekçeli kararın içeriğinin henüz bilinmediğini ancak kısa kararın dışında bir kararın yer almasının mümkün olmadığını dile getiren Yakupoğlu, “İstanbul itirazı sonucu verilen ve tüm üyelerin dosya üzerinde imzalarını taşıyan ilk karardan farklı bir gerekçe öne sürülemez. YSK üyeleri buna dikkat ederek kaleme almış olmalıydı” uyarısında bulundu.

HUKUK CİNAYETİ

TBMM Anayasa Komisyonu üyesi, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 217 sayfalık gerekçeli kararın, talimatla yazıldığının altını çizdi.

YSK’nin hukuk cinayeti işlediğini ifade eden Emir, “Talimatla karar verdiklerini ortaya koydular ve buna gerekçe yazmakta da zorlandılar. Daha önceki içtihatlarından vazgeçtiler. Yeni bir içtihat ortaya koymaları gerekiyor. Bundan sonra kaybeden taraf usul eksikliği konusunda süresi dolmuş olsa bile ‘kesin iptal talebi’nde bulunabilir. Böyle bir durum ‘Türkiye’de seçimli demokrasinin sonu’ anlamına gelebilir” dedi.

HUKUKUN DIŞINA ÇIKMAMALILAR

Bugüne kadar ‘olmaz’ denilen birçok şeyin yaşandığına dikkati çeken Emir, “AK Parti, propagandasını ‘çünkü çaldılar’ üzerine kuruyor. Oysa kısa kararda böyle bir şey yok. Anayasa’ya göre yeni bir gerekçe de üretemezler. Hukuk dışına çıkmamalılar” diye konuştu.

***

 16. gün: Yine açıklanmadı!

6 Mayıs’ta İstanbul seçimini iptal eden YSK, yazıldığı belirtilen gerekçeli kararı dün yine açıklamadı. Ertelenme nedeni olarak muhalif üyelerin ‘şerhi’ gerekçe gösterilirken, YSK’nin gerekçeli kararına dair beklenti 16. güne girdi.

Gerekçeli karar açıklanmasının ertelemesi, iptal kararına karşı çıkan 4 muhalif üyenin, iptal kararı yönünde oy kullanan 7 üyenin yazdığı iptal gerekçesinde, “yeni unsurlar” olduğunu bildirmelerinden kaynaklanığı iddialar arasında.